Trump-Powell Gerilimi: Fed Bağımsızlığı Tartışması ve Piyasalara Yansıması

Trump’ın Fed Başkanı Powell’ı görevden alma söylentileri piyasaları sarstı. Dolar değer kaybetti, tahvil getirileri yükseldi. İşte detaylı analiz ve son gelişmeler…

Trump’ın Fed Başkanı Powell’a Tepkisi Krizi Tırmandırdı

ABD Başkanı Donald Trump’ın, faiz oranlarını düşürmemesi nedeniyle Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik altı aydır süren sözlü saldırıları, ABD seansında öğle saatlerinde patlama noktasına ulaştı. Powell’ın görevden alınabileceğine dair çıkan haberler, piyasalarda dalgalanmaya yol açtı.

Özellikle 30 yıllık tahvil getirisi, Küresel Mali Kriz’den bu yana ilk kez %5’in üzerine çıktı. Bu gelişme, doların son dönemdeki gücünü test ederken, piyasalar Fed’in bağımsızlığının sorgulanabileceği endişesiyle sarsıldı.

Trump: “Herhangi Bir Şey Yapmayı Planlamıyoruz”

Beyaz Saray’daki basın toplantısında bir muhabirin “Powell’ı görevden almayı düşünüyor musunuz?” sorusuna Trump şu yanıtı verdi: “Atanmasına şaşırdım, açıkçası Biden’ın onu yeniden atamasına da. Ama şu an herhangi bir şey yapmayı planlamıyoruz.

Bu açıklama piyasaları kısmen rahatlatsa da belirsizlik havası dağılmadı. Hisse senedi piyasalarında toparlanma görülse de, dolar ve kısa vadeli tahvil getirilerinde zayıf seyir sürdü.

Dolar ve Tahvil Piyasası Tepkisi

Trump’ın Powell’ı görevden alma söylentileri, doların değer kaybetmesine yol açtı. Dolar endeksi %0,33 düşüşle 97,66 seviyesine geriledi. Gece boyunca zayıflayan dolar sabah saatlerinde 98,49 seviyesinde yatay seyretti.

Euro/dolar paritesi %0,17’lik düşüşle 1,1620’den işlem gördü. İki yıllık tahvil getirisi %3,90 seviyesine gerilerken, 10 yıllık tahvil getirisi %4,46 ile yatay kaldı.

Altın Fiyatlarında Düşüş

Altın fiyatları, Trump’ın “Powell’ı görevden almak düşük ihtimal” açıklaması sonrası gerileyerek yatırımcı güvenliğini bir nebze azalttı. Spot altın %0,2 düşüşle ons başına 3.340 dolara, ABD vadeli altın kontratları ise %0,4 düşüşle 3.347 dolara indi.

Faiz Politikası ve Ekonomik Göstergeler Arasındaki Çelişki

Trump’ın saldırgan söylemleri, faiz oranlarının yüksek olup olmadığı konusundaki tartışmaları da alevlendirdi. Fed’in politika faizi %4,25 – %4,50 aralığında bulunuyor. Ancak iş gücü piyasasında yavaşlama belirtileri ve bazı ekonomik verilerde yumuşama, daha gevşek bir para politikasının gerektiğine işaret ediyor.

Buna rağmen, enflasyon hâlâ Fed’in %2’lik hedefinin yaklaşık bir puan üzerinde. Bu durum, Fed’in faiz indiriminde isteksiz olmasına neden oluyor. Faiz oranı piyasaları, önümüzdeki 18 ay içinde 100 baz puanlık bir indirimi fiyatlıyor.

Fed’in Sıkışan Pozisyonu ve Siyasi Baskı Riski

Powell, Fed’in faiz politikasının “kısıtlayıcı ama mütevazı” olduğunu savunuyor. Ancak bu açıklama, hem Trump’tan gelen siyasi baskıya hem de enflasyonist risklere karşı Fed’in hareket alanını daraltıyor. Bazı analistler, Trump’ın 300 baz puanlık faiz indirimi çağrısını, ticaret savaşlarındaki “yüksekten pazarlık” stratejisine benzetiyor.

Para politikasının siyasi pazarlık malzemesi yapılması ise finansal istikrar açısından ciddi riskler doğurabilir.

BIST100’de Satış Dalgası: İsrail-Şam Gerginliği

Yurt içinde BIST100 endeksi, İsrail’in Şam’ı vurmasıyla satış baskısı altında kaldı. İsrail, güney Suriye’deki Dürzi azınlığa yapılan baskılar üzerine müdahale ettiğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada: “Suriye ve İsrail arasında yanlış anlaşılma oldu. Tüm taraflarla iletişim hâlindeyiz, bu gece somut adımlar konusunda uzlaşı sağladık.” dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugün toplanarak durumu değerlendirmesi bekleniyor.

Değerlendirme: Fed Üzerindeki Baskılar Artıyor

Trump’ın Powell’a yönelik eleştirileri ve görevden alma ihtimali, Fed’in bağımsızlığına yönelik kaygıları artırıyor. Bu durum, sadece kısa vadeli piyasa tepkileri değil, aynı zamanda ABD’nin para politikasının güvenilirliği açısından da önemli bir sınav oluşturuyor.

Trump’ın açıklamaları piyasaları sarsarken, yatırımcılar için yeni belirsizlik döneminin habercisi olabilir. Para politikasının kısa vadeli siyasi çıkarlarla şekillenmesi, uzun vadeli ekonomik dengeleri bozabilir.