Bitcoin madencileri son iki ayın en düşük gelir seviyelerine inmelerine rağmen, piyasada beklenen satış dalgasını başlatmadı. Bu tablo, hem piyasanın mevcut psikolojisini hem de kripto ekosisteminde uzun vadeli bakış açısının nasıl kök saldığını gösteren çarpıcı bir örnek.
22 Haziran’da Bitcoin madencilik gelirleri günlük 34 milyon dolara kadar düştü. Bu, son iki ayın en düşük rakamı olmasının yanı sıra geçtiğimiz yılın da dip seviyelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Düşen Bitcoin fiyatı ve özellikle işlem ücretlerindeki gerileme, madencilerin gelirlerini ciddi şekilde törpüledi. Normalde böyle bir ortamda, madencilerin maliyetlerini karşılamak için ellerindeki Bitcoin’leri borsalara göndermesi ve piyasada satış baskısı oluşturması beklenirdi. Ancak veriler bunun tam tersine işaret ediyor.
CryptoQuant’ın raporuna göre, madenci cüzdanlarından çıkan Bitcoin miktarı dikkat çekici şekilde düşük kalıyor. Örneğin Şubat ayında günlük ortalama 23 bin BTC cüzdanlardan çıkarken, bugün bu rakam yaklaşık 6 bin BTC civarına kadar gerilemiş durumda. Ayrıca bu transferlerin büyük çoğunluğunun da borsalara gitmediği gözlemleniyor. Yani madenciler Bitcoin’lerini ellerinde tutmayı, fiyatların mevcut seviyelerini ise satış için uygun bulmamayı sürdürüyor.
Daha ilginç olan bir diğer detay ise Bitcoin ağının ilk yıllarında blok ödülleriyle BTC biriktiren, “Satoshi dönemi madencileri” diye anılan eski adreslerin hala büyük ölçüde hareketsiz kalması. 2025 yılı içerisinde bu cüzdanlardan yalnızca 150 BTC’lik bir satış yapıldığı tespit edildi. Oysa 2024’te bu adreslerden yaklaşık 10 bin BTC hareket etmişti. Bu sessizlik, piyasanın en eski oyuncularının bile Bitcoin’e karşı beklentilerinin hâlâ pozitif olduğuna dair önemli bir sinyal veriyor.
Benzer şekilde, orta ölçekli madencilik şirketleri olarak sınıflandırılan ve 100 ila 1.000 BTC arası bakiyesi bulunan adreslerde de birikim trendi göze çarpıyor. Mart ayından bu yana bu gruptaki adresler yaklaşık 4 bin BTC daha ekleyerek rezervlerini Kasım 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye taşımış durumdalar.
Tüm bu veriler, madencilerin mevcut fiyatlarda satış yapmayı pek cazip bulmadıklarını ve uzun vadeli stratejilerinden taviz vermediklerini gösteriyor. Bu durum, Bitcoin piyasasında arz tarafında ek bir baskının şimdilik ötelenmesine neden oluyor. Olası bir fiyat toparlanmasında ise bu oyuncuların büyük bir kısmının pozisyonlarını daha yüksek fiyatlardan realize etmek isteyebileceği düşünülebilir.
Sonuçta Bitcoin madencilerinin davranışları, sadece teknik analiz veya anlık fiyat hareketleriyle değil; aynı zamanda sektördeki profesyonel aktörlerin uzun vadeli stratejileriyle de şekilleniyor. Gelirlerinin düşmesine rağmen satış yapmayan bu oyuncular, piyasanın geleceği için bir güven oyu niteliği taşıyor. Yine de kripto para piyasalarının doğası gereği, bu stratejilerin değişmesi an meselesi olabilir. Dolayısıyla yatırımcılar için asıl mesele, verileri dikkatle okumak ve olası dönüş noktalarını kaçırmamaktan geçiyor.
