Küresel petrol piyasaları, jeopolitik gelişmelerin yarattığı belirsizlik ile artan arz baskısının etkisi altında yön bulmakta zorlanıyor. Ukrayna’da olası bir ateşkese dair diplomatik temaslar risk iştahını sınırlı da olsa desteklerken, ABD ile Venezuela arasında yükselen tansiyon fiyatlar üzerinde geçici bir risk primi oluşturuyor. Bu iki zıt dinamik, petrol fiyatlarının dalgalanmadan yatay bir seyir izlemesine neden oluyor.
Brent petrol, önceki gün kaydedilen sınırlı yükselişin ardından varil başına 63 doların altında işlem görürken, ABD tipi ham petrol WTI ise 59 dolar civarında dengelenmiş durumda. Piyasalar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleştirilen temasları yakından izliyor. Trump’ın görüşmeye ilişkin “makul derecede iyi” ifadesine rağmen, kalıcı bir barış anlaşmasına yönelik net bir yol haritasının ortaya konmaması enerji piyasalarında temkinli duruşun sürmesine yol açıyor.
Öte yandan Washington yönetiminin Venezuela’ya yönelik sert söylemleri ve olası kara operasyonlarına dair sinyaller, özellikle kısa vadede arz kesintisi riskini gündemde tutuyor. ABD’nin bölgede askerî varlığını artırabileceğine dair beklentiler, petrol fiyatlarına sınırlı bir jeopolitik risk primi eklese de bu etki, küresel ölçekte büyüyen arz fazlası endişeleri karşısında güçlü kalamıyor.
Petrol piyasası açısından temel belirleyici unsurlardan biri, OPEC+ grubunun daha önce kısıtladığı üretimi kademeli olarak devreye almaya hazırlanması. Buna ek olarak ABD başta olmak üzere OPEC+ dışı ülkelerde üretim artışının sürmesi, yıl geneline yönelik aşağı yönlü fiyat beklentilerini güçlendiriyor. Talep tarafında ise küresel ekonomik büyümenin sınırlı seyretmesi, arz artışını dengeleyecek güçlü bir tüketim artışının henüz görülmemesine neden oluyor.
Stok verileri de bu tabloyu destekler nitelikte. ABD Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan son haftalık verilere göre, ABD’nin ticari ham petrol stokları 574 bin varil artış kaydetti. Aynı dönemde benzin ve distile ürün stoklarında da yükseliş yaşanması, iç talebin arzı eritmekte yetersiz kaldığına işaret ediyor.
Genel görünüm itibarıyla petrol piyasası, jeopolitik risklerin zaman zaman fiyatlara destek verdiği ancak artan üretim ve yükselen stokların ağırlığını hissettirdiği bir denge arayışında bulunuyor. Kısa vadede ani haber akışları sınırlı fiyat hareketlerine yol açsa da, orta vadede arz fazlası beklentileri petrol fiyatları üzerindeki temel baskı unsuru olmaya devam ediyor.
