Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim ayı iş gücü istatistikleri, Türkiye ekonomisinin iş gücü piyasasında dikkat çekici bir tabloyu ortaya koydu. Genel işsizlik oranında hafif bir düşüş yaşanırken, istihdam edilenlerin sayısında belirgin bir artış kaydedildi. Ancak genç işsizlik oranındaki yükseliş ve atıl iş gücü oranındaki artış, piyasadaki bazı yapısal sorunlara işaret ederek iyimserliği gölgeliyor.
Ekim ayında, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubundaki işsiz sayısı bir önceki aya kıyasla 27 bin kişi azalarak 3 milyon 33 bin kişi olarak belirlendi. Bu azalışla birlikte, işsizlik oranı da 0,1 puanlık küçük bir gerilemeyle yüzde 8,5 seviyesinde tespit edildi. Cinsiyet bazlı incelendiğinde, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7, kadınlarda ise yüzde 11,3 olarak kayıtlara geçti. Bu veriler, kadınların iş gücü piyasasında erkeklere kıyasla daha yüksek oranda işsizlikle karşı karşıya kaldığını bir kez daha gösteriyor.
Genel işsizlikteki düşüşe rağmen, özellikle 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranındaki artış endişe verici oldu. Bu oran, bir önceki aya göre 0,6 puan yükselişle yüzde 15,6 seviyesine ulaştı. Genç işsizliğinde cinsiyet ayrımı daha da derinleşiyor: erkeklerde yüzde 12,9 olan bu oran, kadınlarda ise yüzde 20,6 gibi yüksek bir seviyede hesaplandı. Nitelikli genç iş gücünün ekonomiye katılımındaki bu zorluklar, ülkenin beşerî sermayesini tam olarak kullanamadığı anlamına geliyor.
Verilerin olumlu tarafına bakıldığında ise, istihdam edilenlerin sayısındaki güçlü artış dikkat çekiyor. Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre, ekim ayında bir önceki aya kıyasla 185 bin kişi artışla istihdam edilenlerin sayısı 32 milyon 772 bin kişiye yükseldi. Bu artışla birlikte istihdam oranı da 0,2 puan artarak yüzde 49,2 oldu. İstihdam oranının erkeklerde yüzde 66,5, kadınlarda ise yüzde 32,4 olması, istihdamdaki cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini gösteriyor. İş gücüne katılma oranı da benzer şekilde 0,2 puan artışla yüzde 53,8’e yükselirken, bu oran erkeklerde yüzde 71,5, kadınlarda ise yüzde 36,5 olarak hesaplandı.
Öte yandan, iş gücü piyasasının tam potansiyelini kullanıp kullanmadığına dair göstergeler de açıklanan veriler arasında yer aldı. İşsiz, zamana bağlı eksik istihdam ve potansiyel iş gücünden oluşan atıl iş gücü oranı, ekim ayında aylık bazda 1,1 puanlık belirgin bir artışla yüzde 29,6 seviyesine yükseldi. Bu oran, her yüz kişiden yaklaşık 30’unun ya işsiz olduğunu ya da mevcut koşullarda tam zamanlı bir iş aradığı veya çalışmaya hazır olduğu halde aktif olarak iş aramadığını gösteriyor. Atıl iş gücündeki bu artış, işsizlik oranındaki küçük düşüşün yanıltıcı olabileceği ve piyasada hala ciddi bir yedek iş gücü potansiyeli bulunduğuna işaret ediyor. Ayrıca, istihdam edilenlerin haftalık ortalama fiili çalışma süresinin 0,7 saat azalarak 42,2 saate inmesi de, iş yükünün dağılımında veya part-time çalışma eğilimlerinde bir değişim olduğunu düşündürüyor.
Türkiye’deki iş gücü piyasası istikrar kazanma yolunda ilerlerken, istihdam artışının sürdürülmesi ve özellikle genç kadın işsizliği ile atıl iş gücünün yüksek oranlarının düşürülmesine yönelik yapısal reformların hızlandırılması büyük önem taşıyor. Ekonomik büyümenin iş gücü piyasasına daha kapsayıcı bir şekilde yansıması, sağlıklı bir kalkınma için kritik öneme sahiptir.










