Kademeli Bitcoin Alımları: Dolar Riskinden Korunma ve Faiz İndiriminin Potansiyel Getirisi

BTC satışları, doları hedge ve içsel getiri için kademeli alım fırsatı sunar. FED indirimi ve stablecoin likiditesi yükselişi destekler.

​BTC’deki düşüşler, doları hedge etme ve içsel getiri arayışında olanlar için kademeli alım fırsatı sunuyor. FED faiz indirimi beklentisi ve stablecoin büyümesi bu stratejiyi destekliyor.

​Son dönemde küresel piyasalarda artan belirsizlikler, özellikle ABD Merkez Bankası (FED) etrafındaki faiz politikalarına dair çelişkili sinyaller, Bitcoin (BTC) fiyatında dalgalanmalara neden oldu. ABD ekonomik verilerine bağlı olarak Aralık ayı faiz indirimi beklentilerinde yaşanan azalma, BTC’yi 6 aylık düşük seviyelerine (100.000 doların altı) iterek piyasada bir panik havası yarattı. Ancak, bu tür satış dalgalarını aceleci bir yaklaşımla değil, kademe kademe alım stratejisiyle değerlendirmek, uzun vadeli düşünen yatırımcılar için oldukça sağlıklı bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.

​Bu stratejinin temelinde iki önemli motivasyon yatıyor: doları hedge etme ve BTC’nin içsel getirisinden faydalanma potansiyeli. Enflasyon endişelerinin devam ettiği ve küresel rezerv para birimlerinin gücünün sorgulandığı bir ortamda, Bitcoin geleneksel finansal sistemden bağımsız, kıtlık temelli yapısıyla alternatif bir değer saklama aracı olarak görülüyor. Doların gelecekteki değer kaybına karşı bir korunma kalkanı olarak işlev görmesi, özellikle yerel para birimlerinde yüksek enflasyon yaşayan yatırımcılar için BTC’yi cazip kılıyor.

​Piyasanın asıl dönüm noktası ise, FED faiz indirimlerinin hızlanması beklentisidir. Her ne kadar kısa vadede faiz indirim ihtimalleri azalmış olsa da, ABD’nin borçlanma maliyetlerindeki olası bir düşüş eğilimi ve enflasyonun hedeflenen seviyelere yaklaşması, FED’in parasal sıkılaştırma politikasını gevşetme ihtiyacını beraberinde getirecektir. Faiz indirimleri, geleneksel piyasalardaki getiri oranlarını düşürerek, yatırımcıları daha yüksek getiri arayışına itecek ve likiditeyi artıracaktır. Tarihsel olarak bu tür dönemler, riskli varlıklar sınıfında yer alan Bitcoin için önemli bir ralli zemini oluşturmuştur. Özellikle kurumsal yatırımcı ilgisinin canlanması ve Bitcoin ETF’lerine yeniden pozitif girişlerin başlaması, bu likidite artışının BTC üzerindeki yükseltici etkisini güçlendirecektir.

​Ek olarak, kripto ekosisteminin önemli bir parçası olan stablecoinlerin piyasa büyüklüğü ve kullanımı, dolaylı olarak BTC piyasasına olan ilgiyi gösteriyor. Stablecoinler, yatırımcıların piyasadan tamamen çıkmadan, likiditelerini korudukları bir “güvenli liman” görevi görüyor. Bu büyük likidite havuzu, piyasa koşulları uygun hale geldiğinde hızla BTC ve altcoinlere kayma potansiyeli taşıyor. FED’in güvercin bir yaklaşıma geçmesi ve ABD ekonomik belirsizliğinin azalmasıyla, stablecoinlerde tutulan fonların kripto varlıklara yönelmesi, BTC fiyat hareketini yukarı yönlü ivmelendirecek önemli bir katalizör olacaktır.

​Mevcut satış baskısı, bir panik sinyali olmaktan çok, uzun vadeli pozisyon almak isteyen yatırımcılar için bir fırsat penceresi olarak değerlendirilebilir. Piyasa, kısa vadede ekonomik verilerin belirsizliği ve faiz indirim beklentilerindeki oynamalar nedeniyle volatil kalmaya devam etse de, makro ekonomik eğilimler (artan likidite ihtiyacı ve doların hedge edilme gereksinimi) Bitcoin’in lehine işlemektedir. Bu nedenle, mevcut düzeltmeleri bir biriktirme dönemi olarak görmek ve risk yönetimi yaparak kademeli alımlarla pozisyonlanmak, gelecekteki potansiyel yükselişlere hazırlanmanın en mantıklı yoludur.

​Şu anki verilere göre (15 Kasım 2025), faiz indirimi beklentilerinin azalmasıyla BTC 100 bin doların altına gerilemiş durumda. Bu durum, piyasa beklentilerinin ne kadar hızlı değişebileceğini gösteriyor. Ancak belirttiğim gibi, uzun vadeli strateji bu kısa vadeli volatiliteden bağımsız olarak değerlendirilmelidir.