Finans dünyasında uzun yıllardır kabul gören, piyasaların yönünü belirleyen klasik göstergeler vardı. Yatırımcılar sabah uyandığında petrol fiyatlarına, Amerikan tahvil faizlerine ya da jeopolitik gelişmelere bakarak günün nasıl geçeceğini kestirmeye çalışırdı. Ancak son dönemde bu dinamik kökten bir değişime uğradı ve küresel piyasaların nabzı, tek bir şirketin damarlarında atmaya başladı. Artık tüm gözler, trilyon dolarlık dev NVIDIA’nın üzerinde. Sizin de haklı olarak tespit ettiğiniz gibi, bu hisse senedi artık sadece bir teknoloji şirketini temsil etmiyor; o, başlı başına bir endeks, küresel risk iştahının yegâne barometresi haline gelmiş durumda.
Bu durumun temelinde, yapay zeka devriminin “altına hücum” dönemine benzetilmesi ve NVIDIA’nın bu hücumda kürek satan tek tekel konumunda olması yatıyor. Piyasaların işleyiş mekanizması, bu şirketin performansı ile diğer riskli varlıklar arasında neredeyse matematiksel bir korelasyon kurdu. NVIDIA yeşil yaktığında, yatırımcının risk algısı anında açılıyor. Bu iyimserlik dalgası, Nasdaq’tan Borsa İstanbul’a, oradan kripto para borsalarına kadar ışık hızıyla yayılıyor. Özellikle kripto paralar, doğası gereği yüksek riskli teknoloji hisseleriyle paralel hareket etme eğilimindedir; ancak son dönemde Bitcoin ve altcoinlerin, NVIDIA’nın grafiğiyle adeta dans ettiğini görüyoruz. Şirketin bilançosu iyiyse veya CEO’su Jensen Huang’dan geleceğe dair olumlu bir cümle duyulursa, dakikalar içinde Bitcoin’in de yukarı yönlü tepki vermesi tesadüf değil. Bu, piyasanın likiditeyi nereye akıtacağına dair aldığı sinyalin kaynağının artık merkez bankalarından ziyade silikon vadisindeki bu dev fabrikalar olduğunun kanıtıdır.
Mesele sadece teknoloji ve kripto ile de sınırlı değil. NVIDIA’nın temsil ettiği yapay zeka büyümesi, muazzam bir enerji ve hammadde tüketimi anlamına geliyor. Dolayısıyla bu hissenin yükselişi, dolaylı yoldan bakır gibi endüstriyel metallerin ve enerji emtialarının da talep göreceği beklentisini doğuruyor. Yani bir çip üreticisi, tek başına emtia piyasasını dahi domine edebilecek bir güce erişmiş durumda. Eskiden “General Motors için iyi olan, Amerika için iyidir” denirdi; şimdi ise “NVIDIA için iyi olan, küresel piyasalar için iyidir” noktasına geldik. Şirketin piyasa değeri o kadar devasa bir hacme ulaştı ki, S&P 500 gibi dünyanın en büyük endekslerindeki ağırlığı, endeksin geri kalan yüzlerce şirketini gölgede bırakıyor. O düştüğünde endeksi tutmak neredeyse imkânsızlaşıyor, o yükseldiğinde ise kötü veriler bile görmezden gelinebiliyor.
Ancak bu “tek kişilik ordu” durumu, finansal sistem için büyük bir kırılganlığı da beraberinde getiriyor. Tüm yumurtaların aynı sepete konduğu, trilyonlarca doların tek bir hikâyeye bağlandığı bu senaryoda, NVIDIA’nın olası bir tökezlemesi veya regülasyonlarla karşılaşması, sadece teknoloji sektöründe değil, kripto cüzdanlarından emtia fonlarına kadar her yerde domino etkisi yaratabilir. Piyasalar şimdilik bu büyülü yükselişin sarhoşluğuyla dans etmeye devam ediyor, fakat müziğin durup durmayacağına karar verecek olan DJ kabininde artık Fed başkanları değil, yapay zeka çiplerinin performansı oturuyor.









