Fed, Haziran Ayı Faiz Kararını Açıkladı: Faizlerde Değişiklik Yok

ABD Merkez Bankası (Fed), Haziran ayı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında politika faizini değiştirmeme kararı aldı. Böylece üst üste dördüncü toplantıda da faiz oranları sabit bırakıldı.

Faiz Kararı Oybirliğiyle Alındı

Fed, politika faizini beklentilere paralel olarak yüzde 4,25 – 4,50 aralığında sabit tuttu. Karar, FOMC üyeleri tarafından oybirliğiyle alındı. Faizlerin sabit tutulması kararı, piyasalar tarafından büyük ölçüde bekleniyordu ve açıklamanın ardından finansal piyasalarda sınırlı hareketlilik gözlendi.

Belirsizlik Azaldı Ancak Sürmeye Devam Ediyor

Karar metninde ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin azaldığı ifade edilse de, “yüksek seviyede kaldığı” vurgulandı. Fed, 2024 yılı sonuna kadar iki adet faiz indirimi öngörüsünü korudu. Bu da bankanın temkinli ama kademeli bir faiz indirimi politikasına bağlı kalmak istediğini gösteriyor.

Enflasyon ve Veri Takibi Devam Ediyor

ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Mayıs ayında aylık %0,1, yıllık %2,4 artarak beklentilerin altında kaldı. Bu veri, enflasyon baskısının kademeli olarak azaldığına işaret ediyor ve Fed’in faizleri sabit tutma kararını destekleyen önemli göstergelerden biri oldu.

Jeopolitik Riskler Gölge Düşürüyor

Piyasalarda, Fed kararının yanı sıra ABD’nin İsrail’in İran’a yönelik olası askeri operasyonlarına katılması ihtimali de endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Jeopolitik riskler, küresel finans piyasaları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Fed’in temkinli duruşunu koruması dikkat çekiyor.

Trump’tan Powell’a Sert Eleştiriler

ABD Başkanı Donald Trump, faiz kararı açıklanmadan önce Fed Başkanı Jerome Powell’ı hedef aldı. Sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada Trump, “Fed’de aptal bir adamımız var. Muhtemelen bugün indirim yapmayacaktır” dedi. Ayrıca mevcut faiz oranlarının iki buçuk puan daha düşük olması gerektiğini savundu.

Trump, gümrük tarifelerinden kaynaklanan gelir artışını vurgulayarak, tarifelerin enflasyon yaratmadan 88 milyar dolarlık katkı sağladığını iddia etti. Bu açıklamalar, seçim öncesi Fed politikalarına yönelik siyasi baskının yeniden arttığı şeklinde yorumlandı.


Fed’in mevcut politikası, enflasyonun kontrol altında tutulduğu ve istihdam piyasasının dengede kalmaya devam ettiği bir senaryoda kademeli faiz indirimi sinyali veriyor. Ancak, olası küresel gerilimler ve iç politik baskılar, bu planların önündeki en büyük risk unsurları arasında yer alıyor.

Önümüzdeki aylarda gelecek TÜFE, ÜFE ve istihdam verileri, Fed’in faiz politikasında yön değişikliği yapıp yapmayacağı konusunda belirleyici olacak.