ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında yapılacak kritik bir görüşme için hazırlıkların başladığını açıkladı.
Trump, sürecin amacının ateşkes değil, doğrudan bir barış anlaşması olduğunu vurguladı. Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantilerinin ABD ve Avrupa iş birliğiyle sağlanacağını belirten Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Herkes Rusya/Ukrayna için BARIŞ olasılığından çok mutlu” ifadelerine yer verdi. ABD basını ise, Trump’ın buluşma için ay sonunu işaret ettiğini yazdı.
Trump, Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde konuyu gündeme getirdiğini belirterek, iki lider arasında bir buluşma planlandığını, ardından kendisinin de dahil olacağı üçlü bir toplantı yapılacağını duyurdu. ABD Başkanı, geçmişte altı farklı savaşı sona erdirdiğini hatırlatarak, “Ateşkes olmadan da barış anlaşması yapılabilir. Hedefimiz doğrudan bir barış anlaşmasına ulaşmak” dedi.
Ukrayna lideri Zelenskiy de üçlü görüşmeye hazır olduklarını açıklarken, “Bu savaşı durdurmamız gerekiyor ve ABD ile Avrupa’daki ortaklarımızın desteğine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. İddialara göre Zelenskiy, güvenlik garantileri karşılığında ABD’den 100 milyar dolarlık silah alımı ve 50 milyar dolarlık ortak İHA üretimi için taahhütte bulundu. Bu iddialar doğru çıkarsa, görüşmeden yalnızca diplomatik değil, ekonomik açıdan da büyük bir anlaşma çıkabileceği belirtiliyor.
Uluslararası arenadan da zirveye destek geldi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Trump’a barış girişimlerinden dolayı teşekkür ederek, “Eğer bunu doğru oynarsak, bu işi bitirebiliriz. Ve bitirmek zorundayız” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, üçlü toplantı fikrine destek verdiğini ancak sürece Avrupa’nın da dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ise, “Son iki haftada, bu savaşı sona erdirmek için son 3,5 yılda kaydettiğimizden daha fazla ilerleme kaydettik” diyerek gelişmeleri olumlu değerlendirdi.
Trump’ın girişimi, savaşın seyrinde kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor. Zirveden çıkacak sonuç, yalnızca Rusya-Ukrayna hattını değil, küresel jeopolitiği de derinden etkileyebilir.








