Bitcoin’de Fırtına Öncesi Sessizlik: Tarihi Düşük Volatilitenin Anlamı

Bitcoin piyasasında uzun zamandır görülmeyen bir sakinlik hâkim. Opsiyon piyasasındaki oynaklık göstergesi olan Deribit DVOL endeksi, tarihi dip seviyelerine yakın seyrediyor.

Glassnode verilerine göre mevcut seviye, geçmişteki günlerin yalnızca %2,6’sında daha düşük değerler görmüştü. Bu durum, yatırımcıların olası risklere karşı pozisyon alma iştahının sınırlı olduğunu, hatta piyasanın aşırı rahat bir ruh haline büründüğünü ortaya koyuyor.

Volatilitenin bu kadar düşük olması, yüzeyde istikrarlı ve sakin bir piyasa görüntüsü verse de aslında riskleri gizliyor. Finansal piyasalarda sıkça kullanılan “fırtına öncesi sessizlik” tanımı tam da bu tür dönemler için geçerli. Yatırımcılar makroekonomik gelişmeleri, merkez bankalarının para politikası sinyallerini ya da jeopolitik riskleri göz ardı etme eğilimine girebiliyor. Ancak tarihte defalarca görüldüğü gibi, düşük volatilite dönemleri aniden sert fiyat hareketleriyle sonlanabiliyor. Bu da piyasanın hem yukarı hem de aşağı yönlü sert dalgalanmalara açık hale gelmesi anlamına geliyor.

DVOL endeksi, opsiyon piyasasında gelecekte beklenen oynaklığı ölçüyor ve bir bakıma piyasanın “ruh halini” yansıtıyor. Endeksin bu kadar düşük olması, büyük fiyat hareketlerinin yakın zamanda beklenmediğini gösterse de, bu beklentinin kırılması halinde zincirleme tepkiler ortaya çıkabilir. Özellikle kaldıraçlı işlemlerin yoğun olduğu kripto piyasalarında, ani bir fiyat kırılması likidasyon zincirlerini tetikleyerek hareketi daha da sertleştirebilir.

Düşük volatilite yalnızca opsiyon piyasasıyla sınırlı kalmayıp spot ve vadeli piyasalarda da likidite dinamiklerini etkiliyor. Spot piyasada işlem hacimlerinin düşmesi, emir defterlerinde daha sığ bir yapı oluşmasına yol açabiliyor. Bu durum, büyük emirlerin fiyat üzerinde orantısız etki yapmasına zemin hazırlıyor. Normalde yüksek likidite dönemlerinde kolayca absorbe edilebilecek alım ya da satım emirleri, bu koşullarda fiyatın birkaç kademe birden oynamasına neden olabilir. Vadeli piyasalarda ise düşük volatilite dönemlerinde açık pozisyon sayısı genellikle daralıyor, piyasa yapıcılar marjlarını küçültüyor ve bu da ani hareketler karşısında likiditeyi daha kırılgan hale getiriyor.

Bu noktada deneyimli yatırımcıların, düşük volatilitenin sunduğu “uyku konforuna” fazla kapılmadan, portföylerini beklenmedik senaryolara karşı hazırlıklı tutmaları gerekiyor. Makro veriler, regülasyon haberleri, büyük borsa hareketleri ya da balina işlemleri gibi unsurlar aniden piyasa dengesini bozabilir. Geçmişte de 2018 sonu, 2020 Mart çöküşü ya da 2021 Mayıs düşüşü öncesinde benzer sakinlik dönemleri yaşanmış ve ardından sert fiyat şokları görülmüştü.

Bitcoin’in mevcut teknik görünümü kısa vadede durağan olsa da, düşük volatilitenin uzun sürmesi nadir bir durum. Bu yüzden önümüzdeki dönemde, yatırımcıların hem yukarı yönlü hem de aşağı yönlü hızlı hareketlere karşı esnek stratejiler geliştirmesi akıllıca olacaktır. Kripto piyasasının doğası gereği, sessizlik çoğu zaman yaklaşan büyük bir hareketin habercisi olabilir.