24 Temmuz PPK Toplantısı ve Faiz İndirimi Beklentisi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Temmuz tarihinde gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısına yönelik beklentiler piyasada netleşmeye başladı. Yapılan son anketlere göre, TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında 250 baz puanlık bir indirime gitmesi bekleniyor. Bu da politika faizinin yüzde 46 seviyesinden yüzde 43,5’e düşeceği anlamına geliyor. Faiz indirimi beklentisi, ekonomide hem umut hem de belirsizlikle karşılanıyor.

Anket sonuçlarına göre, Temmuz ayında en düşük haftalık repo faizi tahmini yüzde 42,5 seviyesinde iken, en yüksek beklenti yüzde 46 seviyesinde. Bu dağılım, piyasa oyuncuları arasında farklı senaryoların değerlendirildiğini ve net bir konsensüsün henüz oluşmadığını gösteriyor. Ancak medyan tahminin 250 baz puanlık bir indirim yönünde olması, çoğunluğun faiz indirimi konusunda hemfikir olduğuna işaret ediyor.

Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faiz oranında da düşüş beklentisi dikkat çekiyor. Anket katılımcılarına göre bu oran, mevcut yüzde 49 seviyesinden yüzde 46’ya gerileyebilir. Gecelik borç verme faizinde en düşük tahmin yüzde 43, en yüksek ise mevcut seviye olan yüzde 49 olarak belirlendi. Bu da faiz koridorunun daraltılabileceğine işaret ediyor.

Yıl sonuna ilişkin politika faizi beklentileri de yukarı yönlü revize edildi. Önceki anket döneminde yıl sonu faiz beklentisi yüzde 35 seviyesindeyken, bu oran şu an yüzde 36’ya yükselmiş durumda. En düşük beklenti yüzde 35, en yüksek ise yüzde 37,5 olarak kaydedildi. Bu tahminler, yılın geri kalanında TCMB’nin faiz indirimlerine devam etmesi olasılığına işaret ediyor.

TCMB, haziran ayında gerçekleştirdiği toplantıda politika faizini yüzde 46’da, gecelik borç verme faizini ise yüzde 49’da sabit tutmuştu. Bu karar, enflasyonun zirve yaptığı bir dönemde sıkı para politikasının sürdürüldüğüne dair bir mesaj olarak yorumlanmıştı. Ancak enflasyonda beklenen düşüş ve büyümeye yönelik endişeler, faiz indirimi yönündeki baskıları artırıyor.

Piyasaların bu yöndeki beklentisi, hem kredi maliyetlerini düşürmek hem de iç talebi canlandırmak adına önemli. Ancak bu tür bir indirimin, enflasyonla mücadele konusunda verilen mesajı zayıflatabileceği yönünde eleştiriler de mevcut. Özellikle yabancı yatırımcıların güveninin korunması ve Türk Lirası’nın istikrarı açısından, TCMB’nin atacağı adımlar dikkatle izlenecek.

Bir sonraki Para Politikası Kurulu toplantısı 11 Eylül tarihinde gerçekleşecek. Temmuz ayındaki olası faiz indirimi, bu toplantının yönünü de doğrudan etkileyecek. Eğer beklendiği gibi 250 baz puanlık bir indirim gerçekleşirse, eylül ayında daha temkinli bir duruşun benimsenmesi olası hale gelir.

Sonuç olarak, faiz indirimi beklentileri piyasa açısından kısa vadede olumlu algılansa da, bunun enflasyon görünümüne ve kur üzerindeki baskılara etkisi dikkatle analiz edilmelidir. TCMB’nin dengeli, veriye dayalı ve iletişimi güçlü bir para politikası yürütmesi, mevcut ekonomik kırılganlıkların yönetilmesi açısından hayati önem taşıyor.