Borsa İstanbul, haftanın yeni işlem gününü güçlü bir yükselişle tamamlayarak yatırımcılara moral verdi. BIST 100 endeksi, yüzde 2,41’lik artışla 10.616,18 puandan günü tamamladı. Bu dikkat çekici yükseliş, özellikle hem sektörel bazda geniş katılımlı alımların görülmesi hem de iç ve dış verilerin piyasa üzerinde olumlu etkiler yaratması sayesinde gerçekleşti. Önceki kapanışa göre 250,02 puanlık bir artış kaydedilirken, toplam işlem hacmi de 113,6 milyar TL gibi yüksek bir seviyeye ulaştı.
Bankacılık endeksinde yüzde 1,93, holding endeksinde ise yüzde 2,02 oranında artış yaşanması, piyasada ana grupların da ralliye katıldığını gösterdi. En dikkat çekici yükseliş ise yüzde 3,27 ile gayrimenkul endeksinde yaşandı. Bu sektörel hareketlilik, özellikle enflasyonist ortamda yatırımcıların reel varlıklara olan ilgisinin artmaya devam ettiğini ortaya koydu. Spor endeksi ise yüzde 2,01’lik düşüşle günün tek kaybettiren sektörü oldu. Bu durum, hisselerde seçici davranan yatırımcıların sektörel ayrışmalara verdiği önemi de gözler önüne serdi.
Küresel cephede ABD ekonomisinin güçlü seyrini sürdürmesine karşın, özellikle ticaret politikaları ve merkez bankalarının yönlendirmeleri konusundaki belirsizlikler piyasaların yönünü netleştirmesini zorlaştırıyor. Ancak Borsa İstanbul’un genele yayılan güçlü alımlarla günü pozitif kapatması, yerel yatırımcının risk iştahının arttığını ve makroekonomik verilere rağmen iyimserliğini koruduğunu gösteriyor.
Bu iyimserliğin temelinde ise TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi’nden çıkan olumlu sinyaller yer alıyor. Anket sonuçlarına göre, yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde 29,86’dan yüzde 29,66’ya gerileyerek enflasyonun yönüne ilişkin temkinli de olsa bir iyileşmeye işaret etti. Öte yandan, TÜİK’in açıkladığı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE), haziran ayında aylık bazda yüzde 3,42, yıllık bazda ise yüzde 28,38 arttı. Bu veriler, üretici maliyetlerindeki artışın devam ettiğini, ancak enflasyon beklentilerinin buna rağmen kontrol altında tutulduğunu gösteriyor.
Analistler, önümüzdeki işlem gününde hem yurt içi hem de yurt dışı veri akışının oldukça yoğun olacağını vurguluyor. Özellikle Türkiye’de finansal kesim dışı firmaların döviz varlık ve yükümlülüklerine dair açıklanacak veriler, şirketlerin dış borçlanma ve kur riskleri açısından yakından takip edilecek. Uluslararası piyasalarda ise gözler, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı açıklamalarda olacak. Bu açıklamaların para politikalarına dair sinyaller vermesi ve piyasalara yön çizmesi bekleniyor.
Teknik açıdan bakıldığında, BIST 100 endeksinin 10.700 ve 10.800 seviyeleri önemli direnç noktaları olarak öne çıkıyor. Bu seviyelerin aşılması, yükseliş trendinin daha da güçlenmesine zemin hazırlayabilir. Öte yandan 10.500 ve 10.400 puan seviyeleri ise kısa vadeli destek bölgeleri olarak takip ediliyor.
Genel tablo, yatırımcının borsaya olan ilgisinin yeniden ivmelendiğine işaret ediyor. Gerek şirket bilançolarının güçlü gelmeye başlaması, gerekse enflasyon beklentilerindeki sınırlı da olsa iyileşme sinyalleri, borsayı cazip bir yatırım alanı hâline getiriyor. Ayrıca küresel tarafta merkez bankalarının artık faiz artırımlarında sona geldiği beklentisi, gelişen piyasa borsalarına yönelik sermaye akışını destekliyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, Borsa İstanbul’un önümüzdeki günlerde de yukarı yönlü potansiyelini koruyabileceği öngörülüyor.










