Günümüz iş dünyasında şirketlerin başarısını belirleyen en kritik faktörlerden biri, stratejik kararlar kadar mali disiplindir. Ancak ne yazık ki, birçok şirket kârlılık veya büyüme hırsıyla bu disiplini göz ardı ediyor. Oysa mali kontrolsüzlük, tıpkı bir geminin deliklerini görmezden gelmek gibi: Sular yükseldiğinde, batış kaçınılmaz olur. Peki neden?
1. Nakit Akışı Krizi: Hayat Damarının Tıkanması
Mali disiplin eksikliğinin en yıkıcı sonucu, nakit akışı yönetimindeki zaafiyetlerdir. Şirketler, gelir-gider dengesini kontrol edemediğinde, beklenmeyen harcamalar veya tahsilat sorunları anında likidite krizine dönüşür. Örneğin, ABD’li perakende devi Toys “R” Us, aşırı borç yükü ve nakit akışını dengeleyememesi nedeniyle 2017’de iflas etti. Kârlı satışlara rağmen, borçların faizi bile ödenemez hale gelmişti. Nakit, bir şirketin oksijenidir. Tükenirse, ne kadar büyük olursa olsun çöküş hızlanır.
2. Kontrolsüz Borçlanma: İpliği İnce Sisyphus’un Sırtındaki Taş
Düşük faizli dönemlerde şirketler, borçlanmayı “bedava para” gibi görebilir. Ancak mali disiplin yoksa, borç birikir ve faiz yükü kârlılığı kemirir. Türkiye’de 2018’de yaşanan kur şoku sırasında döviz borcu yüksek olan şirketlerin batması, bunun somut örneğidir. Borç, stratejik kullanıldığında kaldıraçtır; kontrolsüz kullanıldığında ise idam fermanı.
3. Kaynak İsrafı: Gösterişli Ofisler, Boş Kasaneler
Mali disiplin eksikliği, şirketleri gereksiz harcamalara sürükler: Lüks ofisler, abartılı reklam kampanyaları, verimsiz Ar-Ge projeleri… Örneğin, WeWork, değerlemesi 47 milyar dolara ulaştığı dönemde aşırı genişleme ve müsrif harcamalarla nakit rezervlerini tüketti. Pandemi döneminde ofis talebi düşünce, şirket değerinin %90’ını kaybetti. Kaynakların akılcı dağıtılmaması, şirketin geleceğini ipotek altına alır.
4. Kültür Erozyonu: “Para Bolsa, Disiplin Yoksa…”
Mali disiplinsizlik, çalışanların motivasyonunu ve kurum kültürünü de çürütür. Harcama kalemlerinin denetlenmediği şirketlerde, savurganlık norm haline gelir. Çalışanlar, “Nasıl olsa bütçe var” mantığıyla hareket eder. Bu durum, Japon otomotiv devi Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn döneminde yaşandı: Şirket, lüks yaşam masrafları ve yolsuzluk iddialarıyla sarsıldı. Disiplinsizlik, sadece finansı değil itibarı da yok eder.
5. Kriz Anlarında Çaresizlik: Rüzgâr Estiğinde Yapraklar Savrulur
Mali disiplini olmayan şirketler, ekonomik dalgalanmalara karşı savunmasızdır. 2020 pandemisinde birçok restoran zinciri, acil nakit rezervi olmadığı için kepenk indirdi. Oysa mali disiplinli rakipleri, kriz fonları ve esnek maliyet yapılarıyla ayakta kaldı. “Yağmuru beklerken su biriktirmeyen, kuraklıkta susuz kalır.”
Çözüm: Disiplin, Bir Kültür Meselesidir
Mali disiplin, sadece CFO’nun değil, tüm yönetim kadrosunun sorumluluğudur. İşte atılması gereken adımlar:
- Şeffaf Bütçeleme: Gelir-gider dengesi gerçekçi hedeflerle planlanmalı.
- Acımasız Önceliklendirme: Kaynaklar, en yüksek getirili alanlara aktarılmalı.
- Nakit Rezervi: Kriz dönemleri için en az 6 aylık nakit stoku oluşturulmalı.
- Kültür İnşası: Çalışanlar, “sahip olma” bilinciyle yetiştirilmeli.
Son Söz: Büyümek İçin Küçülmeyi Bilmelisiniz
Mali disiplin, şirketlere “hayır diyebilme” erdemini kazandırır. Kısa vadeli hırsların peşinden koşmak yerine, uzun soluklu bir stratejiyle ilerlemek, ancak bu disiplinle mümkün. Unutmayın: Batmanın en büyük nedeni, düşmek değil, düşeceğini bile bile önlem almamaktır.
—
Bu yazı, mali disiplinin bir lüks değil, varoluş meselesi olduğunu hatırlatmak için kaleme alınmıştır.