Hayes’in Senaryosu Hayal mi, Yoksa Makro Bir Kehanet mi?

Hayes’in senaryosu, Bitcoin’in uzun vadede ne kadar güçlü bir makro hikâyeye sahip olduğunu gösteriyor.

Eski BitMEX CEO’su Arthur Hayes, Trump döneminde ABD’nin uygulayabileceği olası para politikalarının Bitcoin’i milyon dolarlık seviyelere taşıyabileceğini iddia etti. Hayes’in öngörüsü, Fed’in “yield curve control” (YCC) adımıyla 15 trilyon dolardan fazla yeni kredi yaratabileceği ve bu parasal genişlemenin Bitcoin fiyatını 2028’e kadar teorik olarak 3,4 milyon dolara çıkarabileceği fikrine dayanıyor. Bu senaryo, kripto piyasalarında heyecan yaratırken bir o kadar da tartışma doğuruyor.

Hayes’in hesaplamaları, tarihsel paralellikler üzerinden kuruluyor. 1942–1951 döneminde uygulanan YCC modeli, faizlerin belirli seviyelerde sabitlenmesiyle küçük işletmelerin krediye erişimini kolaylaştırmış, üretim ve istihdamı desteklemişti. Hayes, benzer bir planın bugünkü şartlarda devreye alınması halinde bölgesel bankaların kredi dağıtımında hız kazanacağını ve ABD’nin rekabet gücünün artacağını söylüyor. COVID döneminde Fed’in uyguladığı genişlemede de 15,2 trilyon dolarlık kredi büyümesi yaşanmış, Bitcoin bu ortamda olağanüstü bir yükseliş göstermişti. Hayes’in argümanı, Bitcoin’in parasal genişleme dönemlerinde en güçlü değer saklama aracı olduğuna işaret ediyor.

Ancak bu iyimser tabloya karşı eleştirel bakış açıları da var. Öncelikle YCC politikasının tekrar uygulanıp uygulanamayacağı kesin değil. 1940’ların koşullarıyla bugünün küresel finans sistemi arasında ciddi farklar bulunuyor. ABD’nin yüksek borçluluk oranı, enflasyon baskısı ve doların rezerv para rolü düşünüldüğünde, YCC’nin uygulanması Fed için siyasi ve ekonomik açıdan riskli olabilir. Ayrıca bu ölçekte bir kredi genişlemesi enflasyonu tetikleyebilir ve politika yapıcıları geri adım atmaya zorlayabilir.

Bitcoin’in milyon dolarlara ulaşabileceği tezi de çeşitli belirsizlikler barındırıyor. Her şeyden önce, kripto piyasaları artık çok daha olgun ve regülasyon baskısı altında. Kurumsal yatırımcılar fiyatı yukarı taşıyabileceği gibi, aşırı oynaklık karşısında geri çekilebilir. Ayrıca devletlerin sermaye kontrolleri, vergilendirme politikaları ve potansiyel yasaklamaları da Bitcoin’in hareket alanını kısıtlayabilir.

Bunun yanında, altın ve diğer reel varlıklar da benzer dönemlerde değer kazançları yaşar. Yani Bitcoin’in tek başına parasal genişlemenin en güçlü kazananı olacağı varsayımı tartışmalı. Özellikle jeopolitik belirsizliklerin öne çıktığı dönemlerde yatırımcılar hâlâ güvenli liman olarak altına yöneliyor.

Sonuçta Hayes’in senaryosu, Bitcoin’in uzun vadede ne kadar güçlü bir makro hikâyeye sahip olduğunu gösteriyor. Ancak milyon dolarlık fiyat hedefi, daha çok “senaryo analizi” niteliğinde. Gerçekleşmesi için sadece ABD’nin YCC uygulaması değil, küresel ekonomik dengelerin ve yatırımcı psikolojisinin de bu yönde şekillenmesi gerekiyor. Yatırımcılar için en doğru yaklaşım, bu tür öngörüleri mutlak bir hedef değil, makro trendleri anlamaya yardımcı bir pusula olarak görmek olacaktır.