Haziran ayının son haftasına girilirken küresel piyasalarda risk iştahının arttığı, bunun da hem hisse senetleri hem de döviz piyasaları üzerinde belirleyici olduğu görülüyor. ABD tarafında hisse senedi endeksleri güçlü bir performans sergileyerek Haziran ayını oldukça pozitif kapatmaya hazırlanıyor. S&P 500 endeksi ay boyunca yüzde 4,42 yükselirken, Nasdaq yüzde 6,07, Dow Jones Industrial Average ise yüzde 3,67 değer kazandı. Bu performans, Trump yönetiminin karşılıklı tarifeleri azaltma kararı ve ABD-Çin arasında ticaret müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğine dair beklentilerin güçlenmesiyle desteklendi. Ayrıca ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick’in iki ülkenin ticaret çerçevesini netleştirdiğini açıklaması da piyasalarda olumlu havayı korudu. Makro cephede ise tüketici güveninin artması ve çekirdek PCE enflasyonunda yaşanan hafif yükseliş dikkat çekti. Bu veriler, ABD ekonomisinin toparlanma gücüne dair sinyaller verirken, yatırımcılar Nisan ayındaki dip seviyelerden toparlanan piyasaların arkasındaki en önemli desteklerin, azalan enflasyon baskıları ve dayanıklı şirket kârları olduğunu bir kez daha gördü. Yeni haftada ABD tarafında en kritik gündem ise Perşembe günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi olacak. Bunun yanında, Fed’in faiz patikasına dair ipuçları açısından Fed Başkanı Powell’ın konuşmaları da yakından izlenecek.
Euro Bölgesi’nde de küresel risk iştahından beslenen bir görünüm hakim. Avrupa borsalarının haftaya pozitif başlamaya hazırlandığı, Euro Stoxx 50 vadeli işlemlerinin yüzde 0,4 ve Stoxx 600 vadeli işlemlerinin yüzde 0,6 artıda olduğu görülüyor. Ticaret cephesinde Kanada’nın dijital hizmet vergisini geri çekmesi, ABD Başkanı Trump’ın Ottawa ile ticaret görüşmelerini sonlandırma tehdidinin geride kalmasını sağladı ve bu gelişme risk iştahını besledi. Bununla birlikte Euro Bölgesi’nde bu hafta Almanya ve İtalya’dan gelecek enflasyon verileri ve Alman perakende satışları piyasaların odağında olacak. Özellikle Almanya’da bugün TSİ 15:00’da açıklanacak TÜFE verisi Euro varlıkları üzerinde doğrudan etkili olabileceği için önemli bir izleme konusu olarak öne çıkıyor. Yarın ise Euro Bölgesi genelinden gelecek enflasyon verileri takip edilecek. Bu verilerin seyri, Avrupa Merkez Bankası’nın gelecekteki faiz politikalarına ilişkin beklentileri de şekillendirebilir.
Türkiye’de geçtiğimiz hafta jeopolitik risklerin azalması ve petrol fiyatlarında gözlenen sert düşüşler, TL varlıklarını nispeten desteklerken, kurda düşük volatilitede kademeli bir yükseliş eğilimi izlendi. Dolar endeksindeki zayıflamanın da etkisiyle dolar karşısında küresel para birimleri genel olarak nefes aldı. Yeni haftada Türkiye’de dikkatler özellikle 3 Temmuz’da açıklanacak olan enflasyon rakamlarına çevrilmiş durumda. Bu veri, Temmuz ayında gerçekleştirilecek TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı açısından belirleyici olabileceği için kritik önem taşıyor. Bugün yurt içinde dış ticaret dengesi ve işsizlik oranı verileri takip edilecek olsa da, piyasalar üzerinde güçlü bir fiyatlama etkisi yaratması beklenmiyor.
EUR/USD paritesine bakıldığında, geçtiğimiz haftayı yüzde 2’nin üzerinde bir yükselişle kapattığı görülüyor. Küresel risk iştahının yüksek seyretmesi, dolar endeksindeki zayıflama ve Avrupa’dan gelen toparlanma sinyalleri pariteyi yukarı taşırken, yeni haftada özellikle Euro Bölgesi’nden yarın açıklanacak enflasyon verisi ve Cuma günü ABD’den gelecek tarım dışı istihdam verisi hareketlilik yaratabilecek önemli gündem maddeleri olarak öne çıkıyor. Bu veriler yalnızca kısa vadeli oynaklığı artırmakla kalmayıp, Fed ve ECB’nin önümüzdeki döneme dair faiz adımları konusundaki beklentileri de şekillendirebilir. Teknik açıdan incelendiğinde, 1.1815 – 1.1903 – 1.2022 seviyeleri direnç noktaları olarak; 1.1632 – 1.1539 – 1.1457 seviyeleri ise destek noktaları olarak izlenebilir.
Sonuç olarak, küresel piyasaların genel olarak risk iştahının yüksek seyrettiği bir dönemde, EUR/USD paritesinin yön arayışında kritik makroekonomik verilerin belirleyici olacağı bir haftaya girilmiş bulunuyor. Hem Euro Bölgesi’nde hem de ABD’de açıklanacak enflasyon ve istihdam verileri, paritede yeni trendlerin başlangıcına zemin hazırlayabilir. Bu gelişmeler ışığında yatırımcıların fiyatlamalarda veri odaklı hareket edeceği bir süreç izlenmesi beklenebilir.
Analiz Uyarı
Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.










