​Türkiye ve Global Piyasalarda Belirsizliklerle Dolu Bir Haftaya Başlıyoruz

​Piyasalar, içeride EKK, RKGE/KKO ve güven endeksleri, globalde ise Fed mesajları, ABD verileri ve jeopolitik risklerle yön arayacak.

​Yeni bir haftaya başlarken, piyasalar hem içerideki yoğun veri akışı hem de küresel cephede artan siyasi ve ekonomik belirsizliklerin belirginleştirdiği bir yön arayışıyla karşı karşıya. Geçen haftanın sert dalgalanmalarının ardından, bu hafta atılacak adımlar ve açıklanacak veriler, kısa ve orta vadeli fiyatlamalar için kritik öneme sahip olacak.

​Türkiye cephesinde ajanda oldukça yoğun. Bugün, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanıyor. EKK toplantısından çıkacak mesajlar, hükümetin ekonomi yönetimine dair güncel önceliklerini ve politika koordinasyonunu göstermesi açısından piyasalar tarafından yakından izlenecek. Kurumsal taraftaki bu önemli gelişmeye eşlik eden en kritik unsur ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)‘nın yayımlayacağı Kasım ayı Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ve İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı. Ekim ayında kapasite kullanımındaki hafif artışın sunduğu dengeli görünüm, bu kez imalat sanayinin güncel nabzını tutacak. Ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)‘nun açıklayacağı hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endeksleri, bu üç kilit sektördeki aktiviteye ışık tutarak ekonomik daralma veya ivmelenme sinyallerini verecek. Haftanın devamında Salı günü TCMB’nin Sektörel Enflasyon Beklentileri raporu takip edilecek; zira Ekim ayındaki hanehalkı enflasyon beklentilerindeki yükseliş, enflasyonla mücadele söylemi için önemli bir göstergeydi. Perşembe günü dış ticaret istatistikleri ve ekonomik güven endeksi, haftanın sonunda ise iş gücü istatistikleri ve Hizmet-ÜFE (H-ÜFE) verileri, içerideki fiyatlamaların temelini oluşturacak. Bu yoğun veri bombardımanına ek olarak, FATF’ın Türkiye’ye yapacağı ziyaret, AB Ticaret Bakanları görüşmeleri ve İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni vermesi gibi iç ve dış siyasi gelişmeler, piyasa algısı üzerinde ek bir volatilite kaynağı yaratabilir.

​Global tarafta ise odak, ABD’den gelecek verilere ve Fed’in söylemine çevrilmiş durumda. Geçen hafta piyasalarda sert dalgalanmalara neden olan belirsizliklerin ardından, Boston Fed Başkanı Susan Collins‘in faiz indirimi için erken olduğunu ve daha fazla veri görmek istediğini belirten temkinli mesajı, Aralık ayı toplantısı öncesi beklentilerin şekillenmesinde etkili oluyor. Bu bağlamda, ABD’den gelecek makroekonomik veriler Fed’in karar alma sürecini doğrudan etkileyecek. Bugün açıklanacak sanayi üretimi verisi ile başlayacak akış, Salı günü perakende satışlar ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileriyle devam edecek. Haftanın zirvesi ise Çarşamba günü: büyüme verisi, Fed’in en yakından izlediği göstergelerden olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) enflasyonu ve Bej Kitap raporu aynı gün içinde açıklanacak. Bu yoğun veri seti, piyasaların Fed’in faiz kararına yönelik projeksiyonlarını ciddi biçimde yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Ayrıca, jeopolitik riskler de gündemin ana maddelerinden. ABD-Ukrayna müzakerelerinde çerçeve üzerinde ilerleme sağlanmasına rağmen, Rusya’nın etki alanını genişleten taslağa karşı Kiev’in temkinli duruşu, sürecin zorlu bir pazarlık aşamasına girdiğini gösteriyor. Bu gerilimin yanı sıra, sabah saatlerinde gelen Trump yönetiminin Nvidia’nın kısıtlanan H200 çiplerinin Çin’e satışı konusunda yeni bir değerlendirme yaptığına ilişkin haberler, küresel teknoloji hisselerinde karışık bir görünüme yol açarak çip kısıtlamalarına dair haber akışının piyasa üzerindeki hassasiyetini koruduğunu teyit etti.

​Özetle, piyasalar bu hafta hem içerideki ekonomik güven, kapasite kullanımı ve enflasyon beklentileri verileriyle yerel ekonominin fotoğrafını çekmeye çalışacak hem de ABD’den gelecek büyüme ve PCE enflasyonu verileri üzerinden Fed’in Aralık ayında atacağı olası adımları tartacak. Hem siyasi hem de ekonomik eksenlerdeki belirsizliklerin yüksek olduğu bu hafta, yatırımcıların temkinli duruşunu koruması ve volatiliteye hazırlıklı olması gerekiyor.