Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı Temmuz ayına ilişkin İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini yayımladı. Veriler, reel kesim güveninin temmuz ayında sınırlı bir artış gösterdiğini ortaya koydu.
Mevsimsellikten Arındırılmış Endeks Yükseldi
2025 yılı Temmuz ayında, mevsimsellikten arındırılmış RKGE, bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 98,9 seviyesine yükseldi.
Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endekslerine bakıldığında;
- Üretim hacmi,
- Toplam istihdam,
- Sabit sermaye yatırım harcaması,
- Genel gidişat ve
- İhracat sipariş miktarı
gibi kalemlerdeki olumlu beklentiler, endeksi artış yönünde etkiledi.
Öte yandan;
- Mevcut toplam sipariş miktarı,
- Son üç aydaki toplam sipariş miktarı ve
- Mevcut mamul mal stoku
gibi kalemlerdeki olumsuz değerlendirmeler ise endeksi aşağı çekti.
Mevsimsellikten Arındırılmamış Endekste Hafif Gerileme
Mevsimsellikten arındırılmamış RKGE, bir önceki aya göre 0,1 puan düşerek 100,2 seviyesinde gerçekleşti.
Haziran ayında ise;
- Mevsimsellikten arındırılmış RKGE 0,2 puan düşüşle 98,4 olmuş,
- Arındırılmamış RKGE 1,1 puan azalışla 100,3 seviyesine gerilemişti.
İstihdam ve Yatırım Beklentilerinde Artış
İmalat sanayi firmalarının gelecek üç aya yönelik beklentileri incelendiğinde;
- Üretim hacmi,
- İhracat siparişleri ve
- İç piyasa siparişlerinde artış beklentisi dikkat çekti.
Ayrıca;
- İstihdam artışı ve
- On iki aylık sabit sermaye yatırım harcaması beklentilerinin de güçlendiği görüldü.
Maliyet ve Fiyat Beklentileri Yükseldi
Firmaların, hem geçmiş döneme ait hem de gelecek üç aya ilişkin ortalama birim maliyet artış beklentileri yükseldi. Aynı şekilde, satış fiyatlarında artış beklentisi de güçlendi.
Buna karşın, gelecek on iki ay sonu itibarıyla yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) beklentisi, bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak %36,8 seviyesine geriledi.
Reel kesim güveni temmuz ayında sınırlı bir toparlanma gösterse de endeks hâlâ eşik değerin (100) altında bulunuyor. Bu durum, sektörde temkinli iyimserliğin sürdüğüne işaret ediyor. Özellikle üretim ve istihdam beklentilerindeki artışlar ekonomik faaliyetlerin canlanabileceğine dair umut verse de, mevcut siparişler ve stok seviyelerindeki olumsuzluklar dikkat çekiyor.
Reel sektör güveninin toparlanması, istikrarlı bir ekonomik büyümenin sağlanması açısından kritik önemde. Önümüzdeki dönemde beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, özellikle iç talep ve ihracatın seyriyle yakından bağlantılı olacak.








