Ekonomiyi Alt Üst Etmeden Yeniden Kurmak: Kooperatif Düşüncesi

Geleneksel piyasa sistemlerinin yarattığı eşitsizlikler, tekelleşme, üretimden kopuk tüketim alışkanlıkları ve çevresel tahribat, dünyanın dört bir yanında ekonomi politikalarının yeniden düşünülmesini zorunlu kılıyor. Kapitalizmin kendi iç çelişkileriyle büyüttüğü bu sorunlara karşı ortaya çıkan alternatif modellerden biri olan kooperatif düşüncesi, ekonomiyi alt üst etmeden, hatta mevcut yapının içinde dönüşüm yaratabilecek nitelikte bir çözüm önerisi sunuyor. Kooperatifçilik, bireylerin ortak ihtiyaçlarını ve beklentilerini gönüllü iş birliğiyle karşılayabilmesini esas alırken, adalet, katılımcılık ve sürdürülebilirlik gibi ilkeleri ön planda tutar. Bu yönüyle yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir modeldir.

Kooperatifler, sermaye değil insan merkezli bir yapı üzerine kurulur. Bu, her ortak bir oy hakkına sahiptir ilkesine dayalı bir demokratik katılım sistemini ifade eder. Dolayısıyla kooperatifte güç, parası çok olana değil, ortaklık bilincine sahip olana geçer. Bu yapı, klasik şirketlerdeki hiyerarşik ve tek yönlü karar alma mekanizmalarına karşı tabandan gelen bir yönetişim pratiğini temsil eder. Ekonomik kararların kolektif akılla alınması, yalnızca gelir adaletini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kaynakların daha verimli ve ihtiyaçlara uygun bir şekilde kullanılmasını da sağlar.

Türkiye’de kooperatif fikri yeni değil; Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren köylü kalkınmasının temel ayaklarından biri olarak görülmüştür. Ancak zaman içinde destek politikalarının yetersizliği, kooperatiflerin siyasete alet edilmesi ve denetimsizlik gibi nedenlerle bu model kamuoyunda hak ettiği karşılığı bulamamıştır. Oysa günümüzde özellikle gıda, enerji, barınma, ulaşım ve finans gibi temel ihtiyaç alanlarında kooperatiflerin yeniden ön plana çıkması, hem bireylerin yaşam kalitesini artırmak hem de ekonomideki kırılganlığı azaltmak açısından ciddi bir potansiyel taşımaktadır. Örneğin, tüketici kooperatifleri aracılığıyla aracısız ürün temini hem üreticiye daha fazla kazanç sağlar hem de tüketiciye daha uygun fiyat sunar. Bu, enflasyonist baskıların kırılması açısından da önemli bir katkı sunabilir.

Kooperatifler sadece ekonomik birer araç değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ağlarının da merkezidir. Özellikle genç işsizliğin arttığı, kadınların iş gücüne katılımının düşük olduğu ya da yaşlı nüfusun dışlandığı bir ekonomik yapıda kooperatifler, dışlanan grupları üretime dahil etmenin en pratik yollarından biridir. Kadın kooperatiflerinin gıda üretimi, el işi, kreş işletmeciliği gibi alanlarda oluşturduğu istihdam modelleri, sosyal güvenlik sistemlerinin eksik kaldığı noktalarda büyük boşlukları doldurabilir. Aynı şekilde enerji kooperatifleri, yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim modelleriyle hem doğaya saygılı hem de bağımsız enerji üretiminin kapısını aralayabilir.

Ekonomiyi alt üst etmeden yeniden kurmak, radikal yıkımlardan değil, bilinçli dönüşümlerden geçer. Kooperatifleşme, işte bu dönüşümün en barışçıl ve etkili araçlarından biridir. Ancak bunun için kooperatiflerin yasal ve mali çerçevesinin güçlendirilmesi, eğitim yoluyla kooperatif bilincinin artırılması ve devletin bu yapıları sadece desteklemekle kalmayıp yönlendirme işlevini de üstlenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinin birbirine güvenmesi ve ortaklık kültürünün gelişmesi de bir o kadar hayati önem taşır. Çünkü kooperatifçilik yalnızca bir üretim veya satış biçimi değil, bir yaşam biçimi ve ortaklaşa bir gelecek tahayyülüdür.

Sonuç olarak, mevcut ekonomik sistemin ürettiği sorunları yadsımadan ama sistemi kökten yıkmadan, alternatif bir yol inşa etmek mümkündür. Kooperatif düşüncesi, hem yerelden evrensele uzanan adil bir kalkınma modelini hem de toplumun her kesimini kapsayan katılımcı bir ekonomiyi temsil eder. Ekonominin yeniden kuruluşu, ancak insanı merkeze alan, dayanışmayı önceleyen ve yerel gücü küresel dönüşümle buluşturabilen modellerle mümkün olabilir. Kooperatifler bu yolun hem başlangıç noktası hem de sürdürülebilir geleceğin taşıyıcı kolonları olmaya adaydır.