Türkiye’deki Start-Up Yatırımları 2025’in İlk Çeyreğinde 70,2 Milyon Dolara Ulaştı

Raporda, yatırımcıların hem teknolojik gelişmelere hem de şirketlerin sürdürülebilir büyüme potansiyeline odaklandığı belirtiliyor.

KPMG Türkiye ve 212 girişim sermayesi fonunun iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye Startup Yatırımları” raporunun 2025 yılı 1. çeyrek verileri yayımlandı. Rapor, Türkiye’deki girişim sermayesi piyasasının mevcut durumu, eğilimleri ve yatırımcı davranışlarına dair önemli içgörüler sunuyor.

Küresel Girişim Sermayesi Canlanıyor

2025’in ilk çeyreğinde küresel startup piyasasında 7.551 işlem gerçekleşirken, toplam işlem hacmi 126,3 milyar ABD doları seviyesine ulaştı. Bu rakam, 2024’ün aynı dönemine göre belirgin bir artışa işaret ediyor.
Özellikle değeri 1 milyar doları aşan 8 mega işlem, yatırım hacmindeki yükselişte etkili oldu. İşlemlerin büyük bölümü yapay zekâ odaklı girişimler üzerine yoğunlaşırken, bu teknoloji alanının halen yatırımcılar açısından stratejik önceliğe sahip olduğu vurgulandı.

Yatırımcılar ise genel olarak daha seçici ve kârlılık odaklı hareket ederek, yüksek potansiyelli girişimlere yöneldi.

Türkiye Ekosisteminde Hacim Artışı Sürüyor

Türkiye girişimcilik ekosistemi de bu küresel iyimserliğe paralel olarak 2025’in ilk çeyreğinde toplam 59 işlemde 70,2 milyon ABD doları yatırım çekti. Bu rakam, 2024’ün aynı dönemindeki 43,1 milyon dolar (54 işlem) seviyesinden yaklaşık %63’lük bir artış anlamına geliyor.

Buna karşılık, 2024’ün son çeyreğine göre yatırım hacminde bir miktar düşüş yaşandı. Ancak yıllık bazda bakıldığında Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin dirençli bir büyüme gösterdiği söylenebilir.

Yapay Zekâ ve Seçici Yatırım Stratejileri Öne Çıkıyor

Gerek global gerekse yerel yatırım ortamında yapay zekâ tabanlı girişimlerin öne çıkmaya devam etmesi dikkat çekici. Raporda, yatırımcıların hem teknolojik gelişmelere hem de şirketlerin sürdürülebilir büyüme potansiyeline odaklandığı belirtiliyor.

Türkiye İçin Stratejik Bir Dönemeç

Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi, finansman erişimi, devlet destekleri, hızlandırıcı programlar ve genç nüfus avantajıyla önemli bir potansiyel barındırıyor. Bu büyüme eğiliminin sürmesi için yatırımcı güveninin korunması, düzenleyici çerçevenin iyileştirilmesi ve teknoloji odaklı girişimlerin teşvik edilmesi kritik önem taşıyor.