Haftanın Parlayan Yıldızı: Altın mı, Hisse Senedi mi?

Geride bıraktığımız haftada yatırım araçlarının performansına bakıldığında, yatırımcıların hem temkinli hem de fırsat odaklı bir strateji izlediği görülüyor. Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri, haftalık bazda ortalama yüzde 0,80’lik bir artış kaydederek yatırımcısının yüzünü güldürürken, altın ise yine güvenli liman olma özelliğini bir kez daha hatırlattı ve daha yüksek bir getiri sağladı.

BIST 100 endeksi, haftanın en düşük seviyesi olan 9.957,84 puandan toparlanarak en yüksek 10.441,05 puana kadar çıktı. Sonuçta haftayı bir önceki haftaya göre yüzde 0,80 primle 10.358,46 puanda tamamladı. Bu, yatırımcıya son haftalarda oluşan dalgalanmaların biraz durulduğunu hissettiren bir kapanış oldu. Yine de endeksin 10.000 puan üzerinde tutunmaya devam etmesi, piyasada olumlu havanın sürdüğüne işaret ediyor.

Altın ise bu hafta asıl sürprizi yapan yatırım aracı oldu. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 1,47 artarak 4 bin 330 liraya yükseldi. Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1,76 artışla 29 bin 260 liraya çıktı. Çeyrek altın, yatırımcının en çok takip ettiği ürünlerden biri olmaya devam ediyor; geçen hafta sonunda 7 bin 126 lira seviyesinde olan çeyrek altının fiyatı bu hafta yüzde 1,77 artarak 7 bin 252 liraya çıktı. Düğün sezonunun da etkisiyle fiziki talebin arttığı bir dönemde bu yükseliş dikkat çekici oldu.

Döviz cephesinde ABD doları yüzde 0,86 yükselerek 40,1770 liraya çıkarken, avro daha sınırlı bir artış gösterdi ve yüzde 0,14’lük yükselişle 47,0590 liraya ulaştı. Türkiye’nin ithalat ve ihracat dengesinde belirleyici olan avro/dolar paritesi ile iç piyasada döviz talebi göz önünde bulundurulduğunda, doların daha hızlı değer kazanması ithalat maliyetleri açısından önemli sinyaller veriyor.

Bu hafta yatırım fonları da göz ardı edilmemesi gereken getiriler sundu. Yatırım fonları genel olarak yüzde 0,76, emeklilik fonları ise yüzde 0,77 yükseldi. Fon kategorileri içinde ise “borsa yatırım” fonları yüzde 1,36’lık artış ile en fazla kazandıran grup olarak öne çıktı. Bu durum, bireysel yatırımcının borsada doğrudan hisse almak yerine fonlar aracılığıyla daha dengeli bir portföy oluşturma eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor.

Tüm bu verilere baktığımızda, geçen haftanın en çok kazandıran yatırım aracının altın olduğu rahatlıkla söylenebilir. Altın, özellikle jeopolitik risklerin ve küresel enflasyon endişelerinin devam ettiği bir ortamda yatırımcılar açısından cazibesini koruyor. Hisse senetleri de değer kazansa da, volatilitenin nispeten yüksek olduğu bu dönemde yatırımcıların güvenli liman tercihi olarak altına yönelmeyi sürdürmesi pek şaşırtıcı değil.

Kişisel olarak eklemek isterim ki, yatırım kararları alınırken yalnızca kısa vadeli kazançlar değil, aynı zamanda risk-getiri dengesi ve bireysel hedefler de dikkate alınmalı. Son haftalarda faizlerdeki olası değişim sinyalleri, global merkez bankalarının para politikaları ve iç piyasada tüketici güven endeksleri gibi makro göstergeler yatırımcılar için kritik önemde olmaya devam ediyor. Özellikle yaz aylarında turizm gelirlerinin döviz dengesine katkısı, tarım ve enerji fiyatlarının enflasyona etkisi gibi unsurları da gözden kaçırmamak gerekiyor.

Özetle bu hafta yatırımcının yüzünü en çok altın güldürmüş görünse de, hem Borsa İstanbul hem de yatırım fonları da makul getiri sağlayarak portföy çeşitlendirmesinin önemini bir kez daha hatırlattı. Önümüzdeki haftalarda ekonomik veri akışı ve küresel gelişmeler doğrultusunda piyasaların hangi yöne evrileceğini hep birlikte izleyeceğiz. Yatırımlarınızın bereketli olması dileğiyle.