Altın piyasaları, son dönemde yeniden küresel ekonominin odağına yerleşmiş durumda. ABD Başkanı Donald Trump’ın federal hükümetin kapanmasına ilişkin krizi sona erdiren imzası, uluslararası piyasalarda risk iştahını artırırken, güvenli liman olarak görülen altına olan talep de yön değiştirdi. Bu gelişme, yatırımcıların uzun süredir beklediği hareketliliğin işareti olarak değerlendiriliyor.
13 Kasım 2025 itibarıyla altın fiyatları yukarı yönlü bir ivme yakaladı. Gram altın 5.726 TL, çeyrek altın 9.363 TL, yarım altın 18.740 TL, tam altın 38.532 TL, Cumhuriyet altını 37.344 TL ve gremse altın ise 96.109 TL seviyesinde işlem görüyor. Uluslararası piyasalarda ons altın fiyatı 4.213 dolar düzeyinde seyrediyor. Borsa İstanbul Altın Piyasası’nda ise standart altının kilogram fiyatı 5 milyon 816 bin 100 liraya ulaştı.
Bu artışın arkasında sadece siyasi gelişmeler değil, aynı zamanda ekonomik beklentiler de yer alıyor. Fed’in önümüzdeki dönemde faiz politikasına dair vereceği sinyaller, altının yönünü belirlemede kilit rol oynayacak. Düşük faiz ortamı, yatırımcıların altın gibi getirisi sabit, değeri güvenli varlıklara yönelmesine neden oluyor. Bu durum, özellikle son haftalarda artan belirsizlik ortamında altını yeniden parlayan bir yatırım aracı hâline getirdi.
Yatırımcılar açısından bakıldığında, altın bir kez daha hem koruma hem de kazanç amacıyla portföylerde yer buluyor. Dolar/TL kurundaki dalgalanmalar da iç piyasada altın fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor. Küresel piyasalarda ons altının 4.000 dolar seviyesini aşması, teknik olarak yukarı yönlü bir trendin güç kazandığını gösteriyor.
Ekonomik göstergeler, enflasyonun birçok ülkede halen kontrol altına alınamadığına işaret ederken, merkez bankalarının temkinli duruşu altına değer kazandırıyor. Yatırımcılar artık yalnızca günlük dalgalanmalara değil, uzun vadeli fiyat istikrarına da odaklanıyor. Özellikle Türkiye gibi altına olan geleneksel ilgisi güçlü ülkelerde, bu tür yükseliş dönemleri hem fiziki hem de yatırım amaçlı talebi artırıyor.
Bugün altın, bir zamanlar olduğu gibi sadece bir ziynet eşyası ya da düğün hediyesi değil, aynı zamanda ekonomik belirsizliklere karşı bir sığınak olarak da görülüyor. Bu nedenle altın fiyatlarındaki her hareket, yalnızca rakamlardan ibaret değil; aynı zamanda küresel ekonominin nabzını da tutuyor.
Görünüşe göre altın, bir süre daha hem bireysel yatırımcının hem de kurumsal portföylerin güvenli limanı olmayı sürdürecek. Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, siyasi belirsizlikler ve faiz politikalarındaki yön değişiklikleri, altının değerini desteklemeye devam ediyor. Uzmanlar, yatırımcıların kısa vadeli dalgalanmalardan ziyade uzun vadeli istikrarı gözeterek hareket etmesini öneriyor.










