Fed Başkanı Jerome Powell’ın ekibi, 9-10 Aralık’ta yapılacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında faiz indirimi ihtimalini güçlendiren açıklamalarla piyasaları hareketlendirdi. Uzun süredir beklenen bu adımın ilk sinyalleri, teknoloji hisselerinde toparlanma ve Asya borsalarında belirgin yükseliş olarak kendini gösterdi. Piyasa aktörleri, Fed’in Aralık ayında faiz indirimine gitme ihtimalini oldukça yüksek bir olasılık olarak fiyatlıyor ve bu beklenti risk iştahını destekliyor.
Bununla birlikte, kararın Fed içinde tartışmalı bir süreci tetikleyebileceği ifade ediliyor. Özellikle ekim ayına ilişkin kritik veri setlerinin henüz netleşmemesi, belirsizliği artıran en önemli faktörlerden biri. Bazı komite üyelerinin temkinli yanıtlar verdiği ve ekonomik göstergelerdeki karışık görünüm nedeniyle aceleci bir adımın geri dönüşü zor sonuçlar yaratabileceği dile getiriliyor.
Powell’ın bu toplantıda iki temel senaryo üzerinde yoğunlaştığı belirtiliyor. İlk seçenek, hemen bir faiz indirimi yaparak sonraki adımları daha yavaş ve temkinli bir çizgide sürdürmek. Bu senaryonun piyasalarda kısa vadede rahatlama yaratacağı, ancak komite içindeki daha şahin üyelerin itirazlarına neden olabileceği düşünülüyor. İkinci seçenek ise faizleri sabit tutup Ocak toplantısında daha geniş veri seti ışığında yeniden değerlendirme yapmak. Bu yaklaşımın, ücret artışları, talep göstergeleri ve çekirdek enflasyon görünümünü incelemek isteyen üyeler tarafından desteklenebileceği ifade ediliyor.
Piyasa cephesinde ise Fed’in yumuşama sinyallerinin yalnızca ABD değil, küresel finansal koşullar üzerinde etkili olduğu görülüyor. Asya borsalarındaki toparlanma, yatırımcıların riskli varlıklara yeniden yönelmeye başladığını gösterirken, teknoloji şirketleri de değer kazanmaya devam ediyor. Fed’in atacağı her adımın, 2025 yılına ilişkin büyüme ve enflasyon projeksiyonlarını doğrudan etkileyeceği için küresel ekonomi açısından kritik bir döneme girilmiş durumda.
Ek olarak, Fed’in kararları sadece faiz cephesini değil, dolar endeksi ve tahvil getirilerini de yakından etkileyeceğinden, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerindeki baskı kısa vadede hafifleyebilir. Ancak enflasyonun beklendiği hızda gerilememesi hâlinde, Fed’in daha sert bir ton kullanmaya dönme ihtimali de masada kalmaya devam ediyor. Bu nedenle önümüzdeki birkaç hafta, piyasalarda oynaklığı artırabilecek önemli bir döneme işaret ediyor.










