ASELSAN (ASELS), 2025 yılı itibarıyla yalnızca Türkiye’nin değil, Borsa İstanbul’un da açık ara en değerli şirketi konumuna yükselmiş durumda. 750 milyar TL’yi aşan piyasa değeri, güçlü finansal performansı, artan ihracatı, sürekli büyüyen AR-GE yatırımları ve stratejik savunma ürünleriyle ASELSAN, klasik sanayi şirketlerinden teknoloji odaklı katma değer üretimine geçişin en güçlü temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Savunmadan Teknolojiye: Değişen Yatırımcı Tercihi
Günümüzde yatırımcıların yöneldiği şirket profili büyük ölçüde değişti. Artık sadece üretim yapan firmalar değil, teknolojik çözüm geliştiren, inovatif ürünlerle küresel ölçekte fark yaratan şirketler yatırımcıların radarında. Tesla, Nvidia gibi örneklerin izinden giden ASELSAN da bu dönüşümün Türkiye’deki en belirgin temsilcisi konumunda.
Yüksek teknolojili ürün yelpazesiyle yalnızca askeri değil, aynı zamanda sivil teknolojilerde de kapasitesini artıran ASELSAN, savunma sektörünün sadece klasik bir silah üretim endüstrisi olmadığını, teknolojik bir gelecek vizyonu barındırdığını kanıtlıyor. Bu yönüyle sadece konjonktürel değil, yapısal olarak da yatırımcı ilgisi çekiyor.
Yüksek Katma Değerli Üretim: Kilogram Başına 20.000 Dolar
Türkiye’nin ortalama kilogram başına ihracat değeri 1,5 dolar seviyesindeyken savunma sanayii bu değeri 60 dolara, ASELSAN ise 20.000 doların üzerine taşıyor. Bu rakam, şirketin ürettiği teknolojinin hem derinliğini hem de uluslararası alandaki karşılığını net biçimde ortaya koyuyor.
Murad Radarı, elektro-optik sistemler, yapay zeka destekli harp sistemleri, çok kapsamlı radar teknolojileri gibi ürünlerde yalnızca birkaç küresel şirketin gerçekleştirebildiği üretimleri başarıyla sürdüren ASELSAN, bu alanda teknoloji ithal eden değil, ihraç eden bir yapıya bürünmüş durumda.
Rekorlarla Dolu Finansal Performans
ASELSAN’ın yatırımcı ilgisini bu denli çekmesinde finansal performansın etkisi büyük. 2024 yılında şirketin dolar bazında hisse getirisi %150’ye ulaşırken, aynı dönemde Dow Jones Savunma Endeksi yalnızca %49 değer kazandı. Bu veri, ASELSAN’ın küresel savunma endekslerini bile geride bıraktığını ortaya koyuyor.
Yıl başından bu yana TL bazında %125’in üzerinde değer kazanan ASELSAN hisseleri, yabancı yatırımcılar için de cazibesini artırmış durumda. Hissedeki yabancı payı %51’e ulaştı ve bu oran Borsa İstanbul ortalamasının (%35) oldukça üzerinde.
Şirketin 2023 yılı net kârı 10,5 milyar TL iken, 2024 yılında bu rakam %45 artışla 15,2 milyar TL’ye yükseldi. 2025’in ilk çeyreğinde de %25’lik artışla 2,1 milyar TL kâr açıklayan ASELSAN, büyümesini sürdürülebilir bir zemine oturtmuş durumda.
AR-GE ve Yatırım Hamlesiyle Geleceği İnşa Etmek
2020 yılında 500 milyon dolar olan AR-GE harcaması, 2024 yılında 1 milyar dolara yaklaştı. Bu artış, sadece mevcut teknolojileri sürdürme değil, geleceğin sistemlerini inşa etme kararlılığının bir göstergesi. Bu yatırımlar sayesinde ASELSAN, elektro-optikten komuta kontrol sistemlerine, yapay zekâdan elektronik harbe kadar birçok stratejik alanda küresel liderliğe oynuyor.
Ayrıca, seri üretim altyapı yatırımları da önemli ölçüde artırıldı. 2024 yılında bu alana yapılan yatırım 100 milyon dolardan 250 milyon dolara çıktı. Böylece ASELSAN, sadece proje bazlı değil, ölçeklenebilir üretim kapasitesine sahip bir teknoloji devi haline geliyor.
Sözleşme ve Siparişlerde Patlama
ASELSAN’ın büyümesi yalnızca bilanço kalemlerinde değil, ileriye dönük güvence anlamında da rakamsal olarak destekleniyor. 2023 ve 2024 yıllarında şirketin imzaladığı sözleşme tutarı 5 milyar doları aştı. Bu tutar, daha önceki yıllardaki yıllık ortalama 1,5 milyar dolar seviyesinin çok üzerinde. İhracat sözleşmeleri ise 2020’deki 350 milyon dolar seviyesinden 2024 yılında 1 milyar dolara ulaştı.
En çarpıcı veri ise şirketin bakiye siparişlerinin 15 milyar dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması. Bu, önümüzdeki birkaç yıl boyunca ASELSAN’ın gelir kaynaklarının güçlü ve sürdürülebilir kalacağı anlamına geliyor.
Yatırımcı Görüşmeleri ve Görünürlükte Artış
Şirketin yatırımcı ilişkileri ve görünürlüğü de hızla artıyor. 2024 yılında 192 yatırımcı görüşmesi gerçekleştiren ASELSAN, 2025’in ilk yarısında bu sayıyı 198’e çıkardı. 25 farklı kurumun raporlarında yer alan ASELSAN, yerli ve yabancı fon yöneticilerinin radarında üst sıralarda bulunuyor.
BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksinde zirvede yer alması da, ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) hassasiyetlerine önem veren kurumsal yatırımcılar için önemli bir tercih nedeni oluşturuyor.
Genel Değerlendirme
ASELSAN, sadece güçlü mali göstergelere sahip bir savunma şirketi değil; aynı zamanda teknolojiyi barış için üreten, yüksek katma değerli üretimiyle cari açığın azaltılmasına katkı sağlayan ve Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıran stratejik bir aktör konumunda. Küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde bile, yapay zekâ destekli sistemler ve ileri radar teknolojileri gibi alanlarda yüksek ihracat potansiyeliyle, kriz dönemlerinde bile yatırımcısına kazandıran bir profile sahip.
ASELSAN’ın mevcut başarısı bir son değil, büyük bir dönüşüm sürecinin doğal sonucu olarak görülmeli. Şirketin bugünkü zirvesi, geçmişteki planlı yatırımların, istikrarlı yönetimin ve stratejik öngörünün bir neticesidir. Eğer bu çizgi korunur ve küresel rekabetçilik güçlendirilerek sürdürülürse, ASELSAN sadece Türkiye’nin değil, bölgenin ve belki de dünyanın en güçlü savunma-teknoloji markalarından biri haline gelebilir.
ASELSAN’ın performansı, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından da umut verici bir örnek teşkil ediyor. Katma değerli, yüksek teknoloji üreten şirketlerin desteklenmesi; sadece borsa yatırımcısına değil, aynı zamanda ülke ekonomisine uzun vadeli katkı sağlayacak stratejik bir gereklilik olarak görülmeli. ASELSAN bu alanda, diğer sektörlere ve girişimcilere de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
