Ticaret Savaşının Yeni Cephesi: Atlantik’in İki Yakası Karşı Karşıya
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki ticaret ilişkileri, son yıllarda giderek sertleşen tarifeler nedeniyle ciddi bir krize sürükleniyor. Özellikle 1 Ağustos 2025’te devreye girmesi beklenen yeni gümrük vergileri, iki taraf arasındaki ticareti fiilen durma noktasına getirebilir. Dünyanın en büyük ekonomik blokları arasında yer alan AB ve ABD arasındaki toplam ticaret hacmi 1,5 trilyon euroyu aşarken, söz konusu kriz sadece bölgesel değil, küresel ekonomiyi de tehdit ediyor.
Trump’ın Katı Politikaları Krizin Fitilini Ateşledi
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte hayata geçirdiği agresif ticaret politikaları, özellikle Avrupa ülkeleriyle olan ilişkilerde büyük kırılmalara neden oldu. Trump yönetimi, AB’nin ticarette elde ettiği yüksek fazlayı eleştirerek bu durumu “adil olmayan” bir ilişki olarak nitelendirdi. AB, 2024 yılı itibarıyla ABD’ye 532,3 milyar euroluk ihracat yaparken, ithalatı 335 milyar euroda kaldı. Bu dengesizlik, ABD’nin gümrük tarifelerini artırma politikasının gerekçesi olarak sunuluyor.
Çelik ve Alüminyumda Başlayan Kriz Otomotive Sıçradı
İlk gümrük vergisi adımı, Mart 2025’te çelik ve alüminyum ürünleriyle geldi. ABD, bu ürünlerde AB menşeli ürünlere %25 oranında vergi uygulamaya başladı ve Temmuz ayında bu oran %50’ye çıkarıldı. Ardından otomobil ve otomobil parçalarına yönelik %25’lik yeni tarifeler getirildi. Trump, ticaret görüşmelerinin başarısız olduğunu belirterek AB’ye doğrudan %50 oranında vergi uygulanmasını önerdi. Bu öneri ilk olarak 9 Temmuz’a, daha sonra da 1 Ağustos’a ertelendi. Şu an itibarıyla ABD’nin %30’luk yeni bir tarife planı üzerinde durduğu biliniyor.
AB Misilleme İçin Hazırlıkta
AB ise şimdiye kadar diplomatik bir tutum sergilese de olası senaryolara karşı hazırlık yapıyor. İlk misilleme paketinde ABD’nin çelik ve alüminyum tarifelerine karşılık olarak 21 milyar euro değerinde ürünün yer aldığı bir liste hazırlandı. İkinci aşamada ise otomotiv ürünlerine yönelik olası tarifelere karşılık olarak 72 milyar euroluk geniş kapsamlı bir misilleme listesi oluşturulmaya başlandı. AB yetkilileri, özellikle otomotiv sektöründeki karşılıklı vergilerin %20 seviyelerine çıkmasının ekonomik dengeleri ciddi şekilde bozacağı görüşünde.
Ticaretin Sürmesi İçin %10 Tarife Teklifi
AB tarafı, krizin derinleşmesini engellemek adına en azından karşılıklı %10 oranında bir gümrük vergisiyle ticaretin sürdürülmesini öneriyor. Brüksel, bu seviyedeki bir tarifenin ticari ilişkileri tamamen koparmadan devam ettirebileceğini savunuyor. Ancak ABD yönetiminin yaklaşımı, daha yüksek oranlarda ısrarcı olmaya devam ederse, taraflar arasındaki ticaretin “pratikte imkânsız” hale geleceği öngörülüyor.
Küresel Etkiler Kaçınılmaz Olabilir
AB-ABD ticaret gerilimi, sadece taraf ülkeleri değil, küresel tedarik zincirlerini ve çok uluslu şirketleri de doğrudan etkileme potansiyeline sahip. Özellikle otomotiv, havacılık, tarım ve teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler, tedarik maliyetlerinin artması ve pazarlara erişimin zorlaşması nedeniyle ciddi zarar görebilir. Ayrıca bu gerilimin, küresel enflasyon ve durgunluk risklerini de artıracağı değerlendiriliyor.
AB ve ABD arasındaki ticaret savaşının bu noktaya gelmesi, çok taraflı ticaret rejimlerinin ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi kurumların etkisizleştiği bir dönemin yansıması olarak da değerlendirilebilir. Tarafların daha fazla zarar görmemesi için diplomasi kanallarının acilen devreye girmesi ve yapıcı çözümler üretilmesi büyük önem taşıyor. Aksi halde bu kriz, küresel ekonomi için 2025’in en büyük risklerinden biri olabilir.










