2025 yılının ilk yarısı, Türkiye’de yerli yatırımcının sermaye piyasalarına ilgisinin arttığı, buna karşılık yabancı yatırımcının daha temkinli bir duruş sergilediği bir dönem olarak kayıtlara geçti. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) verileri, yerli yatırımcının finansal piyasalardaki varlığını giderek artırdığını ortaya koyuyor. Bu durum, yerli yatırımcının sermaye piyasalarına duyduğu güvenin ve yatırım bilincinin gelişmekte olduğunun önemli bir göstergesi.
Yerli yatırımcının pay senedi varlıkları yılın ilk altı ayında yüzde 7,9 oranında artarak 3 trilyon 889 milyar liraya ulaştı ve 4 trilyon TL sınırına dayandı. Bu rakam, 2024 yılı sonunda 3 trilyon 606 milyar TL seviyesindeydi. Her ne kadar bu artış tarihi bir rekoru temsil etse de, Borsa İstanbul’daki düzeltme hareketleri ve yatırımcı sayısındaki azalma, pay senetlerinin reel getirisine gölge düşürdü. Yani bu süreçte borsa yatırımcısının portföy değeri artsa da, bu artış yıllık ve altı aylık bazda enflasyonun gerisinde kaldı. Haziran sonu itibarıyla, yerli yatırımcının pay senedi portföyünün yaklaşık yarısı, 1 trilyon 911 milyar lirası bireysel yatırımcılara, 1 trilyon 978 milyar lirası ise kurumsal ve tüzel kişilere ait.
Toplam finansal varlıklar cephesinde de oldukça güçlü bir yükseliş söz konusu. Yerli yatırımcıların 2024 sonunda 29,8 trilyon TL olan finansal varlıkları, 2025 yılının ilk yarısında yüzde 21 artarak 36,1 trilyon liraya ulaştı. Bu da yıllık bazda yüzde 38,4’lük bir artış anlamına geliyor. Yani yerli yatırımcı, yüksek enflasyon ortamına rağmen birikimlerini korumayı ve büyütmeyi başarmış görünüyor. Özellikle varant ve sertifikaların ardından özel Eurobond yatırımlarındaki yüzde 41,2’lik artış dikkat çekiyor. Kamu Eurobondlarında da yüzde 11,4’lük bir büyüme yaşanmış durumda.
TL mevduatlar, yılın ilk altı ayında yüzde 13,1; yıllık bazda ise yüzde 39 oranında artış göstererek 13,2 trilyon liraya ulaştı. Döviz tevdiat hesaplarında ise artış daha sınırlı kalsa da yılın ilk yarısında yüzde 3,8 oranında artışla 5,53 trilyon TL’ye ulaşıldı. Bu tablo, yerli yatırımcının hem Türk Lirası cinsinden hem de döviz bazlı araçlara dengeli bir şekilde yöneldiğini gösteriyor.
Yabancı yatırımcılara bakıldığında ise tablo daha durağan. 2024 sonunda 3,89 trilyon TL olan yabancı yatırımcıların finansal varlıkları, 2025’in ilk yarısında yalnızca yüzde 4,1 artarak 4,1 trilyon liraya çıkmış durumda. Bu artış, enflasyonun oldukça gerisinde. Döviz tevdiat hesaplarında yüzde 30,2’lik bir artış dikkat çekse de, TL mevduatlarındaki büyüme yalnızca yüzde 3,3 seviyesinde kaldı. Yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi (DİBS) varlıkları ise yılın ilk yarısında yüzde 23,3 düşerek 616 milyar liradan 472 milyar liraya geriledi. Bu düşüş, yabancı yatırımcının kamu borçlanma araçlarına olan ilgisinde ciddi bir azalma olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan, yabancıların özel sektör borçlanma araçlarındaki varlıkları 6 ayda yüzde 142 artarak 30,7 milyar liraya ulaştı. Bu alan, yabancı yatırımcı için halen bir getiri fırsatı olarak öne çıkıyor. Ancak bu rakamlar, genel portföy büyüklüğü içinde oldukça sınırlı bir yer tutuyor.
Bu veriler, Türkiye finansal piyasalarında yerli yatırımcının ağırlığının arttığını net biçimde gösteriyor. Bir dönem yabancı yatırımcıların domine ettiği Borsa İstanbul’da artık karar verici ağırlık yerli yatırımcıda. Bunun hem olumlu hem de dikkat edilmesi gereken yönleri var. Olumlu yönü, içerideki yatırımcı bilincinin artması ve piyasalara olan güvenin sürmesi. Ancak bu aynı zamanda piyasanın daha duygusal, daha dalgalı ve kısa vadeli haber akışlarına daha duyarlı hale gelmesi anlamına da gelebilir.
Sonuç olarak, yerli yatırımcıların finansal varlıklarındaki artış hem ekonomi politikalarına olan güvenin hem de alternatif yatırım araçlarına yönelik ilginin göstergesi. Ancak sürdürülebilir bir sermaye piyasası yapısı için sadece yerli değil, yabancı yatırımcıların da daha istikrarlı ve güçlü bir şekilde sisteme dahil edilmesi önemli. Bunun için de ekonomik istikrar, öngörülebilirlik, şeffaflık ve hukuk devleti ilkelerinin güçlendirilmesi kilit rol oynayacak.











