Altında Küresel Ekonomik Endişeler ve Fed Beklentileri Piyasayı Şekillendiriyor

Önümüzdeki süreçte, altının performansı büyük oranda Fed’in duruşuna bağlı olacak. Aralık toplantısı kritik bir eşik.

Haftaya hızlı bir yükselişle başlayan altın, küresel ekonomik tabloya dair artan soru işaretleri ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık ayında faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentilerle yeniden yatırımcıların gözdesi haline geldi. Bu dinamikler birleşince hem ons altın hem de gram altın güçlü bir ivmeyle yukarı yönlü hareket etti. Ons altın %2’ye yakın artışla 4.079 dolara kadar yükselirken, gram altın da 5.536 TL seviyesini test ederek haftanın en dikkat çekici varlıklarından biri oldu.

Piyasadaki bu sert hareketlerin arka planında tek bir neden yok. Zayıflayan ekonomik veriler, küresel büyüme endişeleri ve Fed’in para politikasında yumuşamaya gitmesi olasılığı, altına yönelik güvenli liman talebini güçlendiriyor. Ekonomik sinyallerin zayıflaması, yalnızca ABD ekonomisini değil, küresel ticaretin tamamını etkileyen bir kırılganlığı işaret ediyor. Bu kırılganlık, altını tarihsel rolüne uygun biçimde yeniden korunaklı bir liman hâline getiriyor.

Analistler de aynı noktaya dikkat çekiyor. Altındaki yükselişin temelinde Fed’in Aralık toplantısında faiz indirimine gidebileceği beklentisinin olduğunu vurguluyorlar. Analistler bu beklentiyi sayısallaştırarak %67 ihtimalle fiyatlıyor. Piyasalar açısından bu yüksek bir oran; çünkü Fed’in faiz indirimi, doların zayıflaması ve altının güçlenmesi anlamına geliyor.

ABD dolarındaki bu zayıflama eğilimi ise yalnızca Fed beklentilerinden değil, Washington’daki siyasi gelişmelerden de besleniyor. ABD hükümetinin kapanma riskinin ortadan kalkacağına yönelik beklentiler, Senato’nun geçici finansman planında ilerleme sağlaması ve ekonomik göstergelerin gevşemesiyle dolar endeksi 99,643’e kadar geriledi. Küresel piyasalarda doların zayıflaması neredeyse her zaman altın için pozitif bir sinyaldir. Bu kez tablo farklı değil. Üstelik Polymarket verileri, kapanmanın 15 Kasım’dan önce sona erme ihtimalini %92 seviyesine taşımış durumda. Piyasa, belirsizliğin çözülmesini dolar açısından olumsuz, altın açısından ise olumlu okuyor.

Altının yükselişinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, küresel ekonomiyle ilgili endişelerin artık yalnızca tahminlerden ibaret olmaması. Çin’den Avrupa’ya uzanan geniş bir coğrafyada büyüme verileri yavaşlıyor, üretim PMI rakamları zayıf geliyor ve merkez bankaları genişlemeci politikalara dönmek için uygun zemini kolluyor. Böylesi bir ortamda altının yükselmesi sezgisel bir sonuç değil; makroekonomik olarak son derece doğal bir refleks.

Önümüzdeki süreçte, altının performansı büyük oranda Fed’in duruşuna bağlı olacak. Aralık toplantısı kritik bir eşik. Fed gerçekten faiz indirimine giderse altının 4.100 doların üzerine yerleşmesi sürpriz olmayacaktır. Türkiye piyasalarında da gram altının rekor tazelemesi güçlü bir ihtimal olarak öne çıkıyor. Jeopolitik risklerin hâlen yüksek olduğu, küresel ekonomide yavaşlama sinyallerinin arttığı ve merkez bankalarının daha yumuşak bir çizgiye kaydığı bir dönemde altın yatırımcısına önemli bir güven sunmaya devam ediyor.

Kısacası, altın sadece bir değer saklama aracı olarak değil, ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcı psikolojisinin barometresi olarak da kendini yeniden gösteriyor. Bu haftaki güçlü başlangıç, aslında yılın geri kalanına dair daha büyük bir hikâyenin habercisi olabilir: Yumuşayan para politikaları, zayıflayan büyüme ve güçlenen güvenli liman talebi.

Altının bu hikâyede başrol oynamaya devam edeceği çok açık. Bu nedenle, piyasayı yakından takip edenler için bu hareket yalnızca bir yükseliş değil, önümüzdeki dönemin duygusal ve ekonomik haritasını çizen önemli bir işaret niteliği taşıyor.