Küresel piyasalar haftanın son işlem gününe girerken, hem Amerika’dan gelen güçlü ekonomik veriler hem de Avrupa ve Asya’dan gelen gelişmeler yatırımcılar üzerinde belirleyici bir etki yaratmaya devam ediyor. Türkiye özelinde ise gözler 25 Temmuz tarihinde açıklanması beklenen Moody’s’in kredi notu değerlendirmesine çevrilmiş durumda. Uluslararası piyasalardaki gelişmeler, hem para birimi hem de hisse senedi piyasaları üzerinde önemli etkiler yaratıyor.
ABD’de açıklanan veriler, ekonominin halen güçlü bir zeminde ilerlediğini ortaya koydu. Haziran ayında perakende satışlar beklenenden fazla artarak %0,6’ya yükseldi. Bu artış, Mayıs ayındaki %0,9’luk revize edilmemiş düşüşten sonra geldiği için piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Ayrıca, ilk işsizlik maaşı başvurularının 12 Temmuz’la sona eren haftada 7.000 azalarak 221.000’e gerilemesi de iş gücü piyasasının sağlam duruşunu teyit etti. Bu gelişmeler, ABD Merkez Bankası Fed’in yakın vadede faiz indirimine gitme olasılığını düşürerek, sıkı para politikasını bir süre daha sürdürebileceğine işaret ediyor.
Fed Başkanı Jerome Powell’ın merkez bankasının Washington’daki genel merkezinin yenilenmesiyle ilgili Beyaz Saray’ın eleştirilerine yanıt verdiği görülürken, Başkan Donald Trump’ın Powell’ı görevden almayı düşündüğü haberlerinin kısa süreli bir piyasa etkisi yarattığı ancak Trump’ın bu yöndeki düşüncesinin “olası olmadığını” açıklamasıyla piyasaların tekrar sakinleştiği dikkat çekti. EUR/USD paritesi bu gelişmelerle birlikte kısa süreli yükselişler yaşasa da 1,16 seviyesinin altındaki seyrine devam ediyor. Bu noktada, Avrupa Merkez Bankası’nın güçlü Euro ve yeni gümrük tarifesi riskleri karşısında temkinli duruşunu sürdürdüğü görülüyor. ECB’nin 24 Temmuz toplantısında faiz indirimine gitmesi beklenmese de Eylül toplantısında bir adım atması olasılığı yüksek.
Asya piyasaları ise Wall Street’teki olumlu havayı takip ederek yükseliş eğilimine girdi. ABD’den gelen pozitif veriler ve güçlü şirket bilançoları, Asya borsalarında gümrük vergisi endişelerini gölgede bırakmayı başardı. MSCI’nin Japonya dışındaki Asya-Pasifik endeksi %0,8 artarak 2021 sonundan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Türkiye tarafında ise yurtdışı risklerin azalması, ülke varlıklarına olan ilginin artmasına neden oldu. Citigroup’un raporuna göre Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu 25 Temmuz’da artırabileceği beklentisi, başta bankacılık sektörü olmak üzere Borsa İstanbul genelinde risk iştahını artırdı. Aynı zamanda önümüzdeki hafta yapılacak TCMB toplantısı öncesinde piyasada 250 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisi oluşmuş durumda. Enflasyonda gerileme eğiliminin güçlenmesi ve döviz piyasalarında istikrar, TCMB’nin bu adımı atabileceği yönündeki görüşleri destekliyor.
Emtia tarafında ise petrol fiyatları arz-talep dengesine ilişkin zıt sinyallerin etkisiyle yatay bir görünüm sergiliyor. Kuzey Irak’taki petrol sahalarına yönelik İHA saldırıları arz tarafında risk yaratırken, ABD’nin gümrük tarifeleriyle ilgili belirsizlikler talep beklentilerini zayıflatıyor. Brent ve WTI fiyatları sınırlı düşüşler yaşasa da analistler kısa vadede arzın sıkı kalmaya devam edeceğini ve yılın son çeyreğinde ise arz tarafında rahatlama görülebileceğini öngörüyor.
Altın piyasasında ise güçlü dolar ve olumlu ABD verileri nedeniyle fiyatlar yatay bir seyir izliyor. Spot altın ons başına 3.337 dolarda kalırken, vadeli işlemler %0,1’lik düşüşle 3.343 dolara geriledi. Altın bu hafta genelinde %0,5’lik bir değer kaybı yaşadı. Diğer taraftan platin, Ağustos 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durum, yatırımcıların enflasyon risklerine karşı çeşitlendirme stratejileri doğrultusunda farklı kıymetli metallere yönelmesini gösteriyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye piyasaları için önümüzdeki hafta hem Moody’s kararının hem de TCMB faiz hamlesinin belirleyici olacağı görülüyor. Moody’s’in olası bir not artırımı, hem Türk lirası varlıklarına olan ilgiyi artırabilir hem de yabancı yatırımcı nezdinde güven tazeleme etkisi yaratabilir. Faiz indiriminin ise piyasa dostu şekilde gerçekleşmesi durumunda Borsa İstanbul’da yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi beklenebilir. Küresel cephede ise Fed’in duruşu, doların seyri ve jeopolitik riskler, gelişen piyasa varlıkları üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek.
Bu kapsamda yatırımcıların temkinli ama fırsatlara açık bir strateji izlemesi, önümüzdeki dönemde başarı için kritik olacaktır.
Analiz Uyarı
Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.










