Bitcoin’in 94.000 doların altına gerilemesiyle kripto piyasasında son haftaların en sert geri çekilmeleri yaşanırken, bu düşüşün kaynağına ilişkin JPMorgan’dan dikkat çekici bir analiz geldi. Bankanın deneyimli analisti Nikolaos Panigirtzoglou ve ekibi, gerilemenin tahmin edildiği gibi vadeli işlemlerdeki kaldıraç tasfiyelerinden değil, spot ETF cephesindeki perakende yatırımcı satışlarından kaynaklandığını belirtiyor.
Görünen o ki bu kez kripto ekosisteminin kendi iç dinamiklerinden değil, bireysel yatırımcının tercih değişiminden beslenen bir düşüşle karşı karşıyayız. Bu durum hem kısa vadeli fiyat hareketlerini hem de kriptonun geleneksel piyasalarla ilişkisinin nasıl evrildiğini anlamak açısından kritik veriler sunuyor.
Perakende Kriptoya Ara Verdi, Hisse Senetlerine Yüklendi
JPMorgan’ın verilerine göre kasım ayında spot Bitcoin ve Ethereum ETF’lerinden yaklaşık 4 milyar dolar çıkış yaşandı. Üstelik bu rakam, şubat ayında görülen rekor seviyeleri şimdiden geride bıraktı. Diğer yandan perakende yatırımcıların hisse senedi ETF’lerine aynı dönemde yaklaşık 96 milyar dolar giriş yaptığı belirtiliyor. Mevcut hız devam ederse kasım ayı hisse ETF girişlerinin 160 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Bu tablo çok net bir ayrışmayı ortaya koyuyor: Perakende yatırımcı kriptoya değil, hisse senedi piyasasına güveniyor. Bu durum kriptonun temel dinamiklerini değiştirmiyor ancak yatırımcı davranışındaki dönüşümü vurguluyor.
Kripto ile Hisse Ayrışması Sınırlı ve Dalgasal
JPMorgan, yıl içerisinde perakende yatırımcıların kripto ETF’lerinden çıkıp hisse ETF’lerine yöneldiği bu tür ayrışmaların yalnızca üç kez yaşandığını hatırlatıyor: Şubat, mart ve kasım.
Yani burada kalıcı bir trend değil, dönemsel bir tercih değişimi söz konusu.
Analizler, perakendenin kriptoyla hisseleri hâlâ iki farklı varlık sınıfı olarak gördüğünü gösteriyor. Bu nedenle kripto ETF’lerdeki satışları “genel riskten kaçış sinyali” gibi yorumlamak hatalı olur. Hisse tarafında agresif alım devam ederken, kripto tarafında temkinli duruş tercih edilmiş durumda.
Korelasyon Bozuldu Mu? Hayır.
Kripto varlıklarla hisse senetleri arasındaki ilişki uzun süredir tartışılıyor. Özellikle Bitcoin’in teknoloji hisseleriyle yakın hareket etmesi bilinen bir gerçek. JPMorgan’a göre bu ilişki bozulmuş değil.
Kripto piyasası hâlâ küçük ölçekli teknoloji şirketlerini içeren Russell 2000 teknoloji endeksiyle en güçlü korelasyonu koruyor.
Bu da gösteriyor ki kripto, makro risk algısından kopmuş değil; yalnızca bu dönemde perakende kriptoyu geri plana itmiş durumda.
Spekülatif Perakende Şimdilik Bir Adım Geride
ABD’de bireysel yatırımcıların opsiyon piyasasında aldığı riskli pozisyonlarda son haftalarda bir düşüş görülüyor. JPMorgan bunu “kalıcı bir geri çekilme” olarak değil, geçen ayki aşırı risk alma davranışının normalleşmesi olarak yorumluyor.
Yani perakende yatırımcı piyasada hâlâ aktif, ancak bu ay kriptoyu portföyünde öne çıkarma isteği zayıf.
Bu Süreç Ne Anlama Geliyor?
Bu tabloyu üç ana başlıkta özetlemek mümkün:
- Düşüş paniği yok: Kripto ETF satışları geniş çaplı bir risk kaçışı sinyali değil.
- Stratejik mola: Perakende yatırımcı kriptonun uzun vadeli hikâyesine sırtını dönmüş değil, sadece kasım ayında önceliğini değiştirmiş görünüyor.
- Makro korelasyon sürüyor: Kripto hâlâ teknoloji ağırlıklı endekslerle uyumlu hareket ediyor. Yani “kripto piyasası başına buyruk davranıyor” yorumu gerçeği yansıtmıyor.
Ek olarak şunu vurgulamak gerekir: Kripto ETF’lerinden çıkış yaşanması, her zaman düşüş yönlü bir sinyal değildir. Bazı yatırımcılar burada kâr realizasyonu yapıyor olabilir; bu da kripto piyasasının olgunlaştığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. ETF’lere giriş-çıkışların bu denli güçlü olması, kriptonun kurumsal yapı içerisinde artık ana akım bir varlık sınıfı haline geldiğini gösteriyor.
Kasım ayının sonunda tablo değişebilir. Tarihsel olarak yılın son aylarında hem Bitcoin hem de riskli varlıklarda dalgalanma artar. Perakendenin yeniden kriptoya dönmesi sürpriz olmayacaktır.










