Son dönemde, Türkiye ekonomisine ve finans piyasalarına yönelik yabancı yatırımcı ilgisi yeniden artış göstermeye başladı. Özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelen sermaye akışlarının hızlandığı bir dönemde, Türkiye’nin stratejik konumu, faiz politikaları ve ekonomik göstergeleri yatırımcıların radarında yer alıyor. Henüz bu ilgi tam anlamıyla somut yatırımlara dönüşmese de Borsa İstanbul ve tahvil-bono piyasalarına yönelik yabancı girişleri, piyasanın geleceği açısından belirleyici bir rol oynayabilir.
Borsa İstanbul’da Yabancı Hareketliliği
Özellikle Goldman Sachs gibi büyük yatırım bankalarının Türk hisse senetlerine dair beklentilerini “piyasa altı getiri” seviyesinden “piyasaya paralel getiri” seviyesine yükseltmesi dikkat çekiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimleri, bu olumlu algının arkasındaki en önemli faktörlerden biri.
3 Ocak itibarıyla sona eren haftada yabancı yatırımcılar, 42.1 milyon dolarlık hisse senedi ve 187.5 milyon dolarlık tahvil-bono alımı gerçekleştirdi. Gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışının yeniden hızlanması, küresel ekonomik görünüm ve ABD’deki yeni politikaların etkisiyle şekillenebilir.
BIST100 Endeksinde Yabancı Talebi Eksikliği
Borsa İstanbul BIST100 Endeksi’nin fiyat/kazanç oranı 7.5-8.0 bandında seyrediyor. Analistler, bu seviyeleri “ucuz” ve “primsiz” olarak değerlendirse de yabancı yatırımcıların düşük katılımı, endeksin büyüme potansiyelini sınırlıyor. Özellikle hisse senedi yatırımlarındaki yabancı talebinin eksikliği, endeks performansını olumsuz etkiliyor.
Yabancı Yatırımcıların Önemi
Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’daki payı, 2010’lu yıllarda yüzde 70’i aşarken, 2024 yılı itibarıyla yüzde 36’ya kadar geriledi. Geçmişte Avrupa Birliği çıpası ve küresel fon girişleri, BIST100 Endeksi’nde güçlü rallilere neden olmuştu. Bu nedenle, yabancı yatırımcıların yeniden piyasaya yönelmesi, hem likidite hem de fiyat artışları açısından kritik önem taşıyor.
Faiz Politikalarının Piyasalar Üzerindeki Etkisi
TCMB’nin faiz indirimlerini sürdürmesi durumunda, piyasa dinamiklerinde önemli değişiklikler yaşanabilir. Ancak mevcut faiz oranlarının, enflasyon karşısında yatırımcılar için cazip bir getiri sunması, tahvil ve bono yatırımlarına olan ilgiyi artırıyor. 2025 yılı için öngörülen enflasyon oranları da bu ilgiyi destekler nitelikte.
Altın ve Petrol Fiyatlarında Hareketlilik
Küresel piyasalardaki jeopolitik gelişmeler, altın ve petrol fiyatlarında yükselişe neden oldu. Altının ons fiyatı hafta boyunca yükselerek 2.689 dolara ulaştı. ABD Hazine Bakanlığı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları, petrol fiyatlarının 79.15 dolara çıkmasına neden oldu.
Gelecek Hafta Piyasaları Neler Bekliyor?
Önümüzdeki hafta açıklanacak TÜFE, GSYH ve diğer makroekonomik veriler, piyasaların seyrini belirleyecek. ABD, Almanya, İngiltere, Çin ve Euro Bölgesi’nden gelecek veriler, yatırımcıların odak noktası olacak. Bu veriler ışığında yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına olan ilgisinin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenecek.
