Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Gümrük Genel Tebliği (Gümrük İşlemleri)”, Resmi Gazete’de yayımlanarak 2026 yılına ilişkin gümrük uygulamalarında geçerli olacak yeni parasal sınırları, ceza tutarlarını ve ücretleri netleştirdi. Tebliğ, 2026 yılı için yüzde 25,49 olarak belirlenen yeniden değerleme oranı esas alınarak hazırlandı ve 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek.
Düzenleme kapsamında, gümrük işlemlerinde uygulanan usulsüzlük cezaları başta olmak üzere pek çok idari yaptırım ve mali yükümlülükte artışa gidildi. Buna göre, Gümrük Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca uygulanan usulsüzlük cezası 2026 yılı için bin 494 TL olarak belirlendi. Aynı tutarın, belirlenen diğer usulsüzlük hallerinde de esas alınacağı bildirildi. Böylece, gümrük mevzuatına aykırı işlem yapan gerçek ve tüzel kişiler için uygulanacak yaptırımlar yeni ekonomik koşullara uyarlanmış oldu.
Tebliğ sadece cezalarla sınırlı kalmadı; gümrük idarelerinde mesai saatleri dışında yapılan işlemler için alınan fazla çalışma ücretleri ile bazı parasal sınırlar da yeniden değerleme oranına paralel şekilde artırıldı. Bu güncellemeler, özellikle ithalat ve ihracat yapan firmaların operasyonel maliyetlerini doğrudan etkileyecek nitelikte. Uzmanlar, yeni yılda gümrük işlemlerinde yapılacak en küçük hataların dahi daha yüksek cezalara yol açabileceğine dikkat çekerek, firmaların beyan ve belge süreçlerinde daha titiz davranmaları gerektiğini vurguluyor.
Düzenlemenin temel amacı, gümrük uygulamalarında caydırıcılığı artırmak, mevzuata uyumu güçlendirmek ve kamu alacaklarının reel değerini korumak olarak değerlendiriliyor. Yeniden değerleme oranının yüksekliği nedeniyle ceza ve ücretlerdeki artış dikkat çekici bulunurken, bu durumun kayıt dışı işlemlerle mücadelede idarenin elini güçlendireceği ifade ediliyor. Öte yandan, ticaret erbabının ve gümrük müşavirlerinin yeni tutarlara göre sözleşmelerini ve mali planlamalarını gözden geçirmeleri önem taşıyor.
Yeni yılın ilk gününden itibaren geçerli olacak bu düzenlemelerle birlikte, gümrük işlemlerinde hem kamu hem de özel sektör açısından daha disiplinli ve öngörülebilir bir dönemin hedeflendiği belirtiliyor.









