Kripto para piyasalarında zaman zaman fiyat hareketleri gürültülü olur, ancak asıl hikâye çoğu zaman sessizce biriken adreslerde yazılır. Bitcoin son haftalarda baskı altında kalmış, fiyatı aşağı yönlü bir eğilim izlerken, uzun vadeli yatırımcıların davranışları çok daha dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor. CryptoQuant verilerine göre son iki ayda “biriktirici adreslerin” sayısı iki kattan fazla artarak rekor seviyelere ulaştı. Bu adreslerin biriktirdiği Bitcoin miktarı ise tarihin en yüksek seviyesinde.
Sadece son 30 gün içinde 375.000 BTC’nin üzerinde birikim yapılması, bugüne kadar kaydedilmiş en agresif toplama dönemlerinden birinin yaşandığını gösteriyor. Bu rakam, mevcut fiyat seviyelerine rağmen— hatta belki de tam bu yüzden —Bitcoin’e yönelik uzun vadeli güvenin her zamankinden daha güçlü olduğuna işaret ediyor. Dahası, sadece bir günde 50.000 BTC’nin üzerinde BTC ekleyen bu adresler, piyasanın korku dönemlerini fırsat olarak gördüklerini açıkça ortaya koyuyor.
Biriktirici adreslerin profilini anlamak, bu davranışın neden bu kadar kritik olduğunu daha iyi açıklıyor. Bu adresler son yedi yılda aktif olmuş, en az iki alım yapmış, hiç satış gerçekleştirmemiş ve bilinen borsa ya da madenci cüzdanı olmayan adresler. Yani spekülatif değil, sistematik hareket eden, piyasayı zorlamayan ve varlıklarını soğuk cüzdanlarda saklamayı tercih eden uzun vadeli yatırımcıların izini taşıyorlar. Onların stratejisi kısa vadeli fiyat hareketlerine değil, Bitcoin’in yapısal büyümesine dayanıyor.
Eylül ayından bu yana aylık birikim ortalamasının iki ay gibi kısa bir sürede 130.000 BTC’den 262.000 BTC’ye yükselmesi, bu yatırımcıların hızlanan şekilde bir araya geldiğini gösteriyor. Bu sadece bir eğilim değil; piyasanın üstündeki baskıya rağmen Bitcoin’e yönelen güçlü, organize ve uzun vadeli bir talep dalgası.
Bunun önemli tetikleyicilerinden biri ABD’de onaylanan Bitcoin ETF’leri. ETF’ler yalnızca kurumsal yatırımcıların erişimini kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda bireysel yatırımcılara da uzun vadeli tutma alışkanlığı kazandırdı. Daha erişilebilir, daha regüle edilmiş bir yatırım aracı olarak görülen ETF’ler, Bitcoin’e yönelik talebi daha istikrarlı hâle getirirken, birikim adreslerinin büyümesini de doğal olarak destekliyor. Özellikle geleneksel piyasalarda yıllardır yer alan yatırımcıların Bitcoin’e ETF kanalıyla giriş yapması, birikim davranışını kitleselleştiriyor.
Bu tablo, finans piyasalarında sık rastlanan bir gerçeği hatırlatıyor: Uzun vadeli yatırımcılar genellikle en çok konuşan değil, en çok biriktiren kesimdir. Kısa vadeli fiyat düşüşleri onları paniğe sürüklemez; aksine, Bitcoin gibi arzı sınırlı varlıklarda geri çekilmeler, uzun süre beklenen alım fırsatlarına dönüşür. Bugün yaşanan tam olarak buydu: fiyat düştükçe BTC talebi arttı.
Eklemek gerekir ki bu tür dönemlerde birikim yapan adresler genellikle piyasanın gelecekteki yönüne dair güçlü sinyaller verir. Geçmişte de benzer toplama dönemleri, Bitcoin’in orta-uzun vadeli yükseliş döngülerinin habercisi olmuştu. Bu durum elbette fiyatın hemen yükseleceği anlamına gelmiyor, ancak Bitcoin’in arz dinamikleri ve uzun vadeli tutum oranı göz önüne alındığında, gelecekteki sıkışma dönemlerinde yukarı yönlü baskının kaçınılmaz olacağını hatırlatıyor.
Bugünkü manzara şunu açıkça gösteriyor: Bitcoin fiyatı düşse bile uzun vadeli güven artıyor. Piyasadaki gürültüye değil, hareketlere bakanlar için hikâyenin asıl kahramanları yine sessizce BTC toplayan bu adresler. Fiyattan bağımsız bir şekilde geleceğe oynayan bu yatırımcılar, Bitcoin’in uzun vadeli kaderini şekillendirmeye devam ediyor.










