Türkiye ekonomisinde 17–21 Kasım haftası, hem bütçe görünümüne hem de iç–dış finansman koşullarına ışık tutacak yoğun bir veri akışına sahne olacak. Özellikle bütçe dengesinden tüketici güvenine, konut fiyatlarından kısa vadeli dış borç yapısına kadar geniş bir veri seti ekonomi yönetimi, piyasalar ve yatırımcılar tarafından yakından izlenecek.
Haftanın ilk önemli verisi 17 Kasım Pazartesi günü açıklanacak olan ekim ayı merkezi yönetim bütçe dengesi olacak. Hazine nakit dengesi ekim ayında 195,9 milyar TL açık verirken, faiz dışı dengede de 36 milyar TL’lik bir açık gerçekleşmişti. Nakit bazlı göstergeler tahakkuk bazlı bütçenin de ekim ayında yaklaşık 170 milyar TL düzeyinde açık verebileceğine işaret ediyor. Yılın ilk 10 ayında kümülatif nakit açığı 1,8 trilyon TL’ye ulaşırken, Orta Vadeli Program’da 2025 bütçe açığı/GSYİH oranı %3,1’den %3,6’ya yükseltilmiş durumda. Mevcut görünüm, mali disiplinin 2026’ya kadar sıkı takibi gerektiren bir patikaya işaret ediyor.
18 Kasım Salı günü Hazine’nin iç borçlanma stratejisi izlenecek. Hazine, 2 yıl vadeli TLREFK’ye endeksli kira sertifikası doğrudan satışı gerçekleştirecek. Kasım ayı iç borçlanma programında 95 milyar TL’lik itfaya karşı 128,3 milyar TL borçlanma hedefleniyor. Geçtiğimiz hafta üç ihale ile 81,6 milyar TL borçlanan Hazine’nin bu hafta doğrudan satışlarla yaklaşık 50 milyar TL’lik borçlanma daha yapabileceği değerlendiriliyor. Bu tablo, borç çevirme rasyosunun yüksek seyrettiği ve iç borçlanmanın finansman dengesi açısından kritik önem taşıdığı bir döneme işaret ediyor.
Aynı gün açıklanacak bir diğer önemli veri Konut Fiyat Endeksi olacak. Eylülde KFE aylık %1,7, yıllık ise %32,2 artış kaydetmiş; reel bazda yıllık %0,8 değer kaybı görülmüştü. Reel değer kaybı Şubat 2024’ten beri sürse de, kaybın yavaşladığı ve reel değişimin nötr bölgeye yaklaştığı izleniyor. Konut kredisi faizleri %43’ten %39’un altına gerilemiş durumda. Bu sınırlı faiz düşüşüne rağmen ipotekli satışlarda yaşanan güçlü artış, konut fiyatlarında yeniden yükseliş beklentisinin canlandığına işaret ediyor. Yakın dönemde reel konut fiyatlarının tekrar pozitif bölgeye geçmesi öngörülüyor.
18 Kasım’daki bir diğer kritik veri seti ise Eylül kısa vadeli dış borç istatistikleri. Kısa vadeli dış borç stoku ağustosta %0,7 düşüşle 169,8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç verisi ise 226,5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan 25,6 milyar dolarlık borç çıkarıldığında söz konusu stok 200,9 milyar dolar seviyesinde. Bu veriye 12 aylık cari açık beklentisinin eklenmesiyle Türkiye’nin önümüzdeki bir yıllık dış finansman ihtiyacı yaklaşık 225 milyar dolar düzeyinde hesaplanıyor. Bu büyüklük, dış borç yönetimi ve sermaye girişlerinin sürdürülebilirliği açısından belirgin bir politika alanı oluşturuyor.
20 Kasım Perşembe günü Hazine bu kez 2 yıl vadeli dolar cinsi tahvil ve 2 yıl vadeli dolar cinsi kira sertifikası doğrudan satışı düzenleyecek. Hafta içindeki satışlarla kasım ayı borçlanma programı tamamlanacak.
Aynı gün saat 10:00’da kasım ayı tüketici güven endeksi açıklanacak. Tüketici güveni ekimde 83,9’dan 83,6’ya gerileyerek 100 eşik değerinin altında kalmaya devam etmişti. Hanenin mevcut maddi durumuna ilişkin görünüm zayıf kalırken, ekonomik beklentiler alt kalemlerinde sınırlı toparlanma gözlenmişti. Buna karşın dayanıklı tüketim harcama eğiliminde düşüş devam ediyor. Endeksin uzun süredir 84–85 bandında yatay seyretmesi, hanehalkı güveninde belirgin bir iyileşmenin henüz başlamadığına işaret ediyor.
Haftanın son önemli verisi 14:30’da açıklanacak TCMB haftalık veri seti olacak. 31 Ekim – 7 Kasım haftasında yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 35,7 milyon dolar, tahvillerde ise repo hariç 311,5 milyon dolar net alım yapmıştı. Aynı haftada DTH hesaplarında fiyat etkisinden arındırılmış 625 milyon dolarlık bir azalma görüldü. TCMB net rezervi 3,9 milyar dolar artarak 73,1 milyar dolara, brüt rezerv ise 185,1 milyar dolara yükseldi. Swap stokundaki 1,7 milyar dolarlık gerileme sonrası swap hariç net rezerv 58,2 milyar dolara geldi. Rezervlerdeki güçlenme eğiliminin devam edip etmeyeceği piyasalar tarafından dikkatle takip edilen başlıklar arasında yer alacak.
Genel olarak bakıldığında, haftanın veri akışı hem mali disiplin hem de finansman dengesi açısından Türkiye ekonomisinin kırılgan ve güçlü yönlerini ortaya koyacak nitelikte. Konut piyasası göstergeleri iç talepteki dinamizmi, dış borç ve rezerv verileri ise dış finansman ihtiyacını ve sermaye akımlarının yönünü gözler önüne seriyor. Yıl sonuna yaklaşılmasıyla birlikte açıklanacak her veri, 2026 makroekonomik görünümünün şekillenmesinde önemli bir referans noktası oluşturacak.










