Bist 30’da Bir Yılın Büyük Hesabı: Kim Kaybetti, Kim Kazandı?

Borsada son bir yılda yaşanan sert dalgalanmalar, BIST 30 hisselerinin performanslarına da net biçimde yansıdı. Yüksek enflasyon, faiz artışları, küresel para politikalarının yönü ve içeride kredi daralması gibi unsurlar yatırımcı davranışını şekillendirirken, endeksin ağır topları arasında sert ayrışmalar yaşandı. Bazı hisseler yatırımcısına nefes aldırmazken bazıları ise servet etkisi yarattı. TL bazında güçlü yükselişler görülen hisselerin dolar bazında performansının ise çoğu durumda bu tabloyu desteklemediği dikkati çekti. Bu da BIST’teki getirilerin önemli kısmının kur etkisiyle törpülendiğini bir kez daha ortaya koydu.

Listenin zayıf halkaları arasında tüketim ve holding hisseleri öne çıktı. Anadolu Efes yılın en çok kaybettiren hissesi olurken SASA ve Ülker de benzer şekilde yatırımcısını üzdü. Koç Holding ve Pegasus da geride kalanlar arasında yer aldı. Negatif performansların ortak yönü ise iç talepte zayıflama, maliyet baskısı ve küresel rekabet koşullarının ağırlaşması olarak özetlenebilir. Bu tablo, ekonomideki yavaşlama dönemlerinin geleneksel olarak tüketim odaklı sektörleri zorladığını gösteriyor.

Buna karşılık, bankacılık, enerji ve savunma sektörleri kazananlar tarafında kendine yer buldu. Bankaların bilançolarındaki güçlü seyir, artan faiz ortamında net faiz gelirlerinin desteklenmesi ve varlık kalitesinde beklenenin üzerinde bir performans yatırımcıyı cezbetti. Akbank, Garanti ve Yapı Kredi burada öne çıkan oyuncular oldu. Enerji ve sanayi tarafında Tüpraş, Tofaş, Astor Enerji ve Gübretaş güçlü getiriler sundu. Özellikle makine-elektrik ve savunma sanayi tarafında Aselsan’ın yüzde 234’lük getirisi dikkat çekti; savunma yatırımları ve kur koruması bu alanda yükselişi destekledi. Listedeki en dikkat çeken hikâye ise kuşkusuz Destek Finans Faktoring’in kısa sürede sağladığı yüzde 1000’i aşan artış. Yeni halka arz dinamiği, düşük halka açıklık oranı ve talep iştahı hissenin adeta fırlamasına neden oldu.

Bununla birlikte en yüksek getiriyi sağlayan şirketlerin büyük bölümünde dolar bazlı performansın TL bazlı getirinin belirgin ölçüde gerisinde kalması, Türkiye piyasasının risk priminin hâlâ yüksek olduğunu ve yabancı yatırımcı açısından tam güven dönüşünün gerçekleşmediğini gösteriyor. Yatırımcı, nominal olarak kazansa da servetini koruma noktasında zorlandı.

Bu yılın kazananlarına ve kaybedenlerine bakınca, borsada seçici davranmanın öneminin altı bir kez daha çizildi. Makro dalgalanmalar, şirket kârlılıkları ve sektörler arası temas farkı çok net hissedildi. Bankalar, savunma ve sanayi kazandırırken; tüketim ve sanayi-holding karması şirketler zorlu bir dönemden geçti. BIST 30 içinde yer alan dev şirketler bile bu süreçte büyük farklılaşma yaşadı.

Piyasa dinamikleri ışığında önümüzdeki döneme bakıldığında, para politikasının yönü, enflasyon görünümü, küresel risk iştahı ve iç talep koşulları belirleyici olacak. TL’nin istikrarı sağlanabildiği ölçüde yabancı ilgisinin güçlenmesi ve dolar bazlı kalıcı değerlenme ancak o zaman mümkün olacak. Ancak seçicilik ve risk yönetimi yine belirleyici olacaktır; zira volatilite Türk borsasının DNA’sı olmaya devam ediyor. Kısacası, borsada kazananlar ve kaybedenler yıl boyunca değişirken, güçlü hikâyesi ve sağlam bilançosu olan şirketlerin her dönemde bir adım öne çıktığı gerçeği kendini yeniden kanıtladı.

BIST 30 Hisseleri – 31 Ekim 2024 / 31 Ekim 2025 Performans Tablosu

*DSTKF halka arz sonrası getiriyi temsil eder.