Risk İştahı Geri Döndü: Seçici Yükselişler, Odaklı Yatırımlar ve Denge Arayışı

Geçen hafta küresel piyasalarda risk iştahının belirgin şekilde arttığı bir döneme şahit olduk. Jeopolitik tansiyonun düşmesi ve ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesi, yatırımcıların yeniden riskli varlıklara yönelmesine zemin hazırladı. Özellikle ABD ekonomisinin daralma sinyalleri vermesiyle dolar uluslararası piyasalarda zayıflarken, bu tablo güvenli liman varlıklarından kaçışı da beraberinde getirdi. Altın ve petrol fiyatlarında gözlenen gerileme, piyasanın yeni bir hikâye arayışına girdiğinin göstergesi niteliğinde.

Türkiye cephesinde ise tablo biraz daha karmaşıktı. Ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya işaret eden makro veriler, iç talebin momentum kaybettiğini ortaya koyarken, Borsa İstanbul bu hafta küresel iyimserliğe ayak uydurarak yükseldi. BIST 100 Endeksi haftayı yüzde 2.2 artışla tamamlasa da, yılbaşından bu yana halen yüzde 4.3 kayıpta ve negatif bölgede seyrediyor. Yani son yükseliş, önceki kayıpları telafi etmeye yetmiş değil.

Altın tarafında ise yatırımcılar bu kez hayal kırıklığı yaşadı. Haftalık bazda yüzde 2.9 değer kaybeden altın, son bir yılda yüzde 70’in üzerinde getiri sağlamış olmasına rağmen kısa vadede yatırımcısını koruyamadı. Bu durum, altının uzun dönem sigorta işlevini sürdürmekle birlikte, her zaman kısa vadeli dalgalanmalardan muaf olmadığını da hatırlatıyor. Aynı dönemde TL mevduat yüzde 0.85, kira sertifikaları yüzde 0.75 getiri sağladı; sabit getirili araçların istikrarı bir kez daha öne çıktı. Dövizde ise doların zayıf görünümüne karşın TL karşısında yüzde 0.34 yükseldiği, euronun ise yüzde 2.1 artarak yıllık bazda yüzde 33.2 gibi güçlü bir performansa ulaştığı dikkat çekiyor. Görünen o ki yatırımcı portföylerde döviz ağırlığını koruyarak riskleri dengelemeyi sürdürüyor.

Borsada yaşanan yükselişin ayrıntılarına indiğimizde, bunun homojen bir hareket olmadığını görmek önemli. Yani endekste genel bir artış söz konusu olsa da, bu yükseliş belli sektörler ve hisselerde yoğunlaşmış durumda. BIST 30 hisseleri içinde yüzde 14.5’lik getiri ile TAV Havalimanları açık ara öne çıkarken, onu yüzde 10.5 ile Emlak Konut GMYO ve yüzde 8.4 ile Akbank izledi. Pegasus, Yapı Kredi, Garanti, İş Bankası gibi büyük banka hisselerinde de yüzde 6–8 bandında artışlar gözlendi. Sanayi şirketlerinin de endeksin yukarı yönlü hareketine katkı verdiği bir haftayı geride bıraktık. Bu tablo, yatırımcıların dağınık alım yapmak yerine bilanço odaklı, seçici pozisyonlar aldığını gösteriyor.

Sektörel performanslara bakıldığında ise yatırımcıların tercihlerinin çok netleştiği bir hafta geride kaldı. Finansal kiralama ve faktoring hisselerinden oluşan endeks yüzde 13.5 yükselerek haftanın yıldızı olurken, bankacılık endeksi de yüzde 7.4 artış gösterdi. Turizm hisselerinin yer aldığı endeks yüzde 6.7 prim yaparken, mali endeksin yüzde 5.5’lik artışı, piyasanın güven arayışında finansal hizmetler ve daha defansif varlıklara yöneldiğine işaret ediyor. Buna karşılık spor endeksi yüzde 4.8 düşerek haftanın en çok kaybettiren sektörü oldu. Kimya, metal ana sanayi ve taş toprak gibi volatil sektörlerde de zayıf görünüm devam etti.

Tüm bu tablo bize şunu bir kez daha hatırlatıyor: Piyasalar hiçbir zaman tek yönlü hareket etmez. Küresel gelişmeler, para politikası beklentileri, jeopolitik riskler ve içeride ekonomik yavaşlama sinyalleri birbirine karışarak yatırım kararlarını şekillendiriyor. Böyle dönemlerde yatırımcı için en doğrusu, portföyü iyi çeşitlendirmek ve hem döviz hem sabit getirili hem de seçilmiş hisse senetlerinden oluşan dengeli bir yapı kurmak. Çünkü piyasa bazen altını, bazen dövizi, bazen de banka hisselerini ödüllendirir. Önemli olan, bu dalgalar gelirken tek bir tarafa yaslanmak yerine, farklı varlıklardan faydalanarak riskleri dağıtabilmek.

Özetle geçtiğimiz hafta risk iştahının yükseldiği, ancak bu iştahın seçici ve odaklı ilerlediği bir piyasa gördük. Yatırımcıların da aynı disiplinle hareket edip bilinçli tercihleri ön planda tutması, olası yeni dalgalanmalara karşı en sağlıklı strateji olacaktır.