Brezilya’dan Kripto Sektörüne Düzenleme: Güvenlik mi, Engelleme mi?

Brezilya, kripto sektörünü lisans, sermaye ve raporlama zorunluluğuyla düzenledi. Yüksek sermaye şartı ve kısa uyum süresi sektörde rekabet endişesi yarattı.

Latin Amerika’nın en büyük ekonomisi olan Brezilya, kripto para sektörünü ilk kez kapsamlı bir düzenleyici çerçeveye oturtarak küresel kripto regülasyon trendine güçlü bir şekilde katıldı. Brezilya Merkez Bankası tarafından üç temel kararnameyle açıklanan yeni rejim, 2 Şubat 2026’da yürürlüğe girecek ve ülkedeki Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcılarının (SPSAV) faaliyet biçimini, sermaye yeterliliğini ve uluslararası işlem kurallarını kökten değiştirecek. Bu hamle, Merkez Bankası’nın “yenilik ve güvenliği dengeleme” isteği olarak açıklansa da, özellikle getirilen yüksek sermaye şartları sektörde ciddi endişelere yol açtı.

Brezilya Merkez Bankası Düzenleme Direktörü Gilneu Vivan’ın yerel basına yaptığı açıklamalarda vurguladığı gibi, kripto piyasasının teknolojiye bağımlılığı ve kara para aklama (AML) yükümlülüklerinin kritik önemi, bu sıkı çerçevenin temelini oluşturuyor. Ancak yeni kurallar, başlangıçta kamuoyu istişarelerinde önerilenin çok üzerinde bir sermaye eşiği belirliyor. Kripto şirketlerinin en az 10,8 milyon real (yaklaşık 2 milyon dolar) sermayeye sahip olması gerekecek; bu tutar, faaliyet türüne bağlı olarak 37,2 milyon reale (yaklaşık 6,8 milyon dolar) kadar çıkabilecek.

Brezilya Kriptoekonomi Birliği (ABCripto) Başkanı Bernardo Srur’un da dile getirdiği gibi, bu çerçeve “pozitif ve gerekli” olsa da, belirlenen yüksek sermaye eşiği ve mevcut şirketlere tanınan kısa uyum süresi (dokuz ay), sektördeki rekabeti ciddi şekilde zayıflatma riskini taşıyor. Bu kadar yüksek bir sermaye şartı, küçük ve orta ölçekli yerel girişimcileri piyasanın dışına itebilir, böylece pazarı yalnızca büyük finans kuruluşlarına veya uluslararası devlere açarak Brezilya’nın kendi yerel kripto inovasyonunu köreltme tehlikesi yaratabilir.

Düzenlemenin dikkat çeken bir diğer yönü ise kapsamın genişliği. Artık self-custody cüzdanlara yapılan transferler, stablecoin işlemleri ve yurt dışı kripto ödemeleri gibi birçok kripto hareketi, doğrudan döviz ve sermaye kontrolü rejimine dahil ediliyor. Bu, Brezilya’nın kriptonun ödemeler dengesi üzerindeki etkisini yakından izleme ve düzenleyici boşlukları kapatma amacını gösteriyor. Getirilen 100.000 dolarlık işlem başına limit ve aylık raporlama zorunluluğu, şeffaflığı artıracak olsa da, self-custody cüzdanların dahi kapsama alınması, kripto topluluğunun temel prensiplerinden biri olan finansal mahremiyete yönelik bir baskı olarak algılanabilir. Ayrıca, fiziksel para ile kripto alımının yasaklanması, kara para aklama riskini azaltmayı hedeflerken, kriptoya erişimi daha da resmileştiriyor.

Brezilya’nın yeni düzenleyici hamlesi, piyasaya kurumsal bir yapı kazandırma, yatırımcıyı koruma ve AML/CFT yükümlülüklerini yerine getirme açısından önemli bir adım. Ancak, sektör temsilcilerinin de işaret ettiği gibi, uygulanan yüksek sermaye bariyeri, ülkenin kripto ekosistemindeki küçük oyuncular için bir engel teşkil ederek inovasyon hızını yavaşlatabilir. Brezilya, “güvenlik” ve “yenilik” arasındaki hassas dengeyi kurarken, sermaye şartını karşılayamayan firmaların piyasadan çekilmesiyle birlikte, küresel kripto pazarındaki Latin Amerika liderliği pozisyonunu ne ölçüde koruyabileceği önümüzdeki dönemde netleşecektir.