Küresel piyasalarda haftanın ilk işlem gününde yatırımcılar yeniden riskli varlıklara yönelirken dolar güç kazandı, altın fiyatları ise gerileme eğilimini sürdürdü. ABD-Çin ilişkilerinde yumuşama sinyalleri, güvenli liman talebinin zayıflamasına neden olurken, piyasaların odak noktası bu hafta açıklanacak Fed faiz kararı ve Trump–Xi zirvesine çevrildi.
ABD ile Çin arasında ticaret görüşmelerinde ilerleme kaydedildiğine dair işaretler, küresel risk iştahını artırdı. Bu gelişme, yatırımcıların dolar, hisse senetleri ve gelişen ülke varlıkları gibi riskli araçlara yönelmesine yol açarken, güvenli liman olarak görülen altın ve Japon yeni üzerinde baskı oluşturdu. Dolar, yen karşısında yüzde 0,15 artışla 153,07 seviyesine yükselerek 10 Ekim’den bu yana en yüksek düzeyini görürken, dolar endeksi (DXY) de yüzde 0,05 artışla 98,97’ye çıktı. Euro ise dolar karşısında 1,1622 seviyesinde yatay bir seyir izledi. Türkiye piyasalarında ise dolar/TL yeniden 42 seviyesinin üzerine çıkarak kur tarafında yukarı yönlü hareketi pekiştirdi.
Piyasalar açısından haftanın en kritik gelişmelerinden biri, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında perşembe günü Güney Kore’de yapılacak görüşme olacak. İki liderin uzun süredir üzerinde çalışılan ticaret anlaşmasına son şeklini vermesi bekleniyor. Bu görüşmeden çıkacak sonuç, hem döviz piyasalarında hem de emtia fiyatlarında yeni bir yön tayin edebilir.
Altın tarafında ise gerileme eğilimi dikkat çekiyor. Doların güçlenmesi ve ABD-Çin ilişkilerinde tansiyonun düşmesi, yatırımcıların güvenli liman talebini azaltarak altın fiyatlarını baskıladı. Spot altın yüzde 1,4 düşüşle ons başına 4.056 dolara gerilerken, ABD vadeli altın kontratları da yüzde 1 düşüşle 4.096 dolar seviyesine indi. Türkiye’de gram altın haftaya yüzde 1,2 düşüşle 5.481 liradan başladı. Doların değer kazanması, diğer para birimleri cinsinden işlem yapan yatırımcılar için altını daha pahalı hale getirerek talebi sınırladı.
Ayrıca, altın destekli borsa yatırım fonlarındaki çözülme de dikkat çekiyor. Dünyanın en büyük altın ETF’si olan SPDR Gold Trust, cuma günü itibarıyla varlıklarının yüzde 0,52 oranında azalarak 1.052,37 tondan 1.046,93 tona gerilediğini açıkladı. Bu durum, yatırımcıların kısa vadede altından çıkış yaptığını gösteriyor.
Öte yandan, gözler bu hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) çarşamba günü açıklayacağı faiz kararına çevrilmiş durumda. Cuma günü yayımlanan zayıf enflasyon verileri, Fed’in bu toplantıda faiz oranını çeyrek puan indirmesi yönündeki beklentileri artırdı. Ancak yatırımcılar, faiz kararı kadar Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantı sonrası yapacağı açıklamalara da odaklanmış durumda. Powell’ın ekonomik görünüm ve para politikası duruşuna ilişkin tonunun, hem dolar hem de altın üzerinde belirleyici olacağı tahmin ediliyor.
Altın fiyatlarındaki gerilemeye karşın, platin yüzde 0,1 artışla 1.607 dolara yükseldi. Spot gümüş yüzde 0,3 düşüşle 48,42 dolara, paladyum ise yüzde 0,2 gerileyerek 1.426 dolara indi. Bu tablo, değerli metaller piyasasında genel olarak temkinli bir görünümün hâkim olduğunu gösteriyor.
Genel değerlendirmede, küresel piyasalarda kısa vadeli yönün hem Fed’in faiz kararı hem de Trump–Xi zirvesinden çıkacak sonuçlara bağlı olduğu görülüyor. Eğer taraflar ticaret anlaşmasında ilerleme kaydeder ve Fed beklentilere paralel bir faiz indirimi gerçekleştirirse, doların gücünü koruduğu; buna karşılık altının bir süre daha baskı altında kaldığı bir tablo devam edebilir. Ancak orta ve uzun vadede jeopolitik risklerin yeniden artması, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya devam etmesi ve faizlerin düşmeye başlaması durumunda altının yeniden yukarı yönlü bir trend yakalaması olasılığı güçlü kalmaya devam ediyor.










