Yeni Yasa Tasarısı Bitcoin ve Piyasalar İçin Ne Anlama Geliyor?
ABD Senatosu, kripto para piyasasının uzun süredir beklediği yapısal netliği sağlayabilecek kapsamlı bir düzenleme için Aralık ayında kritik bir oylamaya hazırlanıyor. Tasarının kabul edilmesi halinde, kripto varlıkların ABD’deki hukuki statüsü ilk kez bu denli açık biçimde tanımlanmış olacak ve sektör açısından belirsizlik dönemi büyük ölçüde geride kalacak. Düzenlemenin, yatırımların yönünü değiştirebilecek büyüklükte bir etki yaratması bekleniyor.
Açıklamalara göre Senato Bankacılık Komitesi Başkanı Tim Scott, hem Bankacılık Komitesi hem de Tarım Komitesi’nin yıl sonuna kadar kendi kripto yasa metinlerini onaylamayı hedeflediğini, nihai Senato oylamasının ise 2026’nın başlarında yapılabileceğini belirtti. Mevcut yasa taslağı, kripto varlıkların hangilerinin menkul kıymet, hangilerinin emtia sayılacağına netlik kazandırmayı ve bu varlıkların hangi kurum tarafından denetleneceğini belirlemeyi amaçlıyor. Bu çerçevede temel tartışma, düzenleyici yetkinin SEC mi yoksa CFTC mi olacağı üzerinde yoğunlaşıyor.
Tasarı yalnızca sınıflandırma meselesiyle sınırlı kalmıyor. Kripto varlıkların alım satım süreçlerine, saklama hizmetlerine ve borsaların faaliyet standartlarına ilişkin açık kurallar getirilmesi planlanıyor. Yatırımcıların korunmasına yönelik daha güçlü mekanizmalar oluşturulurken, yasalara uygun hareket eden kripto şirketleri için daha öngörülebilir ve teşvik edici bir ortam sağlanması da hedefleniyor. Bu yaklaşım, ABD’de faaliyet gösteren pek çok kripto firmasının Avrupa veya Asya’ya yönelmesine neden olan belirsizlikleri azaltabilir.
ABD Başkanı Donald Trump ise söz konusu düzenlemeyi, ülkeyi “dünyanın kripto başkenti” haline getirme stratejisinin önemli bir ayağı olarak değerlendiriyor. Trump’a göre, net ve destekleyici bir yasal çerçevenin oluşturulması, ABD’nin Avrupa’daki MiCA düzenlemeleri ve Orta Doğu ile Asya’daki kripto dostu adımlar karşısında rekabet gücünü artırabilir. Böyle bir düzenleme, özellikle büyük finans kuruluşlarının ve kurumsal yatırımcıların kripto piyasalarına girişini hızlandırabilecek bir zemin yaratabilir.
Piyasa cephesinde ise Bitcoin’in mevcut fiyat seviyeleri yoğun biçimde tartışılıyor. Analistler, Bitcoin’in şu anda piyasa değerinin altında işlem gördüğünü savunuyor. Analistlere göre MVRV oranı ve rezerv riski gibi zincir üstü göstergeler, ciddi bir aşağı yönlü sapmaya işaret ediyor. Bu tür seviyeler en son FTX çöküşü sonrası 2022’nin sonlarında görülmüştü. RSI göstergesinin 31,58 ile aşırı satım bölgesinde bulunması da bu görüşü destekler nitelikte. Ancak işlem hacminin yüzde 12 düşüşle 60,79 milyar dolara gerilemesi, kısa vadede güçlü bir toparlanmanın önünde engel oluşturuyor. Analistlere göre fiyatın 90 bin dolar seviyesini yeniden aşması, piyasada belirgin bir ivme değişimine işaret edebilir.
Kurumsal yatırımcılar cephesinde ise geri çekilmeler bir riskten çok fırsat olarak görülüyor. Uzmanlar, bu tür düzeltmelerin piyasanın sağlıklı işlediğinin göstergesi olduğunu ve konsolidasyon süreci sonrasında daha güçlü yükselişlerin gelebileceğini ifade ediyor. Benzer bir strateji izleyen Japonya merkezli Metaplanet ise Bitcoin yatırımlarını artırmak amacıyla yaklaşık 130 milyon dolarlık yeni bir fon toplama hazırlığında.
Tüm bu gelişmeler bir arada değerlendirildiğinde, ABD’deki düzenleme hamlesinin yalnızca hukuki bir çerçeve oluşturmakla kalmayıp küresel kripto piyasalarının yönünü de etkileme potansiyeline sahip olduğu görülüyor. Yasal netliğin sağlanması, kurumsal sermayenin daha güçlü biçimde piyasaya girmesine olanak tanıyabilir. Bu sermaye akışının da özellikle Bitcoin başta olmak üzere büyük kripto varlıklarda orta ve uzun vadede yukarı yönlü bir baskı oluşturması bekleniyor.










