ABD Kripto Politikasında Sessiz Devrim
ABD’de kripto piyasalarının kaderini değiştirecek sessiz ama etkisi büyük bir hareket yaşanıyor. CFTC Başkanı Caroline Pham’in doğruladığı kaldıraçlı spot kripto ticareti çalışmaları, yalnızca yeni bir ürünün devreye alınmasından ibaret değil; ABD’nin kriptoya yönelik yaklaşımının köklü bir politika değişikliğine işaret ediyor. Federal hükümetin kapanması nedeniyle birçok düzenleme ertelenmişken CFTC’nin mevcut yetkileriyle ilerleme kararı alması, kurumun kripto alanını yeniden şekillendirme motivasyonunu açıkça gösteriyor.
CryptoQuant verileri, Coinbase Institutional raporları ve piyasadaki sermaye akımları derken düzenleyici cephedeki bu adım, kripto ekosisteminin geleceğinde en az fiyat hareketleri kadar belirleyici olacak. Pham’in “Doğru” diyerek onayladığı süreçte CME, Cboe, ICE Futures, Coinbase Derivatives gibi dev platformlarla kaldıraçlı spot ürünler üzerine görüşmeler yürütülmesi, ABD’nin offshore rekabetine artık seyirci kalmak istemediğini ortaya koyuyor. Kaldıraçlı spot ticaret, yıllardır Binance ve Bybit gibi yabancı borsalarda milyonlarca kullanıcıyı çeken bir ürün. CFTC’nin bu seçeneği regüle platformlara taşıması, kurumsal yatırımcının ve ABD merkezli fonların oyuna çok daha güvenli şekilde girmesini sağlayabilir.
Bu hamlenin kritik noktası şu: CFTC artık Kongre’den yeni bir yasa beklemeden mevcut Emtia Borsası Yasası’ndaki marjin ve kaldıraç hükümlerine dayanarak hareket ediyor. Bu, ABD’nin kriptoyu “yasak mı, emtia mı, menkul kıymet mi?” ikilemi içinde bekletme döneminden çıktığının işareti. Piyasa da bunu böyle okuyor. Kaldıraçlı spot gibi hem yüksek likidite çeken hem de kurumsal standartlarla yönetildiğinde riskleri makul seviyeye indiren ürünler, kriptonun ABD’de ana akım yatırımlar arasında daha hızlı yer bulmasını sağlayabilir.
Kurum içi dengeler de bu süreci daha ilginç hâle getiriyor. Normalde beş üyeyle çalışan CFTC’de şu an yalnızca Caroline Pham görevde. Bu durum hem hız hem de politik risk anlamına geliyor. Tek kişinin karar vermesi, standart regülasyon süreçlerinden çok daha hızlı ilerlemeye izin veriyor; ancak aynı zamanda sürecin tartışmalı yönlerini artırıyor. Üstüne bir de Pham’in görev süresi sonrası MoonPay’e geçeceği iddiaları eklenince Washington koridorlarında bu adımın motivasyonları daha fazla konuşulur hâle geldi. Pham’in konuya yanıt vermemesi belirsizliği koruyor.
Bu adım yalnızca CFTC’nin değil, SEC ile birlikte ABD’nin genel stratejisinin de parçası. Eylül ayında iki kurumun yayınladığı ortak rehber, kayıtlı borsaların belirli spot emtia ürünlerinde işlem yapmasının yasak olmadığını netleştirmişti. Bu, yıllardır “yasak mı değil mi?” tartışmasıyla duraksayan süreci hızlandırdı. Two Prime Digital Assets CEO’su Alexander Blume’un dediği gibi, bu açıklama “trilyon dolarlık platformlarda lider dijital varlıklara doğrudan erişimin” kapısını açıyor.
Eğer CFTC bu modeli başarıyla uygularsa, ABD kripto piyasaları için üç kritik sonuç doğabilir:
Birincisi, offshore borsalara bağımlılık azalır ve sermaye ABD’ye geri döner.
İkincisi, kurumsal yatırımcılar kaldıraçlı ürünlere güvenli erişim elde eder.
Üçüncüsü, spot piyasaların derinliği artar ve volatil dönemlerde daha sağlıklı fiyat oluşumu sağlanır.
Kaldıraçlı spot ürünlerinin yanlış kullanıldığında ciddi risk taşıdığı açık. Ancak ABD’nin bu ürünleri denetimli bir çerçeve içinde sunması, global kripto pazarında güç dengesini regüle borsalar lehine değiştirebilir. Kripto piyasası hâlâ genç, dinamik ve tartışmalı; ancak CFTC’nin bu hamlesi, sektörün artık deneme-yanılma döneminden çıkarak finansal mimarinin gerçek bir parçası olma sürecine girdiğini gösteriyor.










