Küresel piyasalar bu hafta tam anlamıyla diken üstünde. ABD’den gelecek haziran ayı enflasyon verileri, yalnızca Amerika’nın para politikasının seyrini değil, yılın geri kalanı için tüm küresel risk iştahını belirleyecek bir dönemeç haline gelmiş durumda. Daha yılın başında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayına kadar faiz indirimlerine gitmesine neredeyse kesin gözüyle bakan tahvil yatırımcıları, güçlü istihdam verileriyle sarsıldı. Şimdi bu kesimde eski rahat beklentilerin yerini ciddi bir kuşku aldı.
Salı günü açıklanacak TÜFE ve çarşamba günü gelecek ÜFE verileri, hem piyasalarda dalgalanmaları tetikleyecek hem de Fed’in gelecekteki adımlarına ışık tutacak. Ekonomistlerin beklentisi tüketici enflasyonunun haziran ayında aylık yüzde 0,3, yıllık yüzde 2,6 artmış olacağı yönünde. Ancak son dönemde tarife savaşları, kamu harcamalarının boyutu, jeopolitik gerilimler ve işgücü piyasasındaki direnç hesaba katıldığında bu beklentiler her an bozulabilecek kadar kırılgan görünüyor.
Fed’in enflasyonla mücadelede elini zayıflatacak bir tablo henüz oluşmadı. Hatta temmuz başında açıklanan güçlü istihdam rakamları, eylül ayında faiz indirimi geleceği yönündeki tahminleri önemli ölçüde geriye itti. Tahvil yatırımcılarının bu ayki toplantıda faiz indirimi olasılığını neredeyse tamamen masadan kaldırması bile bunun en açık göstergesi. Şu anda piyasalar eylül için yüzde 70 civarında faiz indirimi olasılığı fiyatlıyor; bu oran birkaç ay öncesine göre oldukça temkinli.
Kredi piyasalarındaki stratejistler de aynı çizgide. CreditSights’tan Zachary Griffiths, açıklanacak TÜFE rakamlarının yalnızca Fed’in yönünü değil, yılın ikinci yarısındaki risk iştahını da belirleyeceğini net biçimde dile getiriyor. Benzer şekilde Brandywine Global’den Tracy Chen de enflasyonda tarife savaşlarının etkisinin görülmesinin muhtemel olduğuna, bunun da Fed’i eylülde faiz indirimi konusunda duraksatacağına dikkat çekiyor. Ona göre uzun vadeli tahvil faizlerinin enflasyon hassasiyeti, kamu harcamalarının seyri ve dış talepteki değişimle birleşince getirilerde eğrinin dikleşmesi kaçınılmaz hale gelebilir.
ABD tahvil piyasasının şu anda 2025 işlem bandının ortasında hareket ettiğini belirten stratejist Alyce Andres ise bu haftaki enflasyon ve perakende satış verilerinin, tahvil faizlerinin şimdilik tanıdık bir aralıkta dalgalanmasına neden olacağını öngörüyor. Yatırımcı davranışının “düşüşlerde al, yükselişlerde sat” mantığıyla sürmesi, piyasanın temkinli ruh halinin başka bir işareti.
Bu belirsiz ortamda siyasi cephe de tansiyonu düşürmüyor. ABD Başkanı Donald Trump, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerini açıkça sertleştirerek, onun istifa etmesi gerektiğini söyledi. Powell’ı, faizleri zamanında düşürmeyip ABD ekonomisine zarar vermekle suçlayan Trump, “Her zaman geç kalıyor, her puan bize 360 milyar dolara mal oluyor, üç puanda olmalıydık” sözleriyle ekonomik faturayı dramatik şekilde ortaya koydu. Trump’ın bu çıkışı, Fed üzerindeki siyasi baskının artacağı bir döneme girildiğine işaret ediyor. Merkez bankalarının bağımsızlığının tartışmaya açıldığı böylesi zamanlarda yatırımcı güveninin daha da kırılgan hale gelmesi kaçınılmaz.
Tüm bu tablo bize aslında iyi bildiğimiz bir şeyi yeniden hatırlatıyor: Finansal piyasalar en çok belirsizlikten hoşlanmaz. Bugün hem enflasyonun kalıcılığına dair soru işaretleri hem de para politikası ile siyaset arasındaki gerilimler, önümüzdeki ayların son derece çalkantılı geçebileceğini söylüyor. Piyasaların gözleri şimdi neredeyse tek bir ekrana kilitlenmiş durumda: Salı günü açıklanacak ABD TÜFE tablosu. Bu veri yalnızca Fed’in gelecekteki faiz adımlarını değil, aynı zamanda borsalardan emtialara, kripto paralardan gelişen ülke tahvillerine kadar geniş bir yelpazede risk iştahını yeniden şekillendirecek.
Küresel yatırımcılar için zorlu bir dönem devam ediyor. Ancak her kriz ya da belirsizlik dönemi aynı zamanda yeni fırsatların da tohumlarını taşır. Önemli olan, dengeleri iyi gözlemleyip telaşsız adımlar atmak. Ekonominin iniş çıkışlarla dolu doğasında, uzun vadeli perspektif her zaman en güçlü pusula olmaya devam ediyor.










