Fed’in Aralık Ayı Faiz Kararı Belirsizliğini Koruyor

Fed'in Aralık'ta faiz indirme ihtimali güçlü istihdam ve geciken veriler nedeniyle zayıfladı; karar 2026’ya kayabilir.

Aralık ayında Federal Rezerv’den faiz indirimi bekleyen çevreler, birkaç hafta içinde iyimserlikten temkinliliğe evrilen bir ruh hâlini yaşıyor. Ekim ortasında neredeyse kesin gözüyle bakılan indirim ihtimali, yeni gelen güçlü istihdam verileriyle birlikte hızla zayıfladı. Bugün hem ekonomistlerin hem yatırımcıların hem de Fed’e yakın duran uzmanların değerlendirmeleri, para politikasında bekle-gör dönemine girildiğini gösteriyor.

Uzmanların son açıklamaları da, merkez bankasının Aralık’ta frene basacağını, ancak kapıyı tamamen kapatmayacağını işaret ediyor. Bu tablo, karmaşık bir ekonomik dengeyi okumaya çalışan bir Fed’in hikâyesi aslında.

Ekonomik verilerin haftalarca gecikmesine yol açan hükümet kapanması, Fed’in karar alma sürecini normalden daha kör bir noktaya taşıdı. Powell’ın “Aralık indirimi kesin bir sonuç değildir” uyarısı tam da bu nedenle, sadece bir dikkat çekme değil, bir politika sinyaliydi. Fed, belirsizlikle hareket etmeyi asla sevmez; veri görmek ister. Ama veriler gecikiyor, gelenler ise çelişkili.

Eylül ayındaki 119.000 kişilik istihdam artışı, zayıflama bekleyenleri şaşırtırken; işsizlik oranının %4,4’e çıkması işgücüne dönüşü gösteren bir genişlemeyi yansıtıyor. Bu iki veri, aynı anda hem güç hem zayıflık işareti verebiliyor. Enflasyonun da %3 ile yukarı yönlü kıpırdaması, Fed’in fiyat istikrarı tarafındaki endişelerini canlı tutuyor. Her iki cephe de Merkez Bankası’nı hızlı bir hamle yapmaktan alıkoyuyor.

Bugün itibarıyla anketler, Aralık’ta faiz indirimi ihtimalinin %22’ye gerilediğini gösteriyor. Piyasa araçlarından CME FedWatch ise bunu %41 olarak çıkarıyor. Bu oranlar hâlâ ihtimal içeriyor ama bir kararlılık taşımıyor; piyasalar kadar Fed de kararsız. Ve kararsızlık, faiz indiriminin Aralık yerine ilerleyen dönemde, muhtemelen Ocak 2026 veya sonrası için masada daha güçlü bir seçenek olduğunu düşündürüyor.

Fakat burada kritik bir nokta var: faizlerin uzun süre yüksek kalması, ABD ekonomisindeki hane halkı kanadına ağır bir baskı olarak dönüyor. Mortgage ve otomobil kredilerinin pahalı seyretmesi, halkın maliyet algısını olumsuz etkiliyor, bu da yönetimlere yönelik güveni ve siyasi atmosferi etkileyen bir duygu dalgası yaratıyor. Fed tüm bunların farkında, fakat temel görevi siyaset değil; fiyat istikrarı ve istihdam.

Bugünkü tabloya baktığımızda, Fed’in Aralık ayında faiz indirmesi mümkün ama muhtemel değil. Ekonomik veriler karışık, uzmanların tonu temkinli, piyasa fiyatlamaları zayıfladı ve Fed’in iletişimi net biçimde “acelemiz yok” yönünde.

Ancak işgücü piyasası hâlâ yavaşlama işaretleri verirse, büyüme hız kesmeye devam ederse ve enflasyon yukarı yönlü sürprizler yaratmazsa, faiz indirimleri 2026’nın ilk toplantısından itibaren yeniden gündeme gelebilir. Yani Fed’in Aralık’ta yapacağı şey, bir karar vermekten çok, bir pozisyon almak olacak: daha fazla veri beklemek.

Bu süreç, sadece ekonomik sonuçlar değil, politik atmosfer, tüketici davranışları ve küresel finans akışları açısından da yeni bir dönemi başlatabilir. Fed’in temkinli tavrı, kırılganlığın hâlâ yüksek olduğunun en güçlü işareti.