Kripto para piyasaları yeniden hareketlendi. Bitcoin, hafta sonu 125.000 dolar seviyesinin üzerine çıkarak yılın en dikkat çekici rallilerinden birine imza attı. Fiyatın bu seviyeyi test etmesi, hem kurumsal yatırımcıların hem de bireysel yatırımcıların beklentilerini yeniden şekillendirdi. Analistlere göre, bu yükseliş dalgasının arkasında sadece piyasa psikolojisi değil, somut verilerle desteklenen bir likidite genişlemesi var.
Küresel çapta merkez bankalarından gelen daha gevşek para politikası sinyalleri, yatırımcıları yeniden riskli varlıklara yönlendirdi. Bitcoin bu eğilimden en çok faydalanan varlık oldu. Kripto piyasasının toplam değeri 4,07 trilyon doları aşarken, “Fear and Greed Index” 64 seviyesine yükseldi. Bu seviye piyasada aşırı iyimserlikten uzak, ancak güçlü bir güvenin oluştuğunu gösteriyor. Yani yatırımcılar hâlâ temkinli, ancak artık korku değil beklentiyle hareket ediyor.
Analistler, Bitcoin’de görülen kısa vadeli kâr satışlarını “boğa piyasasının doğal nefesi” olarak tanımlıyor. CoinDesk verilerine göre hafta sonu yaşanan yükseliş kaldıraçlı işlemlerden değil, spot talep artışından kaynaklandı. Sadece 65 milyon dolarlık tasfiye yaşanması, bu ralliye temkinli ama istikrarlı bir sermaye akışının eşlik ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle ETF kaynaklı girişlerin devam etmesi, fiyatın 120 bin doların üzerinde kalıcılık kazanmasını sağlıyor.
Altcoin cephesinde ise kâr realizasyonu dikkat çekti. DOGE, XRP ve ADA gibi büyük projelerde hafif geri çekilmeler yaşanırken, BNB adeta sahneyi devraldı. Son 7 günde %17’nin üzerinde artış kaydeden BNB, 1.184 dolara kadar yükseldi. Bu durum, kripto sermayesinin hâlâ piyasada aktif bir şekilde dolaştığını, yatırımcıların “altın fırsat” arayışını sürdürdüğünü gösteriyor. Sermaye rotasyonlarının devam etmesi, genel piyasa canlılığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
FxPro analisti Alex Kuptsikevich, teknik görünümün güçlü olduğunu ancak bu seviyelerde geçmişte satış baskısının oluştuğunu hatırlatıyor. Temmuzdan bu yana 125.000 dolar bandının uzun vadeli yatırımcılar için bir “kâr alma bölgesi” olduğunu vurgulayan Kuptsikevich, bu seviyenin test edilmesinin ardından yeniden satış dalgası gelebileceğini belirtiyor. Ancak bu düzeltmelerin genel trendi değiştirmesi beklenmiyor.
LVRG analisti Nick Ruck ise tabloya daha geniş bir makro perspektiften bakıyor. Ruck’a göre, artan enflasyon endişeleri ve kurumsal yatırımcıların hedge pozisyonlarını güçlendirmesi Bitcoin talebini destekliyor. Ayrıca son çeyrekte 45 milyar dolarlık stablecoin arzı artışı, piyasaya giren yeni likiditeyi temsil ediyor. Bu likidite, Bitcoin’in 125.000 doların üzerinde kalıcılık sağlaması için yakıt niteliğinde. Stablecoin’lerdeki bu artış, piyasanın henüz doygunluğa ulaşmadığını, yeni bir sermaye giriş dalgasının habercisi olabileceğini gösteriyor.
Bu tablo, Bitcoin’in sadece fiyat olarak değil, fon akışı ve yatırım davranışı açısından da olgunlaştığını ortaya koyuyor. Artık piyasayı yönlendiren unsurlar tek bir kaynaktan gelmiyor; ETF’ler, stablecoin likiditesi, bireysel talep ve makroekonomik beklentiler bir arada fiyatlanıyor. Bu çok katmanlı yapı, Bitcoin’in uzun vadede daha istikrarlı bir büyüme döngüsüne girmesini sağlayabilir.
Kısa vadede volatilite sürse de, uzun vadede tablo pozitif. Bitcoin’in 125.000 doları aşma denemesi, yeni bir sürecin kapısını aralıyor. Eğer ETF girişleri istikrarlı biçimde devam eder ve stablecoin arzındaki artış sürerse, 130.000 dolar eşiği sadece teknik bir hedef değil, psikolojik bir dönüm noktası olabilir. Bu noktada Bitcoin, hem dijital bir varlık sınıfı hem de küresel finans sisteminin yönünü belirleyen makro bir gösterge haline geliyor.
Bugün geldiğimiz aşamada Bitcoin, bir spekülasyon aracı olmaktan çıkıp küresel likidite döngülerinin nabzını tutan bir barometreye dönüşmüş durumda. Piyasadaki bu dönüşüm, 125.000 doların ötesinde çok daha derin bir hikâyeye işaret ediyor: Dijital ekonominin olgunlaşması ve paranın geleceğinin yeniden tanımlanması.
