Avrupa Birliği’nden ABD’ye 93 Milyar Euroluk Misilleme Hamlesi

Avrupa Birliği (AB), ABD ile ticari ilişkilerde artan gerilim karşısında ciddi bir misilleme planını hayata geçirme kararı aldı.

ABD’nin, özellikle Donald Trump yönetiminin 1 Ağustos’tan itibaren Avrupa ürünlerine %30’a kadar ek gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunması, AB’yi harekete geçirdi. Brüksel, karşı adım olarak 93 milyar euro değerinde misilleme tarifelerini onayladı. Bu önlem, 7 Ağustos’tan itibaren yürürlüğe girebilir.

Hazırlanan misilleme planı, sadece gümrük tarifeleriyle sınırlı değil. AB yetkilileri, iki ayrı listeyi birleştirerek kapsamlı bir paket hazırladı. Bu pakete göre, başta bourbon viskisi, otomobiller ve uçaklar olmak üzere, çok sayıda Amerikan malı ek vergilere tabi tutulacak. AB Komisyonu, ayrıca “anti-zorlama” aracı olarak bilinen, kamu alımlarında kısıtlamalar ve yatırımlarda sınırlamalar içeren mekanizmayı da devreye sokabileceklerini belirtti.

Brüksel’den yapılan açıklamalarda, önceliğin hâlâ müzakere olduğu vurgulansa da, anlaşmazlığın sürmesi halinde “sert ve orantılı bir karşılık” verileceği açıkça ifade ediliyor. AB yetkilileri, “Müzakerelerde uzlaşı bekliyoruz ancak başarısızlık halinde sert yanıt vereceğiz,” diyerek pozisyonlarını net şekilde ortaya koydu.

Bu gelişme, Transatlantik ticaret ilişkilerinde yeni bir kriz dalgasının habercisi olabilir. ABD ile AB arasındaki ticaret savaşları, küresel ekonominin dengeleri açısından da ciddi riskler barındırıyor. Özellikle otomotiv, havacılık ve tarım ürünleri gibi kritik sektörlerde karşılıklı vergi uygulamaları, her iki tarafın da ihracat ve istihdam kalemlerini etkileyebilir.

Öte yandan, AB’nin bu kararı, Trump yönetiminin korumacı ticaret politikalarına karşı önceki yıllarda yaşanan benzer gerilimleri hatırlatıyor. Daha önce Airbus-Boeing davası kapsamında iki taraf da birbirine karşı milyarlarca dolarlık vergiler getirmişti.

Sonuç olarak, taraflar masada uzlaşamazsa, yaz aylarında küresel ticarette ciddi bir gerilim yaşanması muhtemel. Özellikle çok uluslu şirketler, tedarik zincirleri ve tüketiciler bu çatışmadan doğrudan etkilenebilir. Avrupa’nın sert çıkışı, hem caydırıcılık amacı taşıyor hem de olası bir ticaret savaşında ne kadar kararlı olunacağının mesajını veriyor.