Petrol piyasaları, arz artışı endişelerinin gölgesinde yeniden baskı altında. Brent petrolün varil fiyatı 67,13 dolara, ABD Batı Teksas (WTI) petrolü ise 63,49 dolara kadar geriledi. Son iki günde yaşanan düşüş, yatırımcıların pazar günü yapılacak OPEC+ toplantısından çıkacak kararları beklemeye başlamasıyla daha da dikkat çekici hale geldi.
Halihazırda OPEC+ üyeleri, Nisan–Eylül döneminde günlük 2,2 milyon varillik üretim artışına ve Birleşik Arap Emirlikleri için ek 300 bin varil/gün artırıma onay vermişti. Şimdi ise sekiz üye ülkenin Ekim ayına ilişkin yeni üretim artışlarını masaya yatıracağı belirtiliyor. Böyle bir karar, özellikle talebin mevsimsel olarak zayıfladığı bir döneme denk gelirse, piyasadaki arz fazlasını büyüterek fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskıyı daha da artırabilir.
Analistlerin dikkat çektiği nokta, OPEC+’nın stratejisindeki olası değişim. Commonwealth Bank analisti Vivek Dhar, örgütün Brent için referans fiyat hedefini 70 dolardan 60–65 dolar aralığına çekmek istediğini belirtiyor. Bu yaklaşım, piyasadaki fiyat oynaklığını tolere etmeye yönelik daha esnek bir stratejiye işaret ediyor. Dhar’a göre WTI petrolünde 50–60 dolar seviyelerine doğru bir gerileme, özellikle ABD kaya gazı üreticileri için ciddi bir baskı yaratabilir.
Öte yandan piyasa dinamiklerinde sadece arz değil, stok verileri de kritik rol oynuyor. Amerikan Petrol Enstitüsü’nün (API) açıkladığı verilerde, beklentilerin aksine 622 bin varillik sürpriz bir artış görülmesi fiyatlardaki düşüşü tetikledi. Bugün açıklanacak resmi ham petrol stok verileri ise fiyatların yönü konusunda belirleyici olacak. Stoklarda beklenmedik artışların devam etmesi halinde Brent ve WTI’daki düşüş trendinin hızlanması şaşırtıcı olmayacaktır.
Yatırım bankaları ve analist raporları, bu toplantıda üretimin değiştirilmemesi ihtimaline de dikkat çekiyor. Citi, OPEC+’nın yılın geri kalanında mevcut üretim planını koruyacağını öngörüyor. Bu senaryoda fiyatlarda ani bir toparlanma yerine dalgalı ama dengeli bir seyir öne çıkabilir. Ancak üyelerden gelebilecek sürpriz bir arz artışı kararı, petrol fiyatlarını 60 doların altına doğru itebilir.
Küresel enerji piyasaları açısından kritik olan bu toplantı, sadece fiyatların yönünü değil, aynı zamanda büyük üretici ülkelerin stratejik hedeflerini de ortaya koyacak. Zira dünya ekonomisinin yavaşladığı, talebin kırılganlaştığı ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde alınacak her karar, sadece enerji piyasalarını değil, enflasyon beklentilerini ve küresel finans dengelerini de doğrudan etkileyecek.
Petrol fiyatlarındaki bu düşüş, enerji ithalatçısı ülkeler açısından maliyetleri düşürme potansiyeli taşıyor. Ancak üretici ülkeler için bütçe dengeleri üzerinde yeni bir baskı yaratabilir. Dolayısıyla OPEC+ toplantısı, yalnızca piyasalara değil, ülkelerin ekonomik politikalarına da yön verecek nitelikte.









