Küresel piyasalarda geçen hafta, yapay zeka ve teknoloji şirketlerine yönelik yüksek değerleme endişeleri, önemli merkez bankalarının para politikası mesajları ve ABD’de açıklanan enflasyon ile istihdam verilerinin etkisiyle dalgalı ve kararsız bir görünüm öne çıktı. Haftaya satış baskısıyla başlayan piyasalar, hafta boyunca gelen makroekonomik veriler ve merkez bankası yetkililerinin açıklamalarıyla yön arayışını sürdürdü.
Önümüzdeki hafta ise Noel tatili nedeniyle işlem hacimlerinin düşmesi beklenirken, yatırımcıların odağı ABD’de açıklanacak üçüncü çeyrek büyüme verilerine çevrildi. Küresel çapta birçok borsanın kapalı veya yarı gün açık olacağı bu dönemde, verilerin piyasa fiyatlamaları üzerindeki etkisinin normalden daha sınırlı ancak oynaklığın zaman zaman artabileceği öngörülüyor.
ABD’de geçen hafta açıklanan enflasyon verileri ılımlı bir tabloya işaret etse de, hükümetin kapalı olması nedeniyle veri setlerinin bütünlüğüne dair soru işaretleri yatırımcıları temkinli olmaya itti. New York Fed Başkanı John Williams, kasım ayı enflasyonunun bazı teknik faktörler nedeniyle olduğundan düşük görünmüş olabileceğini vurguladı. Buna rağmen genel eğilim, enflasyonun yavaşladığı ve bu durumun Fed’in gelecek dönemde faiz indirimleri için alan yaratabileceği yönünde şekillendi.
İş gücü piyasasına ilişkin veriler de yakından izlendi. Kasım ayı tarım dışı istihdam artışı beklentilerin üzerinde gerçekleşse de, ağustos ve eylül ayı verilerinin aşağı yönlü revize edilmesi piyasada soğuma sinyallerinin öne çıkmasına neden oldu. Analistler, mevcut görünümün belirgin bir zayıflamaya işaret etmediğini ancak iş gücü piyasasında ivme kaybının başladığını ifade ediyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalara göre Fed’in ocak toplantısında faizi sabit bırakma ihtimali yüzde 78 olarak öne çıkarken, 2026 yılı genelinde iki faiz indirimi beklentisi güç kazanmış durumda. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, iş gücü piyasasındaki zayıflama risklerine dikkat çekerek Fed’in faiz indirmek için hâlâ alanı olduğunu söyledi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise enflasyonun, istihdama kıyasla daha büyük bir risk unsuru olmaya devam ettiğini belirtti. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de kasım enflasyonunu “iyi bir ay” olarak nitelendirirken, kalıcı bir düşüş için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Bu gelişmelerle birlikte ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftalık bazda yaklaşık 5 baz puan gerileyerek yüzde 4,15 seviyesine indi. Fed’in daha gevşek bir para politikasına yönelebileceği beklentisi ve artan jeopolitik riskler, güvenli liman talebini destekledi. Altının ons fiyatı haftayı yüzde 0,91 artışla 4.338 dolardan kapattı. Gümüş ise güçlü yükselişini sürdürerek haftalık bazda yüzde 8,6 değer kazandı ve 67 doların üzerinde rekor seviyelere yakın seyretti.
Döviz ve emtia cephesinde dolar endeksi yüzde 0,2 artışla 98,6 seviyesine yükselirken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,4 düşüşle 60,2 dolar oldu. Petrol fiyatlarındaki gerilemede, küresel talebe ilişkin belirsizlikler ve sakinleşen işlem hacimleri etkili oldu.
Genel tabloya bakıldığında, Noel tatili nedeniyle sakinleşmesi beklenen piyasalarda ABD büyüme verileri kısa vadeli yön arayışında belirleyici olacak. Büyüme rakamlarının beklentilerin üzerinde veya altında gelmesi, düşük hacimli piyasalarda orantısız fiyat hareketlerine yol açabilir. Bu nedenle yatırımcıların, yılın son günlerine girilirken temkinli pozisyon yönetimini ön planda tutması bekleniyor.











