Petrol Fiyatlarında Düşüş Sürüyor: Piyasalarda Barış Umudu ve Güçlü Dolar Etkisi

Petrol fiyatları barış görüşmeleri ve güçlü dolar nedeniyle düşüşünü sürdürüyor; Brent 62,42 dolar, WTI 57,91 dolar seviyesine geriledi.

Petrol fiyatları yeni haftaya da düşüşle başlayarak geçen haftaki kayıplarını derinleştirdi. Küresel enerji piyasalarında yaşanan bu gevşeme, özellikle Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinden gelen olumlu sinyaller ile ABD dolarındaki güçlenmenin birleşmesi sonucu ortaya çıktı. Brent ham petrol fiyatı yüzde 0,22 düşerek varil başına 62,42 dolara gerilerken, ABD ham petrolü (WTI) yüzde 0,26 kayıpla 57,91 dolar seviyesinden işlem gördü. Her iki gösterge de geçtiğimiz hafta yaklaşık yüzde 3 değer kaybederek 21 Ekim’den bu yana en düşük kapanış seviyelerine indi.

Piyasalarda son günlerde en çok konuşulan başlık, Rusya ile Ukrayna arasında uzun süredir devam eden savaşta barışa yönelik kaydedilen ilerleme. ABD ve Ukrayna’nın açıkladığı plana göre Kiev’in bazı tavizler vermesi ve NATO üyelik planını askıya alması beklenirken, Washington bu anlaşma için Perşembe gününe kadar bir takvim belirledi. Avrupa ülkeleri ise daha kapsamlı ve Kiev lehine bir anlaşma için baskısını artırıyor. Olası bir barış anlaşması, Moskova’ya uygulanan yaptırımların gevşetilebileceği ve küresel piyasalara yaptırımlar nedeniyle kısıtlanmış Rus petrolünün yeniden akabileceği beklentisini doğuruyor. Bu da yatırımcıların arz yönlü endişelerini tetikleyerek fiyatları baskılamaya devam ediyor.

Uzmanlara göre düşüşün temel nedenlerinden biri, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış sürecindeki güçlü rolü ve piyasanın bunu hızlı bir arz artışı sinyali olarak yorumlaması. Analistler, “Piyasa, olası bir barış anlaşmasının etkisinin, Cuma günü yürürlüğe giren ABD yaptırımlarının kısa vadeli baskısından çok daha büyük olduğunu düşünüyor,” değerlendirmesinde bulunuyor. Bu durum, jeopolitik risk priminin hızla azalmasına ve petrol fiyatlarının gerilemesine zemin hazırlıyor.

Piyasanın üzerinde baskı oluşturan bir diğer unsur ise Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek döneme ilişkin faiz politikası. ABD dolarındaki güçlenme, petrol gibi dolar üzerinden fiyatlanan emtiaları yatırımcılar için daha pahalı hale getirerek talebi zayıflatıyor. Bununla birlikte New York Fed Başkanı John Williams’ın yakın vadede bir faiz indirimi olabileceğine yönelik açıklamaları, piyasada belirsizliği azaltırken kısa vadeli hareketlilik yaratıyor. Yine de yatırımcılar, Fed’in faiz indirimlerine ne ölçüde yaklaşacağını ve bunun dolar üzerindeki etkisini yakından izlemeyi sürdürüyor.

Küresel petrol piyasasının yönünü belirleyen bu gelişmelerin yanı sıra, arz-talep dengesine ilişkin farklı riskler de gündemde kalmaya devam ediyor. Ortadoğu’daki gerilimler, ABD kaya petrolü üretimindeki artış ve Çin ekonomisindeki talep dalgalanmaları, fiyatların önümüzdeki dönemde de hareketli kalabileceğine işaret ediyor. Analistler, barış görüşmelerinin seyrinin petrol fiyatlarının kısa vadeli yönü üzerinde belirleyici olacağını belirtirken, piyasaların bu hafta gelecek açıklamalara duyarlı olacağı öngörülüyor.