Arz Dengesi ve Jeopolitik Riskler Petrolü Destekledi
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ile Rusya öncülüğündeki müttefiklerinden oluşan OPEC+ grubu, küresel petrol piyasalarında artan arz fazlası endişeleri ve fiyat istikrarını koruma hedefi doğrultusunda 2026 yılının ilk çeyreğinde üretim seviyelerinde değişikliğe gitmeme kararı aldı. Pazar günü gerçekleştirilen toplantılarda alınan karar, özellikle talep görünümüne ilişkin belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde grubun temkinli duruşunu yansıttı. OPEC+ ülkeleri, piyasa koşullarının seyrine göre ilerleyen aylarda üretim politikalarının yeniden değerlendirilebileceğini de vurgulayarak esnekliğin korunduğu mesajını verdi.
Kararın zamanlaması, jeopolitik gelişmelerin petrol piyasası üzerindeki etkisinin arttığı bir sürece denk geldi. ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin yeni bir barış girişimini gündeme getirmesi, olası senaryolara bağlı olarak küresel arz dengelerinde önemli değişimlere kapı aralayabilir. Bir barış anlaşması halinde Rusya üzerindeki yaptırımların gevşemesi ve petrol arzının artması ihtimali öne çıkarken, anlaşmanın sağlanamaması durumunda ise Rus petrolünün küresel piyasalardaki kısıtlı konumunu koruması bekleniyor. OPEC+’ın bu belirsiz ortamda üretimi sabit tutma kararı, ani arz artışlarının önüne geçerek fiyat oynaklığını sınırlamayı amaçlayan stratejik bir adım olarak yorumlanıyor.
Bu yaklaşımı değerlendiren uzmanlar, grubun söz konusu kararla istikrarı ön plana çıkardığını ve belirsizliklerin hâkim olduğu piyasa koşullarında riskten kaçınan bir politika izlediğini belirtti. Uzmanlara göre üretimin sabit tutulması, arz-talep dengesinin korunması açısından kısa vadede en rasyonel seçeneklerden biri olarak öne çıkıyor.
OPEC+’ın üretim artışlarını duraklatma kararını teyit etmesiyle birlikte venezolaya ilişkin jeopolitik gelişmeler petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yarattı. Haftanın ilk işlemlerinde Brent ham petrol vadeli kontratları yüzde 1,57 yükselerek 63,36 dolar/varil seviyesine çıktı. Piyasalarda, bir yandan küresel arz fazlası beklentileri tartışılırken, diğer yandan Venezuela kaynaklı olası arz kısıtlamaları fiyatlarda destekleyici unsur olarak öne çıktı.
ABD cephesinden gelen açıklamalar bu endişeleri daha da güçlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela hava sahasını kapatmayı değerlendirdiğine dair ifadeleri, Güney Amerika ülkesinden yapılan petrol tedarikinin geleceğine yönelik belirsizlik yarattı. Küresel ham petrol arzında önemli paya sahip ülkelerden biri olan Venezuela’ya yönelik olası yeni yaptırımlar, piyasalarda risk algısının yükselmesine yol açtı. Trump’ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile görüştüğünü ancak görüşmenin içeriğine dair ayrıntı paylaşmaması da belirsizliğin sürdüğüne işaret etti.
Bu gelişmeleri değerlendiren ING analistleri, yayımladıkları piyasa notunda Venezuela kaynaklı arz risklerinin, OPEC+’ın üretimi sabit tutma kararına ek olarak petrol fiyatlarını desteklediğini belirtti. Analistlere göre, hem jeopolitik tansiyon hem de büyük üretici ülkelerin temkinli duruşu, kısa vadede petrol piyasasında dengelenme sürecinin devam edebileceğine işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde ABD’nin dış politika hamleleri, Rusya-Ukrayna sürecindeki olası gelişmeler ve OPEC+’ın politika esnekliği, enerji piyasalarının yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.








