Borsa İstanbul’un kalabalık sahnesinde bazı hisseler, diğerlerinden çok daha dikkat çekici bir özelliğe sahiptir: lot sayılarının çok az olması. Bu şirketler, yatırımcılar için adeta “nadide çiçek” gibidir. Çünkü piyasada az bulunmaları onları özel kılar, elde tutanlara ise bambaşka bir psikoloji yaşatır.
Kuştur Kuşadası Turizm’den Tetamat Gıda’ya, Marshall Boya’dan Ege Endüstri’ye kadar birçok farklı sektörden örnekler görüyoruz. Bu şirketlerde dolaşımdaki lotların sınırlı olması, her bir hissenin adeta külçe altın değerinde olmasına yol açıyor.
Bugün itibarıyla lot sayısı 2 milyonun altında olan şirketler oldukça azdır: Kuştur Kuşadası Turizm (461 bin), Tetamat Gıda (495 bin), Marshall Boya (700.1 bin), Politeknik Metal (738.3 bin), Konya Çimento (770 bin), Çim Beton (876.5 bin), Ege Endüstri (1.09 milyon), Kent Gıda (1.18 milyon), Sumaş Suni Tahta (1.51 milyon), Marmaris Altınyunus (1.63 milyon), Türker Proje GYO (1.66 milyon), Alarko Carrier (1.72 milyon), Uzertaş Boya (1.83 milyon), Altınyunus Çeşme (1.86 milyon), Eminiş Ambalaj (1.98 milyon) ve İngram Bilişim (2 milyon sınırında).
Az sayıda lotun en önemli etkisi, fiyatların kolayca hareket etmesidir. Küçük alım veya satışların bile ciddi dalgalanmalara yol açtığı bu hisseler, bazen bir günde sert yükseliş ya da sert düşüşlerle gündeme gelir. Bu durum, yatırımcıya iki yönlü bir psikoloji yaşatır: Elinde tutan yatırımcı, “ben nadir bir varlığa sahibim” hissiyle tatmin olur. Ancak aynı zamanda, yüksek dalgalanmaların yarattığı stres ve manipülasyon ihtimali de hep akıldadır.
Özellikle düşük lotlu hisselerde manipülasyon riski çok daha yüksektir. Az sayıda hisseyi kontrol eden güçlü yatırımcılar, fiyatı istedikleri yönde oynatabilir. Bu yüzden yatırımcıların yalnızca “az arz” etkisine kapılmadan, şirketin bilançosuna, kârlılığına ve sektöründeki yerine de bakması gerekir. Aksi takdirde, bir “nadir çiçek” görüntüsündeki hissenin, aslında kısa vadeli bir tuzağa dönüşmesi mümkündür.
Öte yandan, bu hisselere uzun vadeli gözle bakan yatırımcılar için tablo farklıdır. Eğer şirket sağlam bir iş modeli ve büyüme potansiyeline sahipse, lot azlığı bir avantaj haline gelir. Çünkü gelecekteki olumlu bir hikâyede, sınırlı sayıda hissenin daha hızlı ve kalıcı değer kazanma ihtimali yüksektir. İşte bu noktada yatırımcıda bir “sahiplik gururu” oluşur. Çoğu zaman küçük yatırımcılar, bu tip hisseleri bir portföy öğesi değil, adeta bir koleksiyon parçası gibi görür.
Sonuç olarak, lot sayısı düşük olan hisseler Borsa İstanbul’un nadide çiçekleri gibidir. Onlara sahip olmak yatırımcıya ayrıcalıklı bir his verir, fakat bu ayrıcalığın beraberinde riskler de barındırdığını unutmamak gerekir. Doğru zamanda, doğru stratejiyle elde tutulduklarında büyük kazançlar getirebilirler. Ancak duygulara kapılmadan, temkinli bir stratejiyle ilerlemek en sağlıklı yol olacaktır.
Analiz Uyarı
Eğitim amaçlı hazırlanan ve örnek verilerle desteklenen bu analiz (temel analiz, teknik analiz ve bilanço analizi), ilgili şirketin, endeksin, finansal aracın, emtianın, dövizin veya kripto paranın performansı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Bilançolarda güncel, doğru ve düzeltilmiş veriler için KAP bildirimleri ve şirket açıklamalarını takip etmenizi öneririz. Bu çalışmanın hazırlanmasında yapay zeka ve analiz yazılımları kullanılmıştır. Bilgilerde yanlışlık olabileceği unutulmamalı. Burada yazılan bilgilere istinaden işlem yapmayınız.
