Petrol Fiyatları Yeniden Yükselişte

OPEC+’ın üretim artışlarını durdurma kararını teyitlemesi petrolü destekledi. Jeopolitik riskler ve Venezuela belirsizliği piyasayı tedirgin ediyor.

Petrol Piyasasında Dengeler Yeniden Kuruluyor: OPEC+ Kararı Fiyatları Desteklerken Jeopolitik Riskler Tedirginliği Artırdı

Petrol fiyatları haftaya yukarı yönlü bir seyirle başlarken, piyasalarda yön arayışında belirleyici olan unsur OPEC+’ın yılın ilk çeyreğinde üretim artışlarını durdurma kararını yeniden teyit etmesi oldu. Suudi Arabistan öncülüğündeki üretici ülkeler ittifakı, pazar günü yapılan görüşmelerin ardından, daha önce açıklanan üç aylık üretim artışı duraklamasının süreceğini net bir dille vurguladı. Bu adım, zayıf seyretmesi beklenen mevsimsel talep koşullarına karşı fiyatlarda sert düşüşleri sınırlamayı hedefleyen bir piyasa dengeleme hamlesi olarak yorumlandı.

Kararın ardından uluslararası piyasalarda Brent petrol varil başına yaklaşık 63 dolar seviyelerinde tutunurken, ABD tipi WTI ham petrol ise 59 dolar civarında işlem gördü. Fiyatlardaki toparlanma, kasım ayında artan arz fazlası beklentileriyle dört ay üst üste yaşanan düşüşlerin ardından piyasalara sınırlı da olsa bir rahatlama getirdi.

Bununla birlikte, arz görünümüne yönelik uzun vadeli endişeler tamamen ortadan kalkmış değil. Uluslararası Enerji Ajansı, 2026 yılına yaklaşırken küresel petrol piyasasında rekor düzeyde bir arz fazlası oluşabileceğine işaret ediyor. ABD başta olmak üzere OPEC dışı ülkelerde üretim artış potansiyelinin sürmesi, talep tarafındaki büyümenin ise daha sınırlı kalacağı beklentisi bu projeksiyonların temelini oluşturuyor. Bu nedenle OPEC+’ın mevcut duruşunun, fiyatlar üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik geçici ama kritik bir denge unsuru olduğu değerlendiriliyor.

Fiyatları yukarıda tutan bir diğer unsur ise yıl boyunca zaman zaman alevlenen jeopolitik riskler oldu. Orta Doğu’daki tansiyon, enerji arzına ilişkin belirsizlikleri canlı tutarken, yatırımcıların temkinli pozisyon almasına neden oluyor. Bu jeopolitik hassasiyetlere son olarak ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya yönelik açıklamaları eklendi. Trump, hafta sonunda hava yolu şirketlerini ülkenin hava sahasının kapalı olduğu varsayımıyla hareket etmeleri yönünde uyararak Caracas yönetimi üzerindeki baskıyı artırdı. Her ne kadar pazar günü bu söylemini kısmen yumuşatmış olsa da, Venezuela çevresinde artan ABD askeri varlığının piyasalarda rahatsızlık yarattığı görülüyor.

Öte yandan petrol piyasaları açısından bir başka önemli başlık da Rusya-Ukrayna hattı. ABD ve Ukraynalı temsilcilerin olası bir barış ya da ateşkes çerçevesine ilişkin görüşmelerin yapıcı geçtiğine dair açıklamaları, yatırımcıların dikkatini bu cepheye çevirmiş durumda. Böyle bir anlaşma ihtimali, Moskova’ya uygulanan yaptırımların gevşetilmesine ve Rus petrolünün yeniden daha geniş ölçekte küresel piyasalara akmasına kapı aralayabilir. Bu senaryo, orta vadede arz fazlası endişelerini yeniden gündeme taşıyabilecek potansiyele sahip.

Genel tabloya bakıldığında, petrol fiyatları OPEC+’ın arz disiplinini koruma iradesiyle kısa vadede destek bulsa da, küresel arz fazlası projeksiyonları ve jeopolitik belirsizlikler piyasada kırılganlığı canlı tutuyor. Yatırımcılar açısından önümüzdeki dönemde hem büyük üretici ülkelerin politika sinyalleri hem de jeopolitik gelişmeler, fiyatların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.