Mali suçlarla küresel ölçekte mücadele, 21. yüzyılın uluslararası güvenlik ve finansal istikrar gündeminde öncelikli konular arasında yer almaktadır. Bu kapsamda en önemli uluslararası kuruluşlardan biri olan Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), kara para aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanıyla mücadelede küresel normları belirleyen ve uygulama standartlarını denetleyen çok taraflı bir yapıdır.
Kuruluşu ve Tarihsel Arka Plan
FATF, 1989 yılında G7 ülkelerinin inisiyatifiyle, Paris’te gerçekleştirilen bir zirvede kurulmuştur. İlk etapta sadece kara para aklama ile mücadeleyi hedefleyen bir yapı olarak tasarlanan FATF, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından görev alanını genişletmiş ve terörizmin finansmanı ile kitle imha silahlarının finansmanını da kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılmıştır. Bugün FATF, 40’tan fazla ülkeden ve bölgesel kuruluşlardan oluşan bir üyelik yapısıyla faaliyet göstermekte olup, 200’den fazla ülke ve yargı alanında standartlarının uygulanmasını sağlamaktadır.
Temel Görev ve Fonksiyonları
FATF’ın başlıca görevleri şu başlıklar altında toplanabilir:
- Uluslararası Standartların Oluşturulması
FATF, mali suçlarla mücadele için uluslararası alanda kabul görmüş 40 tavsiye (FATF Recommendations) belirlemiştir. Bu tavsiyeler, ülkelerin mali sistemlerini daha şeffaf hale getirmeyi, kara para aklamayı önlemeyi, şüpheli işlemleri raporlamayı ve finansal istihbarat sistemlerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. - Ülkelerin Değerlendirilmesi ve İzlenmesi (Mutual Evaluation)
FATF, üye ülkelerin söz konusu 40 tavsiyeye ne derece uyum sağladığını düzenli aralıklarla denetler. Bu süreçte hem teknik uyum hem de fiili uygulama etkinliği analiz edilir. Bu değerlendirmeler sonucunda ülkeler “gri liste” ya da “kara liste” gibi sınıflandırmalara tabi tutulabilir. - Gri ve Kara Listeleme
FATF, mali suçlarla mücadelede eksiklik gösteren ülkeleri gri veya kara listeye alır. Gri listeye alınan ülkeler belirli taahhütlerde bulunarak reform sürecine girer. Kara listeye alınan ülkeler ise ciddi yapısal eksiklikler barındıran ve iş birliği göstermeyen yargı bölgeleridir. Bu sınıflandırmalar, ülkelerin uluslararası finansal itibarı üzerinde doğrudan etkilidir. - Politika Geliştirme ve Kapasite Geliştirme
FATF, sadece normatif düzenlemeler değil, aynı zamanda politika geliştirme rehberleri, ülke örnekleri ve en iyi uygulamalarla kapasite inşasına da katkıda bulunur. Teknik yardım ve rehberlik yoluyla ülkelerin sistemlerini geliştirmelerine destek olur. - Uluslararası İş Birliği
FATF, diğer bölgesel kuruluşlar (örneğin: MONEYVAL, APG, MENAFATF) ve uluslararası aktörlerle (örneğin: IMF, Dünya Bankası, INTERPOL) iş birliği içinde çalışır. Böylece mali suçlarla mücadelede küresel ölçekte koordinasyon sağlanır.
FATF Tavsiyeleri: İçerik ve Etki
FATF’ın 40 tavsiyesi, ülkelerin finansal sistemlerini uluslararası tehditlere karşı daha dirençli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu tavsiyeler; müşteri tanıma (KYC), şüpheli işlem bildirimi (STR), mali istihbarat birimlerinin (FIU) kurulması, finansal kurumların düzenlenmesi ve denetlenmesi, sanal varlık hizmet sağlayıcılarının kontrolü gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsar.
Ayrıca, FATF tavsiyeleri sadece bankacılık sektörünü değil; kripto para borsaları, gayrimenkul alım-satımı, lüks eşya ticareti, avukatlar, muhasebeciler ve noterler gibi finansal olmayan iş ve meslek gruplarını da kapsamaktadır.
FATF ve Türkiye
Türkiye, FATF’nin kurucu üyelerindendir. Ancak zaman zaman, mevzuat uyumu ve fiili uygulamalardaki eksiklikler nedeniyle gri listeye alınmıştır. 2021 yılında yeniden gri listeye alınan Türkiye, 2024’ün sonlarında yürürlüğe giren reform paketleri ve denetim mekanizmalarıyla birlikte Haziran 2025 itibarıyla listeden çıkarılmıştır. Bu gelişme, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar nezdindeki güvenilirliğini artırmış ve finansal sistemine olumlu katkılar sağlamıştır.
Eleştiriler ve Gelecek Perspektifi
Her ne kadar FATF, mali suçlarla mücadelede önemli bir rol oynasa da, zaman zaman siyasi etkilerden bağımsız hareket edemediği ya da bazı ülkeleri objektif kriterler dışında değerlendirdiği yönünde eleştiriler almaktadır. Ayrıca, kripto varlıkların yükselişiyle birlikte FATF’ın dijital finansal sistemler üzerindeki düzenleme kapasitesinin daha esnek ve teknolojiye uyumlu hale getirilmesi gerektiği de vurgulanmaktadır.
Gelecek dönemde FATF’ın, yapay zeka destekli kara para aklama yöntemleri, DeFi (merkezsiz finans), NFT’ler ve diğer Web3 uygulamalarına karşı daha detaylı normlar geliştirmesi beklenmektedir.
Değerlendirme
Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel mali sistemin şeffaflığını ve güvenliğini sağlama noktasında hayati bir rol üstlenmektedir. Uluslararası iş birliği, standart belirleme ve uygulama denetimi konularında edindiği otorite, FATF’ı hem devletler hem de özel sektör için referans kurumu haline getirmiştir. Gelişen finansal teknolojilere uyum sağlama kabiliyeti, bu yapının uzun vadeli etkinliğini belirleyecek en önemli unsur olacaktır. Dolayısıyla FATF’ın gelecekte hem küresel istikrarın hem de dijital ekonominin kurumsal çerçevesini oluşturmada kritik bir aktör olmaya devam edeceği açıktır.