Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), küresel piyasalarda yaşanan petrol fiyat artışlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki muhtemel etkilerini ele aldığı dikkat çekici bir analiz yayımladı.
Çalışmanın Detayları: Enflasyon ve Cari Dengeye Odaklanıldı
Merkez Bankası’nın “Merkezin Güncesi” blogunda paylaşılan çalışmada, petrol fiyatlarının enflasyon ve cari denge üzerindeki sayısal etkileri detaylı bir şekilde ortaya kondu.
Blog yazısı, TCMB Kıdemli Ekonomist Okan Eren, Ekonomist M. Koray Kalafatçılar, Başdanışman Eren Ocakverdi ve Yardımcı Ekonomist Orhun Özel tarafından kaleme alındı. “Uluslararası Petrol Fiyatlarının Tüketici Fiyatlarına ve Cari Dengeye Yansımaları” başlıklı yazıda, son dönemde artan jeopolitik risklerin petrol fiyatlarını yukarı çekmesiyle Türkiye gibi net petrol ithalatçısı ülkeler açısından ortaya çıkan riskler değerlendirildi.
Petrol Fiyatlarındaki Artışın Enflasyona Etkisi
Çalışmaya göre, ham petrol fiyatında %10’luk bir artışın, Türkiye’de tüketici enflasyonunu nihai olarak 1 puan artırdığı hesaplandı. Bu etkinin yaklaşık yarısının ilk üç ayda, geri kalan kısmının ise bir yıl içinde kademeli şekilde gerçekleştiği ifade edildi.
TCMB’nin mevcut senaryosunda, Brent petrol fiyatının temmuzda ortalama 10 dolar (yaklaşık %16) artması halinde, 2025 yılı sonunda yıllık enflasyon tahmininin 1,2 puan; bir yıl sonra ise toplamda 1,6 puan yükseleceği öngörülüyor.
Bu tespitler, akaryakıtın doğrudan etkisi kadar, taşımacılık maliyetleri ve ulaştırma hizmetleri başta olmak üzere pek çok sektörün de dolaylı şekilde fiyat artışlarıyla karşılaşabileceğini gösteriyor.
Cari Denge Üzerindeki Olası Yük
Petrol fiyatlarının artışının cari dengeyi de doğrudan etkilediği vurgulandı. Hesaplamalara göre, Brent petrolün varil fiyatında 10 dolarlık bir artış, Türkiye’nin 12 aylık cari açığını yaklaşık 2,6 milyar dolar artırıyor.
Bu hesaplama, petrol ithalat ve ihracatındaki fiyat esnekliğinin düşük olduğu varsayımına dayanıyor. Özetle, fiyat artsa da miktar fazla değişmiyor; bu da doğrudan daha fazla döviz çıkışına yol açıyor. Yine de TCMB, petrol ürünleri ihracatındaki artışın ithalattaki yükselişi kısmen telafi ettiğini, net etkinin ise daha sınırlı kaldığını belirtiyor.
İç Sepetteki Ağırlık Azaldı, Vergiler Geçişi Sınırlıyor
Raporda dikkat çeken bir diğer tespit ise tüketici sepetinde akaryakıtın payının son yıllarda belirgin biçimde gerilemesi. 2022’de %4,9 olan bu oran, 2025’te %3,3 seviyesine indi. Ayrıca, maktu vergiler sayesinde ham petrol fiyatlarındaki artışın yurtiçi fiyatlara geçişinin daha sınırlı kaldığı vurgulandı.
Döviz Kuru Riski Daha Büyük Olabilir
Çalışmada ayrıca jeopolitik şokların döviz kuru kanalıyla yaratabileceği ek risklere de değinildi. Petrol fiyat artışlarının kur üzerindeki baskıyı artırabileceği, bunun da enflasyona ek bir kanal oluşturabileceği ifade edilerek, bu etkilerin hesaplamalara dahil edilmediği, dolayısıyla daha büyük bir riskin söz konusu olabileceği not düşüldü.
Petrol fiyatlarındaki oynaklık, özellikle enerji bağımlı ekonomiler için uzun süredir önemli bir kırılganlık kaynağı. Türkiye’nin enerji faturasının büyük bölümü petrol ve doğal gazdan oluşuyor. Bu nedenle TCMB’nin analizleri, para politikası kadar maliye ve enerji politikalarının da birlikte ele alınmasının önemine işaret ediyor.
Kaynak: Merkezin Güncesi










