Türk Bankacılık Sektöründe Güçlü Büyüme

BDDK verilerine göre bankacılık sektörü aktifleri Ekim 2025’te 44,1 trilyon TL’ye ulaştı, krediler ve kârlılık güçlü seyrini korudu.

Aktifler 44,1 Trilyon TL’yi Aştı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan Ekim 2025 verileri, Türk bankacılık sektörünün yıl genelinde güçlü bir büyüme performansı sergilediğini ortaya koydu. Buna göre sektörün aktif büyüklüğü Ekim ayı itibarıyla 44 trilyon 118 milyar TL’ye yükselirken, 2024 yıl sonuna kıyasla aktiflerdeki artış 11,45 trilyon TL oldu.

Sektörün temel faaliyet kalemlerinden biri olan krediler, aynı dönemde 21 trilyon 591 milyar TL seviyesine çıktı. Yıl sonuna göre kredilerde yüzde 34,5’lik bir artış yaşanması, bankacılık sisteminin reel sektöre finansman sağlamaya devam ettiğini gösterdi. Menkul değerler portföyü ise 6 trilyon 821 milyar TL’ye ulaştı ve bu kalemdeki yıllık büyüme oranı yüzde 30,5 olarak gerçekleşti. Toplamda sektör, aktiflerde yüzde 35,1 oranında bir büyüme kaydederek nominal olarak tarihi seviyelere ulaştı.

Kredilerin kalitesine ilişkin önemli bir gösterge olan takibe dönüşüm oranı ise yüzde 2,39 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran, artan kredi hacmine rağmen aktif kalitesinin görece korunabildiğine işaret etti. Özellikle sıkı risk yönetimi uygulamaları ve karşılık politikaları, bankaların bilançolarında dengeyi sürdürmesine katkı sağladı.

Bankaların en büyük fon kaynağı konumundaki mevduatlar da büyüme trendini sürdürdü. Yıl sonuna göre yüzde 34,2 artan mevduat hacmi 25 trilyon 366 milyar TL’ye yükseldi. Bu artış, hem bireysel tasarrufların hem de ticari mevduatların bankacılık sistemi içinde tutulmaya devam ettiğini ve finansal sisteme olan güvenin korunduğunu gösterdi.

Sektörün özkaynakları yüzde 30,8 oranında artarak 3 trilyon 804 milyar TL seviyesine ulaşırken, kârlılık tarafında da dikkat çekici bir görünüm ortaya çıktı. Bankacılık sektörünün Ekim 2025 dönemindeki net kârı 751 milyar 636 milyon TL olarak kaydedildi. Artan faiz gelirleri, kredi hacmindeki genişleme ve komisyon gelirleri, kârlılık performansını destekleyen başlıca unsurlar arasında yer aldı.

Sermaye yeterliliği standart oranının yüzde 18,88 düzeyinde gerçekleşmesi ise sektörün güçlü sermaye yapısını koruduğunu ortaya koydu. Bu oran, uluslararası asgari standartların üzerinde kalarak bankaların olası finansal dalgalanmalara karşı dayanıklılığını sürdürdüğüne işaret etti. Önümüzdeki dönemde para politikası adımları, enflasyon görünümü ve küresel finansal koşulların bankacılık sektörü üzerindeki etkilerinin yakından izlenmesi beklenirken, mevcut veriler sektörün büyüme ve kârlılık açısından sağlam bir zeminde ilerlediğini gösteriyor.